Perşembe, Nisan 18, 2024

Davutoğlu ve Türk sağının dönüşümü

Mahalle CHP ile uğraşacağına son 20 yılın mirası olan içi boşalmış manevi değerleri ve kırılan gönülleri nasıl onarabileceğini tartışmalıdır. Bunun için de eksiği ve gediği ile farklı niteliklerde elinde sadece bir Hocası kalmıştır.

Sayın Davutoğlu bana beraber çalışma teklifini sunarken iki hususu vurguluyordu. Birincisi, gençliğimizde ideallerimiz için bir araya geldiğimizi, şimdi de bu ideallerimizi aldığımız dersler ve tecrübeler ile sentezleyerek için beraber çalışmamız gerektiğini teklif ediyordu. İkinci olarak da yazdığım “Türk Sağı; Mahalle, Kriz ve Kritik” kitabını eline alarak, burada bu kitabın gereklerini yapmalıyız ifadesini kullanıyordu.

Ana akım muhalif TV kanallarındaki dostlarım ise Gelecek partisine geçmemi, bir makul insanı ve konuğumuzu kaybettik, sen artık takdir ettiğimiz bir lider ve partisi de olsa partili oldun eleştirileriyle karşılıyorlardı. İlaveten de Medyascope Youtube kanalında da artık özel program yapamayacağım netleşmişti.

Davutoğlu-Hoca ile tanışıklığım 1975’li yıllara kadar gider. İdealizm yıllarımızdı. O yıllar, acımasız düşük yoğunluklu sağcı ve solcu gençlerin aktör yapıldığı bir iç savaş dönemiydi. Cağaloğlu’ndaki Pınar dergisinde, lise öğrencileri olarak sol gruplar benzeri, onlar halkımızı, bizler de milletimizi kurtarmak için kültür çalışmaları yapardık. Bizim grup oldukça elitti. İstanbul ve Haydarpaşa Erkek Lisesi ağırlıklıydı. Sonradan zaten iş, akademi ve siyaset dünyamızda ön plana çıkan başarılı insanlar bunu teyit ediyordu. Hoca’da dikkatimi çeken klasik Türk sağı sloganları ve duygularının ötesinde, kendisinin kalburüstü öğretmenleri dahil, karşıt görüştü olanları sebep sonuç ilişkileri içinde bir sistematik düşünce ile ikna etmeye çalışmasıydı.

Hoca Boğaziçi’nde okudu. İngilizce, Almanca’ ya ilaveten Arapçayı öğrendi. Klasik İslam fıkhı ve geleneksel bakışa da hâkim oldu. Mahallenin fıkıh diline göre de alim oldu. Bilim Sanat Vakfı ve Şehir üniversitesi girişimleri Türk Sağ düşünce hayatında üst düzey girişimlerdi. Burada bir felsefi ve disiplinler arası kuluçka alanı yaratmaya çalışılıyordu. Dünya çapında düşünce insanlarının yolunu Hoca bir şekilde buraya düşürüyordu.

Hoca’nın hedefi klasik İslam ve Anadolu irfan geleneğini güncel bilim ve felsefe ile kodifikasyonunu sağlayabilmekti. Bu yolun başlangıcındaydılar. Gerçekten yerli ve milli bir düşünce sistematiğinin bu şekilde yaratılacağına inanıyordu. Bu sentezde başta insan, şehir, bağlı medeniyet ve devlet tasavvuru vardı. 28 Şubat ve AK Parti kuruluşu süreciyle, BİSAV’ın filizlenmekte olan insan ve fikir kaynağı artık siyasetin ilgi ve etki alanındaydı.

Ahmet bey danışmanlık teklifini düşük şiddetli bir Anadolu devriminin temsilcisi olduğuna inandığı AK Parti hareketine karşı bir sorumluluk bilinciyle kabul etmişti. Doğal olarak öğrencileri bu aranılan kapıdan bürokrasiye ve siyasete girmişlerdi. SETA da bir bakıma Ahmet bey tarafından bu anlamda konuşlandırılmıştı.

Ahmet beyin dışişleri bakanı olmasıyla artık siyasetteki yeri kesinleşmişti. Başbakanlığı ve sonrası bilinen gelişmeler kendisi ve öğrencilerine ilişkin tüm tartışmaları bugünlere kadar taşımakta. Hoca’nın akademik özgün modeli, Türk, İslam dünyası ve dünya ilişkilerinde dış politikaya oldukça yerli ve milli sayılabilecek özgün hususları da katabilmişti.

Hoca bugün de acı sonuçlarını çektiğimiz Arap baharı sonrası gelişmeler ve bağlı Suriye politikalarında bir kısmı oldukça haklı bir kısmı da ön yargılı eleştirilerin hep hedefiydi. Sistematik yolsuzlukla mücadele de ise en önemli eleştirilebilecek hususu ise bunu kamuya açık yapmaması ve erken ilkesel kopuşu gerçekleştirmemesiydi. Ancak bugün tüm vicdanlar, kendisine parti içinde bu konuda dolaylı da olsa bu işlere bulaşmamış, seyretmemiş ve iç mücadelesini vermeye çalışmış özel biri olarak yer vermekte.

2014 seçimleri sonrası Hoca, AK Parti’nin başındayken klasik Sağ ve Erdoğan çizgisinin dışına çıkarak CHP ile koalisyonun ülkenin selameti olacağını ve bu vesile ile kutuplaşmanın çözülebileceğini gördü. Bu konuda içten çaba gösterdi. Ancak o zamanki politik deneyimi ve Erdoğan faktörü buna izin vermedi. Davutoğlu’nun o zamanki CHP hamlesi bugün de dahil kamuoyu tarafından layıkıyla değerlendirilemedi. Ancak bugünkü Gelecek partisi, 6’lı masa ve CHP ilişkisine de ışık tuttu. Mahalle bugün Davutoğlu CHP ilişkisi hakkında kaygılanırken tersine 2014’ten bu yana ülkenin ve mahallenin kaygılarına sigorta olabilecek bir arayışı henüz ne yazık ki göremedi.

Doğrusu AK Parti kurulurken siyasi mücadelenin bedelini başta Sayın Erdoğan duayen bir siyasetçi olarak ödemişti. Parti içindeki Hoca ve talebelerinin siyasi deneyimleri ve siyasetçilikleri yoktu. Buna Ali Babacan beyi de dahil edebiliriz. Hocayı önceden sıkça siyasi bir metot olarak Erdoğan popülizminin diline kayması ve entelektüel birikimiyle örnek bir tarzı üretmediği için sıkça eleştirmiştim. Diskur olarak Hocanın eleştirilen eski söylevlerinde bu izleri sıkça görmekteyiz.

Sayın Davutoğlu’na bugün yöneltilen geçmiş döneme ilişkin AK Parti tabanı ve Sol çevrelerden eleştirilerin bir kısmı haklıdır ancak tekrar belirttiğimiz üzere yargılamalar acımasızdır. Kamuoyunun Hocadan beklediği duygusal bir pişmanlık ve öz eleştiri Hocanın siyasette önünü açabilecektir. Ancak unutmamalıyız ki öz eleştiride Hocadan önce sırada Sayın Gül, Sayın Arınç, Sayın Çiçek, Sayın Çelik ve eski AK Partili yeni muhalif aydın gazeteciler gibi daha niceleri var.

Davutoğlu’nun otoriter rüzgâr ve ittifakının en sert döneminde mahalle içinden tek başına öncelikle çıkıp bu yanlıştır deyip Gelecek partisini kurabilmesi önemli bir tavırdır. Ancak temel sorun bunun şahsi bir onur mücadelesi mi yoksa ilkesel ve maşeri vicdanı ilgilendiren bir tavır olup olmadığının anlaşılabilmesindedir. Bu konuda partiyi kurar kurmaz saçlarının birden beyazlaması, aldığı sorumluluğun ve çektiği ızdırabın bir göstergesidir. Artık Hoca helalinden siyasi bedelini ödemiş ve ülkenin siyasetçisi olmuştur.

Sayın Erdoğan; şahsım, İngiltere, Almanya ve Milletim derken, mahalle kendisi ile özdeşleşmekte sıkıntı çekmemektedir. Ancak Davutoğlu ise Şehir üniversitesi kapatıldı derken mahalle kendi kültürel geleceğinin değil bireysel bir sorunun yaklaşımını göstermektedir.

Hoca bugün Gelecek partisinde başta eski devrimci ve sağcı arkadaşlarını toplamıştır. Parti kısmen bir ülke koalisyonu gibi durmaktadır. Sorun, kutuplaşmış taraftar mahallenin bu koalisyona ikna etme sorunu olarak da durmaktadır. Hocanın entelektüel söylevini kitlelere karşı sadeleştirememesi hala bir sorun olarak durmaktadır.

Son 200 yıllık siyasi tarihimizde yapılan reformlar ve devrimlerin arka planında faydacı bir acelecilik vardır. Ancak temel bir felsefi tutarlılık yoktur. Tanzimat, İttihatçıların Türk Yurdu reformları ve Cumhuriyet devrimleri bizlere yol aldırmıştır. Ancak eksikliklerinin bedelleri bugünlere katlanarak intikal etmiştir.

Cumhuriyetimizi uzun yıllar askerler, mühendisler, bürokratlar ve belediye başkanları yönetti. Ülke çok hizmet aldı. Ancak benim memurum işini bilir pragmatist hizmet anlayışı hep gündemde kaldı. İlkesel bütünlük için bir devlet ve bağlı ahlak felsefesine ihtiyaç hep göz ardı edildi. Platon “Toplumun mutluluğu için ya filozoflar devlet başkanı olmalı ya da devlet adamları felsefe öğrenmeli” der. Hoca “Alternatif paradigma” diye bir iddiayı akademik olarak da zorlamaktadır. Bu Tanzimat aydını seviyesinin üstünde bir zorlamadır da.

Mahalle CHP ile uğraşacağına son 20 yılın mirası olan içi boşalmış manevi değerleri ve kırılan gönülleri nasıl onarabileceğini tartışmalıdır. Bunun için de eksiği ve gediği ile farklı niteliklerde elinde sadece bir Hocası kalmıştır.

Türk Sağının dönüşümü kolay değildir. Ancak bilmek gerekir ki Türk Sağı dönüşmeden devlet ve toplumun ihtiyacı olan dönüşüm gerçekleşmeyecektir. Bunun için devlet ve insan tasavvuru ve felsefesine ihtiyaç vardır. Öteki ile fikri ve eylem sentezinde bulunabilecek özgüvene sahip Hoca geçmiş deneyimleri ile buna uygun bir adaydır.

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

1 Yorum

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI