Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Covid-19 salgınının bir sonraki merkez üssünün Afrika olabileceğini açıkladı. DSÖ Afrika Direktörü Dr Matshidiso Moeti, solunum cihazı eksikliği ve başka yetersizliklerin ortaya vahim bir tablo çıkarabileceğine dikkat çekti.
1.3 milyar insanın yaşadığı Kara Kıta’da tablo, Avrupa ve ABD’ye oranla vahim değil gibi görünse de 970 kişinin öldüğü, 19 bin vakanın görüldüğü Afrika’daki artış hızının kaygı verici olduğunu söyleyen Moeti şunları söyledi:
“Yurtdışına gidip gelenler virüsün Afrika’ya da girmesinde etken oldu. Evet, belki yurtdışına gidip gelenlerin sayısı Avrupa ve ABD’deki kadar fazla değil ama virüs geldi ve biz diğer coğrafyalarda olduğu kadar hızlı şekilde yayılmasından çekiniyoruz.”
Moeti’ye göre salgından en çok Afrika’nın kuzeyi etkilendi. Cezayir, Mısır ve Fas’ta 2 biner vaka var. Bir olumsuz etkilenen ülke sie 2 bini aşkın vaka bulunan Güney Afrika. Güney Afrika, Nijerya, Kamerun, Gana ve Fildişi Sahili’nde virüs büyük kentlerden diğer bölgelere ve kırsala yayılıyor.
‘Üç ila altı ay içinde 10 milyonu aşkın kişiye bulaşabilir’
Projeksiyonların önümüzdeki üç ila altı ay içinde virüsün 10 milyonu aşkın kişiye bulaşabileceğine işaret ettiğini belirten Moeti, böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında kıtada durum ABD ve Avrupa’dan kötü olabileceğini söyledi. Moeti, bunun nedeninin ‘imkansızlıklar’ olduğunu belirterek onları şöyle sıraladı:
Afrika ülkelerinin çoğunda 1 milyon kişiye sadece beş yoğun bakım ünitesi yatağı düşüyor. Bu rakam Avrupa’da 4 bin.
Çoğu ülke hastalığı tedavi etme konusunda yeterli kapasiteye sahip değil. Bu nedenle yayılmasını engellemeye odaklanıyoruz.
Hijyenin olmazsa olmazı temiz su ve sabuna erişimi olmayan milyonlarca insan var.
En önemli sorun ise solunum cihazı eksikliği. Çoğu ülkede çok az sayıda cihaz var.
Kıtadaki hastalık nedeniyle hayatını kaybeden ilk isimlerden Zimbabveli gazeteci Zororo Makamba’ydı. Başkent Harare’de solunum cihazı olmadığı için cihaza gerek duyulmasına rağmen bağlanamadığı açıklanmıştı.
