Perşembe, Nisan 25, 2024

Dijital göçmenler

Dijital göçmenler, gerçekten göçerek yaşarlar. Dijital göçmenlerin patronları bir tek işin yapılıp yapılmadığıyla ilgilenirler. İşi yapanın İstanbul’da mı, Ankara’da mı yoksa Atina’da mı olduğuyla ilgilenmezler. Hatta birçok iş veren çalışanlarını evden-online çalışmaya teşvik eder.

Bu hafta seyahatlerim boyunca sıklıkla karşılaştığım, henüz Türkiye’de yeterince bilinmeyen ve uygulanmayan dijital göçebelik konusuna değinmek istiyorum. Terimin İngilizcesi ‘digital nomad’ diye geçiyor. Tam tercüme edersek ‘dijital göçebe’ diyebiliriz. Ancak ben göçebe kelimesi yerine göçmen kelimesini kullanacağım.

Dijital göçmen (veya göçebe) nedir? Kime denilir? Ne yapar? Ne ister? gibi sorulara cevaplar vermeye çalışacağım.

Aslına bakarsanız sadece Türkiye için değil, tüm Dünya’da dijital göçmenlik oldukça yeni bir kavram. İlk dijital göçmenlik örneklerini 2010’lardan itibaren görmeye başlıyoruz. Dijital göçebeliği, internetin yaygınlaşması ve hızının artmasıyla kendi doğal sürecinde gelişen bir tür çalışma ve yaşama yöntemi olarak tanımlayabiliriz.

Özellikle Covid-19 salgınıyla birçok iş kolunun evden çalışmaya imkân tanıması, kripto para ve blockchain teknolojilerinin gelişmesi, online bankacılık hizmetlerinin yaygınlaşmasıyla son yıllarda dijital göçmenlerde hızlı ve büyük bir artışa neden oldu.

Bugün sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde 15 milyon insanın bu şekilde yaşadığı tahmin ediliyor.

Peki nedir bu dijital göçmenlik? En kısa ve belirgin tanımıyla, dijital göçmenler mesai saatlerine ve belirli bir mekâna bağlı olmadan çalışabilen ve bu şekilde geçimlerini sağlayan kişilerdir.  Tanımdan da anlaşılabileceği gibi kavram aslında bir meslek grubu değildir. Mesleği yapış biçimidir.

Birçok farklı iş kolunda çalışan kişiler, dijital göçebe olarak mesleklerini diledikleri yerden sürdürebilirler. Örneğin ben futbol sektöründe çalışmama rağmen 3 farklı ülkede dijital göçebe olarak yaşadım ve çalıştım. Mesai saatlerimin ve belirli bir ofisimin olmayışı yaptığım işin kalitesini ve içeriğini olumsuz etkilemedi.

Dijital göçebelik seyahat etme kültürünü beraberinde getirir. Çalışmanız için sabit bir mekâna bağlı kalmadığınızda tüm dünya sizin ofisiniz olur. Çünkü işinizi evinizdeki odanızdan yapmanızla, kumsaldan yapmak arasında bir fark kalmaz.

Peki birçok meslek grubuna açık bir kavram ise niçin ‘dijital’ ismiyle anılıyor? Aslında bunun da çok basit ve mantıklı bir açıklaması var. Dijital göçmenlikte mesai saatlerine ve belirli bir mekâna bağlı olmadan çalışabilme özelliği ‘ne iş olursa yaparım’ veya ‘serbest meslek’ mantığından kaynaklanmaz.

Dijital göçmenler işlerinin mesai ve mekân sorununu ‘dijital kanallar’ vasıtasıyla çözerler. Dolayısıyla birçok dijital göçmenin aslında çalışma mesaisi vardır, hatta bazıları kurumsal büyük firmalarda çalışır. Tek farkları dijital iletişim ve etkileşim teknolojileri sayesinde çalışma planlarını kendilerine uygun şekilde ayarlayabilmeleridir.

Bu bağlamda bir dijital göçmenin 5 temel şeye ihtiyacı vardır. Bunlar hava-su gibi bir dijital göçmenin yaşamını devam ettirebilmesi için olmazsa olmazlarıdır.

  • Hızlı ve güçlü internet erişimi
  • Diz üstü bilgisayar
  • Akıllı telefon
  • İletişim ve etkileşim kuracağı programlar ve uygulamalar

Dikkatli okuyucularımız hızlı ve güçlü bir internet erişimi için doğal olarak bir mekâna ihtiyaç duyulacağını fark etmiştir. Evet, bu bağlamda bir mekâna ihtiyaç duyarlar ama o mekâna bağlı kalmazlar. Örneğin, bir dijital göçmen için internet bağlantısı olan her yer, mesela otelinin odası, havuz başında bir şezlong veya şehirdeki bir kafe işini görmesi için yeterli olacaktır.

Hâl böyle olunca dijital göçebelik seyahat etme kültürünü beraberinde getirir. Çalışmanız için sabit bir mekâna bağlı kalmadığınızda tüm dünya sizin ofisiniz hâline dönüşür. Çünkü işinizi evinizdeki odanızdan yapmanızla, kumsaldan yapmak arasında bir fark kalmaz. Yukarıda saydığım dört temel şeye sahip olduğunuz her yer artık sizin doğal iş yerinizdir.

Bu yüzden dijital göçmenler bir şehirde ve hatta bir ülkede uzun süre kalmazlar. İşte bu yüzden dijital göçebe ismiyle anılırlar. Çünkü gerçekten göçerek yaşarlar. Dijital göçmenlerin patronları bir tek işin yapılıp yapılmadığıyla ilgilenirler. İşi yapanın İstanbul’da mı, Ankara’da mı yoksa Atina’da mı olduğuyla ilgilenmezler. Hatta birçok iş veren çalışanlarını evden-online çalışmaya teşvik eder. Çünkü ne kadar az çalışan ofise gelirse kırtasiye, elektrik-su-ısınma vb. gibi giderlerde o kadar çok tasarruf sağlar. Bir nevi alan da memnundur, satan da…

Dijital göçmen olmak için illa ki tam zamanlı, sabit maaşlı bir işe sahip olmanıza da gerek yoktur. Proje bazlı çalışan, kendi işini yürüten veya yolda farklı online-işler bulup yaşamını idame ettiren birçok dijital göçmen vardır.

Dolayısıyla yaşadığı şehirde kalıp evden çalışmak yerine, çoğu dijital göçmen başka bir şehirde, başka bir ülkede yaşamayı tercih eder. Bu seçimlerde genellikle iklim en belirleyici faktör olur. Birçok dijital göçebe kış mevsimi yaşamadan 1 seneyi tamamlamak üzerine planlarını yaparlar. Örneğin, Norveçli birisi için, eksi 10 derece soğuk kış günlerinde kendi ülkesinde kalıp evden çalışmak yerine, Bali’ye gidip, artı 30 derecelik yaz günlerinde kumsaldan çalışmak ve işi biter bitmez denizin tadını çıkartmak her açıdan daha mantıklıdır.

Çalışırken gittikleri yeni yerin tadını çıkarırlar, en güzel yanlarını deneyimler ve diğer bir şehre / ülkeye  geçerek yollarına devam ederler. İklim dışında, ülkenin kültürü, tarihi, güvenliği gibi diğer faktörleri de dikkate alırlar. Bu nokta dijital göçmeni diğer göçmenlerden ayıran en önemli özelliktir. Dijital göçmenler başka bir ülkeye iş bulmak için göçmez! Onun zaten işi vardır. Bir başka ülkeye yerleşmek için de göçmezler. Amaçları kalıcı olmak değil, geçici olmaktır. Amaç ülkeyi deneyimlemek ve sonrasında yoluna devam etmektir. Bu yüzden dijital göçmenler genellikle bir yerde 6 aydan fazla kalmazlar.

Dijital göçmenliğin gözle görülür birçok faydası vardır.

Alışık olmayanlar belki ilk 1-2 hafta konsantrasyon sorunu yaşayabilir ancak kurulan yeni düzene uyum sağladıktan sonra kesinlikle üretkenliğiniz ve yaratıcılığınız artar. 9-6 gibi sıkıcı mesai saatlerine bağlı kalmadan çalışmak motivasyonu arttıracaktır.

