Salı, Mart 19, 2024

DİSK-AR: İstihdam’da mucize yok, 1 milyon 300 bin çırak, stajyer ve kursiyer var

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR), iş gücünün en kırılgan konumunda bulunan çırak, stajyer ve kursiyer artışlarının yeni istihdam rakamlarında yanılgıya neden olduğunu açıkladı.

DİSK-AR yayımladığı Ekim ayı işsizlik raporunda çırak, stajyer ve kursiyer artışlarının işsizliği azaltmış gibi gösterdiğini aksine güvenceli istihdamın azalttığını belirtti.

Raporda şunlar dile getirildi:

Ocak-Haziran 2017 döneminde mevsimsel etkilere dayalı olarak zorunlu sigortalı sayısında 77 bin kişilik artış yaşanırken çırak, stajyer ve kursiyer sayısı 979 bin kişi artmıştır. Görüldüğü gibi Ocak-Haziran 2017 döneminde yaşandığı iddia edilen 1 milyondan fazla istihdam artışının yüzde 92’si çırak, stajyer ve kursiyerlerden oluşmaktadır. İstihdam seferberliği çırak, stajyer ve kursiyer gibi gerçek anlamda işçi olmayan, iş öğrenmek amacıyla işbaşında eğitim gören kimseleri kapsamaktadır. Uygulamada ise çırak, stajyer ve kursiyerler ucuz emek deposu olarak kullanılmaktadır. İşverenler işgücü ihtiyacının bir bölümünü asgari ücretin üçte birine çalıştırabildikleri çırak, stajyer ve kursiyerlerden sağlamaktadır.

GENÇ İŞSİZLİĞİ ARTMAYA DEVAM EDİYOR

2016 yılı Ocak-Eylül döneminde İŞKUR’a 2 milyon 495 bin başvuru yapılırken, bu sayının 2017 Ocak-Eylül döneminde 3,5 milyonu aştığını, istihdam teşvikleri İŞKUR’a başvuru sayısını ve işgücü piyasalarına girişi artırdığını ve İŞKUR başvuruları bir yıl içinde yüzde 42 oranında arttı. İşe yerleştirmeler ise daha sınırlı kaldığını belirten DİSK AR,  Temmuz 2017 döneminde genel/standart işsizlik oranı geçen yıla göre değişmezken, özellikle genç işsizliğinde ve kentsel kadın işsizliğinde artış devam ettiğini belirtti.

DİSK, işsizliğin azalması için tavsiye ettiği önlemleri şöyle sıraladı:

İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer ve kursiyerlerin ucuz işgücü deposu
olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.

“Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.

Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı
tanınmalıdır.

İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.

Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. 
Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.

Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese
güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.

Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.

Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.

İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir

Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki
cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli,
yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER