Çarşamba, Nisan 24, 2024

Deprem Bölgesinden notlar ve Akşener’in Hamlesi: Devlet mi, insan mı, düzen mi, ahlak mı?

Büyük felaketten insanlarımızı ve Türkiye’yi nasıl çıkartacağımızı düşünürken, kendi siyasi çıkarını ön plana getiren bir siyasi çıkış için sadece, “Pes” diyebiliriz. Siyasi konumu ve çıkarı için ölümü ve yıkımı görmeyen bir siyasetçi olarak Türkiye siyasi tarihinde yerini almış oldu Akşener.  

 Antakya, güzelim Antakya, kadim kent.

Depremden on gün önce üç gün geçirdiğim ama tarihine, kültürüne, insanına doyamadığım kentteyim.

Artık bildiğimiz Antakya yok.

Bir kent tümüyle yıkılmış.

Ölüm kokusu, toz her yere sinmiş.

Sokakları bomboş.

Dükkanlar kapalı.

Enkaz yığınında ağlayarak bekleyen birkaç kişi hariç terk edilmiş.

Askerden, polisten, sivil toplum ve gönüllülerden başka kimselerin kalmadığı, nefes almakta, yutkunmakta zorlandığınız, sokaklarına bakarken çaresizce ağladığınız, kıyamet filmlerini andıran bir mekâna dönüşmüş Antakya.

Nurdağı, İslâhiye, Fevzipaşa’da da aynı manzarayla karşılaşıyorsunuz.

Nurdağı ya da İslâhiye diye bir yer yok artık.

Yaşanacak bina kalmamış.

Boş sokaklarda polisler var sadece.

Fevzipaşa’nın bir kısmında çadırların etrafındaki çocuklarımıza bakmakta zorlanıyorsunuz.

Çadırlarından size boş gözlerle bakan insanlarımız içinizi acıtıyor.

İskenderun’un bir kısmı da yıkılmış durumda.

Yıkılmış kentlerimiz, kollektif travma yaşayan insanlarımızın, canlıların, doğanın, yaşamın yok olması; 6/Şubat-sonrası deprem bölgesi böyle bir durumu sergiliyor.

Antakya’da İhtiyaç Haritası’nın çalıştığı geniş alana gidiyorum.

Yöneticiler ve 150 yakın Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen gönüllülerin bazılarıyla konuşuyorum

Canla başla çok zor koşullarda çalışıyorlar.

“Sadece konteynır kent değil, sosyal, eğitim, sanat alanlarıyla yaşanın yeniden inşası için çalışıyoruz” diyor ve ekliyor:

“En az iki yıl sürecek buradaki çalışma ve yaşamın yeniden inşasına geçiş süreci”.

Defne’de, İnsani Gelişme Vakfı’nın gönderdiği yardımlar var.

Gaziantep’te, Kırkayak ile konuşuyorum.

Sivil toplum örgütleri, gönüllüler ve dayanışma ruhu, umutlarımı arttırıyor.

Oradalar, çalışıyorlar, iktidarın hakaretlerine, engellemelerine karşı ahlaki benlik-aktif vatandaşlık sergiliyorlar.

Birlikte değişim yaratabiliriz, kıyamet ve trajedinin tanımladığı bu yıkımdan yaşamı yeniden inşa edebiliriz diye düşünüyorum.

Uçaktayım, Gaziantep’ten dönüyorum.

Yolcuların çoğu deprem bölgesinden geliyorlar.

Aralarında oraya gitmiş ekipler, sivil toplum, üniversite ya da şirket temsilcileri var.

Depremlerden bir ay geçmiş, daha yeni çadır ve konteynır kurulma aşamasına gelmiş bölge için yapılacaklar konuşulurken ve bu bağlamda iktidarın ve kurumlarının eksiklikleri ve engelleri üzerine kızgınlık dile getirilirken, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in “6’lı Masa”dan kalkma açıklamaları geliyor.

Siyasetten önce etik gelir. Akşenerin açıklaması ve hamlesi, zamanlaması, içeriği ve değerler dünyasındaki yeri açısından, çok ciddi derecede “ahlak ve vicdan yoksunluğu”nu sergiliyor.

AHLAK VE VİCDAN YOKSUNLUĞU

Akşener’in açıklaması ve siyasi hamlesi üzerine siyasi görüşümden önce ahlak ve vicdan temelinde görüşlerimi paylaşmalıyım.

Bu, bölgedeki yitirdiğimiz insanlarımıza, yakınlarına, yıkılan kentlerimizin insanlarına, bölgede canla başla çalışanlarımıza sorumluluğum.

Siyasetten önce etik gelir.

Akşenerin açıklaması ve hamlesi, zamanlaması, içeriği ve değerler dünyasındaki yeri açısından, çok ciddi derecede “ahlak ve vicdan yoksunluğu”nu sergiliyor.

Sayılarının yüz bine varmasından endişe duyulan, hâlâ çadır bekleyen, kıyamet alanına dönüşmüş ve daha bakkalların bile tek tük açıldığı kentlerimiz olduğu bir zamanda, gündemi tümüyle kendine ve siyasi iktidar mücadelesine çekmek, her şeyden önce, insanlarımıza ve Türkiye’ye karşı ahlaki ve vicdani düzeyde büyük bir sorumsuzluktur.

Büyük felaketten insanlarımızı ve Türkiye’yi nasıl çıkartacağız üzerine odaklanmamız gerekirken, kendi siyasi çıkarını ön plana getiren bir siyasi çıkış için sadece, “Pes” diyebiliriz.

Siyasi konumu ve çıkarı için ölümü ve yıkımı görmeyen bir siyasetçi olarak Türkiye siyasi tarihinde yerini almış oldu Akşener.  Yaptığı unutulmaz.

Bu hamle, Akşener ve partisi için, “Siyasi İntihar” olabilir. CHP belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı göreve davet etmesi ve Kemal Kılıçdaroğlu’na saygısızlık derecesindeki tavrı ve söylemiyle, “Siyasi Suikast” olarak da görülebilir.

SİYASİ İNTİHAR, SİYASİ SUİKAST, SİYASİ DARBE GİRİŞİMİ

Peki, siyasi analiz olarak ne diyebiliriz?

Biraz bekleyip, bundan sonraki hamleleri görmemiz lazım.

Gelecek hafta ve sonrası daha net bir durum ortaya çıkacaktır.

Bu hamlenin, seçim kadar, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin “İkinci Turu”nu da kapsayan boyutları olduğunu görebiliyoruz.

Bununla birlikte, Bekir Ağırdır’a katılıyorum: bu hamle, Akşener ve partisi için, “Siyasi İntihar” olabilir.

CHP belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı göreve davet etmesi ve Kemal Kılıçdaroğlu’na saygısızlık derecesindeki tavrı ve söylemiyle, “Siyasi Suikast” olarak da görülebilir.

Dahası, bir partinin seçim döneminde başka bir partiyi bölme ve bu yolla muhalefeti zayıflatma girişimi olarak, “başka bir parti içinde darbe yaratma girişimi” olma niyetini taşıması da seslendirilecektir.

Tüm bu boyutları içinde, Akşener, siyasi ahlaka ve demokrasiye de yakışmayan bir tavır sergilemiştir.

İzleyeceğiz ve göreceğiz.

Asıl önemli olan, Akşener’in ahlak-vicdan-demokrasi ekseninde bu kadar sorunlu olan tutum ve tavra niye girmiş olduğu sorusu ve bu soruya verilecek yanıttır.

Niye büyük bir insani ve mekânsal trajedi yaşadığımız bir dönemde Akşener, insana pes dedirten ve ahlak-vicdan-demokrasi yoksunu hamleyi yaptı?

Bu sorunun yanıtını hemen veremiyoruz.  Daha fazla bilgi-veri-çalışmaya ihtiyacımız var.

Bununla birlikte, iki noktanın altını çizerek bitireyim: birincisi, Türkiye siyasi tarihinde her zaman değişim ve yönetimin şekillenmesinde hem “belirleyici” hem “sorun” olmuş devlet ve devlet iktidarını unutmayalım; ikincisi, bu sürecin, seçim öncesi ya da seçimin ikinci turunda Akşener liderliğinde İyi Parti-Cumhur İttifakı yakınlaşmasına evrilmesini de sürpriz olarak görmeyelim.

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI