Fotoğraf: ANKA

4 Kasım'da DEM Parti yönetiminde bulunan Halfeti, Mardin ve Batman belediyelerine kayyım atanmıştı.

DEM Parti, kayyım atamalarına tepki amacıyla Batman’da ‘Demokrasi ve Özgürlük’ mitingi düzenlendi.

DEM Parti ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından Batman kent merkezinde Dört Yol Kavşağı’nda düzenlenen mitinge DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, yerlerine kayyum atanan belediye başkanları, DEM Parti milletvekilleri, bölgedeki il ve ilçe belediye başkanları ve çok sayıda yurttaş katıldı. 

Müzik etkinliğiyle başlayan mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, iktidarın, kayyum atmalarıyla seçimleri ortadan kaldırmayı amaçladığını vurguladı.

CHP'li Aygün Ergene Nehri'nden kirli su getirdi, Kurum yere fırlattı CHP'li Aygün Ergene Nehri'nden kirli su getirdi, Kurum yere fırlattı

Hatimoğlulları, "Seçimleri ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu yönetimlerin adı demokrasi olamaz. Bu yönetimin adı olsa olsa faşizm olur. Bizler faşizme karşı omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. Batman’da kayyım tweet atıyor ve diyor ki; 'Türkler ve Kürtler aynı kaderi paylaşıyor, aynı umutları yaşıyor.' Yalanın daniskası... Batman halkı burada, Batman halkının umudu, anladığı kardeşlik anlayışı senin temsiliyetine zuhur edemez. Sen kayyımsın, sen hırsızsın, sen polis kalkanlarıyla belediyeye zorla yerleştin. Halk her seferinde belediyelerimize kayyım atandığı halde oyunu katlayarak, belediye sayısını artırarak bugüne kadar geldi. Bu da siz değerli Kürt halkının ve diğer halkların ortak mücadelesiyle gerçekleşti" dedi.

'İktidarın küçük ortağının kamuoyuna verdiği mesajlarda eğer ciddiyse, öncelikle bakanlıklarını devreye koysun'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, TBMM'nin yeni yasama yılında DEM Partililer ile tokalaşması ve ardından grup toplantılarında yaptığı açıklamalarla başlayan yeni sürece de değinen Hatimoğulları, şöyle konuştu:

*Şu an bütün Türkiye bu konuyu konuşuyor ve tartışıyor. Bir tokalaşma ile başlayan ve tam olarak ne istediklerini bilmediğimiz çeşitli gelişmeler var. Biz DEM Parti, Kürt halkı, Türkiye halkları olarak elbette onurlu barışın yanındayız. Bizler 40 yılı aşkın mücadelemiz barış için veriyoruz. Bizler bu ülkeye adalet ve demokrasi gelsin diye, halklar arasında bir kardeşlik ve eşitlik olsun diye mücadele ettik. Onlar ne yaptılar, her seferinde Kürt'ün başını ezmeye kalktılar. Kürt halkıyla dayanışan Türkiye’deki devrimcilerin başını ezmeye kalkıştılar ama başaramadılar. Başaramadıklarını bu alanda, bu meydanda siz değerli halkımız onlara gösterdiniz.

*Buradan Ankara’ya sesleniyoruz; bizler onurlu bir barış, demokratik zeminde bir çözüme hazır olduğumuzu her fırsatta, her yerde ifade ettik. Bunun için de dedik ki şayet bu konuda oyun oynamıyorsanız, bu konuda insanların umutlarıyla alay etmiyorsanız, ciddiyseniz, bir devlet ciddiyeti ile davranacaksanız öncelikle İmralı kapılarını açın, Öcalan dışarı çıksın, mesajını bütün Orta Doğu’ya versin. İktidarın küçük ortağı kamuoyuna verdiği mesajlarda eğer ciddiyse öncelikle bakanlıklarını devreye koysun ve İmralı kapıları sonuna kadar açılsın. Sayın Öcalan çıksın, Kürt halkına Orta Doğu halkına ve barışla ilgili mesajlarını versin."

'Uzatılan el barış eliyse bizler o eli tutmaya hazırız'

"DEM Parti barış sürecini elinin tersiyle itiyor" iddialarının yalan olduğunu söyleyen Hatimoğulları, şöyle konuştu:

*Elimize her mikrofona aldığımızda 'partimiz adına kim konuşursa konuşsun, onurlu bir barış için hazırız' dedik. 'Demokratik zeminde bir çözüme hep birlikte hazırız' dedik. İktidar şuna karar vermeli, devlet şuna karar vermeli; uzatılan el tunç eli mi barış eli mi? Uzatılan el barış eliyse bizler o eli tutmaya hazırız ama uzatılan el tunç eliyse biz o ele karşı halklarımızla beraber bugüne kadar olduğu gibi onurlu bir mücadeleyi vermeye hazırız. Uzatılan el tunç eliyse, tunç yasalarını devreye koyacaklarsa bilsinler ki onlara karşı en güçlü mücadeleyi bizler yürüteceğiz. Uzatılan el tunç eliyse, tunç eli yasasını devreye koyacaklarsa bilsinler ki onlara karşı en güçlü mücadeleyi bizler yürüteceğiz. Bugün bir yandan 'Kürtler kardeşimizdir' diyenler, iki yasa hazırlıyor. Daha doğrusu iki gündemli yasa hazırlıyorlar. Birisi milletvekili seçimleri, diğeri belediye seçimleriyle ilgili. Diyorlar ki bu yaklaşımı biz 1980 darbesinde gördük. Bir gözaltınız varsa herhangi bir cezanız olmadığı halde onlar ne yapmak istiyor? Baştan yasaklı kılmak istiyor. İşte bu elin adı tunç elidir, bu barış eli olmaz, olamaz.

*Halklarımızla beraber devlet aklı ve iktidara bir kez daha çağrı yapıyoruz. Onurlu barış istiyoruz. Kürt halkı ana dilinde eğitim hakkını istiyor. Kürt halkı müzakere ve diyalog sürecinin demokratik zeminde gelişmesini istiyor. Sizler devlet aklı ve iktidar olarak buna hazır mısınız? Bu sorunun yanıtını bekliyoruz. Şu bilinmeli ki, bizler her fırsatta mesajımızı verdik. Bizler müzakereye de hazırız, bizler mücadeleye de hazırız.

Kaynak: ANKA