Konfor alanınızın dışına çıkarak yepyeni bir yerde, yepyeni bir kültür içinde yaşamaya ve çalışmaya çalışmak adaptasyon becerilerinizi arttırarak kişisel gelişiminize katkı sağlar. Bu sizi daha uyumlu, daha hoşgörülü, daha azimli bir insan yapar. Farkında olmadan zorluklara karşı direncinizi artırırsınız.

Dijital göçebeliğin bence en güzel yanı sevdiğiniz şeylere çok daha fazla zaman ayırabilmenizdir. İstanbul’da çok yüksek maaşlar kazansanız dahi yapamayacağınız bazı şeyleri, başka bir ülkede çok daha az kazanarak yapma fırsatını yakalayabilirsiniz. Bu daha az parayla daha kaliteli ve mutlu bir hayat yaşamanızın kapısı açar. Hayatınızın zaman yönetimi tamamen sizin elinizde olur.

Örneğin ben geçtiğimiz Şubat ayında Türkiye ve Avrupa’da kış ayları yaşanırken yaz mevsimi yaşayan Brezilya’ya giderek 2 ay dijital göçebe olarak yaşamıştım. Brezilya’yı seçme nedenim iş saatlerim dışında dalga sörfü yapabilmekti. Evet, yaşayacağım şehri seçerken sadece buna dikkat ettim. Günün ilk saatlerinde internete bağlı diz üstü bilgisayarım ve akıllı telefonum sayesine işlerimi görüp sonrasında hobilerime zaman ayırabiliyordum.

Dijital göçmenler genelde tek veya en fazla çift şeklinde seyahat ederler. Dolayısıyla gidilen yeni ülkelerde sosyalleşme ihtiyacı doğar. Bu da kişiyi ister istemez yeni insanlarla tanışmaya, konuşmaya iter. Doğal olarak iletişim becerileriniz gelişir. Daha girişken olursunuz. Kendinize güveniniz artar. Yabancı diliniz mecburen gelişir. Hatta ikinci, üçüncü dili yaşayarak öğrenirsiniz.

Son olarak yeni yerler keşfederek ve yeni insanlarla tanışarak her gün farklı bir yerde çalışmak kişiyi psikolojik olarak oldukça rahatlatır ve stressiz bir hayatın kapılarını açar. Bu da beden, ruh ve zihin sağlığınızı olumlu yönde etkiler.

Dijital göçmen olmak için illa ki tam zamanlı, sabit maaşlı bir işe sahip olmanıza da gerek yoktur. Proje bazlı çalışan, kendi işini yürüten veya yolda farklı online-işler bulup yaşamını idame ettiren birçok dijital göçmen vardır. Bu tür işlerin yayınlandığı, Türkiye’de hizmet veren yerli veya uluslararası birçok ‘freelancer toplulukları’ var. Bu sitelerine girerek her ay yayınlanan online çalışabileceğiniz yüzlerce yeni işe başvurabilirsiniz.

Bugün dijital göçmenliğe en uygun meslekler genellikle uzaktan çalışmaya elverişli pazarlama, grafik ve tasarım, medya, telekomünikasyon, sosyal medya, editörlük, tercümanlık, danışmanlık gibi işler olmasına rağmen yakın gelecekte iletişim ve etkileşim teknolojilerinin gelişmesiyle birçok meslek grubunu içine alacaktır. Bu kaçınılmaz bir sondur.

Dolayısıyla dijital göçmenlik tüm dünya genelinde yüz milyonlarca insanı kapsayan devasa bir pazar haline gelecektir. Bu durum yatırımcılar için yepyeni iş ve gelir fırsatları manasına gelir. Bunun farkına varan bazı uluslararası otel zincirleri hedef kitlelerini sadece ‘dijital göçmenler’ olarak belirlemeye başladı bile. Dünya’da odalarını aylık fiyat belirleyerek dijital göçmenlere kiralayan birçok hostel zincirleri oluşmaya başladı. Türkiye’de henüz hedef kitlesini bu şekilde belirleyen bir otelcilik anlayışı yok ancak gelecek yıllarda mutlaka olacaktır ve ilk olanlar mutlaka büyük bir müşteri talebiyle karşılaşacaktır. Bizden önermesi…

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

1 Yorum

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI