Cuma, Nisan 19, 2024

Davutoğlu, Gelecek Partisi’ni tanıttı: Demokratik parlamenter bir sistemi destekliyoruz

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni kurulan ‘Gelecek Partisi’nin tanıtım toplantısında konuşuyor. Partisinin ‘her kesimden insanı barındırdığını’ iddia eden Davutoğlu, “Toplumun her kesimini kapsayan bir siyasi anlayışın ürünüyüz” ifadelerini kullandı.

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, kurduğu Gelecek Partisi için yasal başvuruda bulunmasının ertesi günü Ankara Bilkent Otel‘de gerçekleştirilen programda yeni partisini anlattı.

“Demokratik parlamenter bir sistemi destekliyoruz” açıklamasında bulunan Davutoğlu ayrıca “Çoğulcu bir yaklaşımı hayata geçireceğiz” dedi.

Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

1968 kuşağının idealist anlayışını yaşayanımız da var 12 Eylül’ü aynı koğuşta geçirenimiz de var. O günlerce yıllarca özgürce doğan bir güneşi bir şafak vaktinde seyredebilmek için gün sayanlarımız da var. Yeni ümitlerle birlikte doğanlar da var aynı yıllarda kıyafeti nedeniyle bütün geleceği kararanlar da var. Ve nihayet 15 Temmuz’da hain bir çeteye karşı omuz omuza vermiş kahramanlar da var, düşüncelerini ifade etmekten dahi mahrum bırakılanlar, fikir ve bilim kurumlarının tasfiye edilişlerine şahitlik etmek zorunda kalanlar da var. Üç nesil olarak bir arada buradayız. Farklı yaşlardayız ama hepimiz genciz genç kalacağız. Farklı inançlara mensup, farklı etnik kökenlerden gelen ancak bu aziz toprakları vatan bilen bir topluluğuz. Farklı kökenlerdeniz ama hepimiz eşit ve onurlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız. Üç nesil olarak çok sancılar yaşadık çok açılar gördük ama nefrete değil sevgiye, korkuya değil ümide ayarlıyız. Geçmişe ağır yakmaya değil ortak bir gelecek kurmaya, yeni şeyler söylemeye geliyoruz.

Surat asmaya değil tebessüm etmeye geliyoruz. Gün bizi ayıran değil bizi birleştiren politikaları konuşma günüdür.

Nesiller aşan ortak aklın ürünü olan değerlerin korunması bağlamında geleneğe saygılı, modern ve çağdaş, sınır aşan teknolojik etkileşim bir gelecek vizyonu bağlamında küresel bir siyaset anlayışını benimsiyoruz. Geleneğe bağlı özgürlükçüdür siyaset anlayışımız. Geleneğe bağlılığımız gelenekten kopuş değildir.

Dünyada otoriter ve popülist eğilimlere yöneliş olduğu bir dönemde başı dik insanların yaşadığı bir ülke var etmeliyiz. Usulsüz ve baskıcı metotlarla Türkiye’nin zihni kapasitesini kapatmaktadır. Gazetecilerin keyfi tutuklamalara maruz kalmadığı bir düzeni inşa edeceğiz. Siyasi yöntem ilkemiz kapsayıcılıktır.

Etnik, dini ayrımlara karşı toplumun her kesimini kapsayan bir siyasi anlayışın öncüleriyiz.

Partimiz ortak akıl süreçlerinin öncüsü ve destekçisi olacaktır. Siyasetimizin vicdani ilkesi din ve vicdan özgürlüğüdür.

LAİKLİK VURGUSU

Hak ve makam talepleri ibadet üzerinden değil adalet liyakat temellerine dayalı hukuk üzerinden gerçekleştirilmelidir. Devlet bütün dini mezhebi topluluklara aynı mesafede olmalı ve eşit yaklaşım göstermelidir. Bu çerçevede bakışımız özgürlükçü laiklik ve din anlayışıdır.

Alevi yurttaşlarımızın inanç ve öğreti temelli taleplerine, geleneksel Mürşid, Pir ve Dede ocakları esas alınarak ve modern Alevi örgütlerinin talepleri göz önünde bulundurularak, eşit yurttaşlık hakkı ve demokratik uzlaşı temelinde çözüm bulunacaktır.

Gayrimüslim vatandaşlarımızın talep ve sorunları, eşit vatandaşlık ve din ve vicdan özgürlüğü ilkeleri temelinde çözülecektir.

Hangi görüş ve ideolojiye mensubiyet söz konusu olursa olsun, siyasetin dini semboller ve hassasiyetler üzerinden güç devşirmesinin önüne geçecek bir kurallar ve teamüller manzumesi oluşturulacaktır.

Dini ya da seküler hiçbir yapının devlet içinde ayrıcalıklı bir konum elde etmesine asla müsaade edilmeyecektir.

Kamu düzenini tehdit eden şiddete karşı kaos girişimine karşı vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini koruyacak bir adalet mekanizmasının işlemesini sağlamasının en temel görevimiz olduğuna inanıyoruz.

Terör ve terörle mücadele söylemi toplumun enerjisini düşüren bir tuzak olmaktan çıkarılmalıdır.

Hak ve makam talepleri ibadet üzerinden değil liyakat teamülleri üzerinden gerçekleşmeli.

DIŞ POLİTİKA

Dış politikadaki temel ilkemiz çok boyutlu barış diplomasisidir.

Bu ilke doğrultusunda milletimizin uluslararası alanda onurlu bir yer edinmesi temel hedefimizdir.

Hem dünyada ve bölgede yaşanan gelişmelerin, hem de dış politikamızın bugüne kadarki seyrinin esaslı bir muhasebesi yapılarak, Türkiye’nin çıkarlarını koruyan değer-odaklı bir yaklaşım benimsenecektir.

Bugün her düzeyde bütüncül bir stratejik yenilenmeye ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu çerçevede, öncelikle dinamik uluslararası konjonktürün gereklilikleri doğru bir şekilde tanımlanarak, çoklu güçler dengesinin dinamiklerini doğru okuyan çok boyutlu, rasyonel ve esnek bir diplomasi stratejisi benimsenecektir.

Bu küresel dinamizm ile bölgesel dengeler arasındaki etkileşim doğru bir zeminde değerlendirilerek, yakın çevremizde sarsılmakta olan bölgesel düzen unsurlarını destekleyen, risk unsurlarını ise asgariye indiren bir yaklaşım benimsenecektir.
Bölgesel sorunlarda barışçıl diplomasi araçları ve arabuluculuk mekanizmaları ile istikrar ve düzen kurucu bir rol oynanacaktır.

Ülkemizin özgün bir şekilde geliştirdiği ancak son dönemlerde etkinliği ve kapsamı daralmış bulunan ikili yüksek düzeyli stratejik işbirliği mekanizmaları, üçlü bölgesel mekanizmalar, arabuluculuk girişimleri ve vize muafiyetinin yaygınlaştırılması gibi işlevsel politikaların etkinliği artırılacaktır.

Dış politikanın ülke içi siyasi rekabetin değil, Türkiye’nin çıkarlarının konusu olması gerektiğini düşünüyoruz.

Türkiye’nin, 21. yüzyılda dünyadaki saygın yerini koruması ve daha da geliştirmesi için demokratik değerlere yaslanan, küresel kamplara sıkışmayan, dünyada yaşanan jeopolitik dönüşümü dikkate alan ve bölgesel kısır döngülere itibar etmeyen bir dış politika perspektifine sahip olmasını hedefliyoruz.

Bugün küresel kırılganlıkların ve bölgesel çatışmaların oluşturduğu bir jeopolitik ortamda bulunan ülkemizin, bir istikrar adası olma hüviyetini korumanın, en önemli vazifelerimizden birisi olduğunu düşünüyoruz.

Bu çerçevede ABD ile inişli çıkışlı seyreden ilişkilerimiz kurumsal ve süreklilik arz eden bir çerçeveye oturtulacak, NATO bünyesindeki ittifak ilişkilerimiz ve AB üyeliği yönündeki stratejik perspektifimiz korunacak.

Türkiye, Batı ile yaşadığı sorunları yine Batı içerisindeki tartışmaların öncüsü olarak, orada müttefikler bularak daha etkin bir şekilde çözebilir.

Buna ilaveten, başta Rusya ve Çin olmak üzere Asya derinliğindeki ilişkilerimiz güçlendirilecektir.

Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya ve Ortadoğu gibi komşu bölgelerde ve yakın coğrafyamızda kalıcı istikrar ve barışı temin edecek öncü ve vizyoner bir rol benimsenecektir.

Afrika, Asya ve Latin Amerika derinliğinde geliştirilen açılım politikaları kararlı bir şekilde çeşitlendirilecek, bölgesel ve küresel örgütlerdeki aktif katılımımızla uluslararası barışa katkı sağlanacaktır.

Ülkemizin, tarihinden güç alarak, modern dünyanın saygın ve müreffeh bir üyesi olmasını arzuluyoruz.

Bu hedeflere ulaşmak için; dünyanın büyük bir kısmını etkileyen içe kapanmacı dalga ile mücadele etmek gerektiğini, bunun da demokrasimizin derinleştirilmesi, ekonomimizin güçlendirilmesi ve istikrarlı ve itibarlı bir dış politika izlenmesi yoluyla mümkün olduğunu düşünüyoruz.

20. yüzyılın kampları arasına sıkışmayan, kısa vadeli taktiksel kazanımları uzun vadeli çıkarlarımıza tercih etmeyen, dış politika çıkarlarımızı iç politika tartışmalarından ayırt eden bir 21. yüzyıl vizyonuna yaslanıyoruz.

Bu bakış açısı, ulusal güvenliğimizi kalıcı politikalarla teminat altına alırken, ülkemizin küresel ve bölgesel düzlemlerde siyasi ve ekonomik ağırlığını muhafaza etmesini sağlayacaktır.

Bu bağlamda, diplomatik söylem ve iletişim dili tümüyle değiştirilecektir.

Diplomaside içeriği boşaltılmış popülist yüksek retorik ve iletişim dili hem rasyonel diplomasiyi engellemekte, hem ülkemizi iletişim kazalarının yol açtığı suni krizlerle karşı karşıya bırakmakta, hem de uluslararası itibarımıza zarar vermektedir.

KİMLER VAR?

Öte yandan, 155 kişinin yer aldığı Kurucular Kurulu’nda Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan, eski AK Parti milletvekilleri Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ, Karar Gazetesi eski yazarı ve Mavi Marmara yolcularından Hakan Albayrak, Nihal Olçok, Bayram Zilan, Etyen Mahçupyan gibi isimler bulunuyor.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER