Cuma, Nisan 26, 2024

Çürüme…

Bugün artık sorun, sadece muhalefetin tek tek seçime mi gireceği ya da ortak bir adayla mı seçime gireceği meselesini aşmıştır. Karşımızdaki iktidar salt bir gerileme içinde değildir. Her alanda ağır bir çürümeye imkan sağlamış, alan açmış ve devletin bütün kurum, kuruluş, etik değerleriyle ortadan kaldırmış; siyasi boyutta görülmemiş bir yozlaşma, ekonomik alanda korkunç bir kayırmacılık, ahbap-çavuş kapitalizmini aratan bir kural, kaide tanımayan bir sermaye transferi; eğitim ve sağlık başta olmak üzere bütün laik, sosyal, hukuk devleti normalarını hiçe sayan bir siyasal tercih ve bunun neticesinde ortaya çıkan yönetilememezlik…

Mafya ile iktidar arasındaki ifşaların ortaya çıkardığı yeni durumlar, devleti devlet olmaktan ortaya çıkaran iddialar, her alanda yaşanan çözülme ve bütün bunlara karşın doyurucu hiçbir açıklamanın yapılmaması, gerekli soruşturmaların açılmaması ve ötesinde bütün toplumun temel haklarına meydan okuyan hoyrat bir aldırmazlık…

Paranın, gücün, iktidarın, yetkinin tek elde toplandığı bir sistem ve aşılamayan tıkanmalar; nihayetinde iktidarı elinde tutan kişilere her türlü imtiyazın sınırsız ve sorumsuz, hesap vermeyen, adil, şeffaf, hesap verebilir olmayan bir sistem ve bunun yarattığı büyük tahribat…

Bu çerçevede Türkiye bir çözülme sürecini yaşarken o çözülmeye ahlaki, etik, insani noktada eşlilik eden bir çürüme…

Bir devletin, sistemin bütün kurum ve kurallarıyla işlemediği, mevcut iktidar tarafından işletilemediği ötesinde sadece her alanda güç biriktirmek ve her türlü siyasi, toplumsal muhalefeti gayrı hukuki biçimde susturmaya çalışan bir anti-demokratik, otoriter yaklaşım.

Bu çerçevede; artık mesele her alanda yaşanan çürümeye karşı herkesin kurumları, değerleri, ilkeleri ayağa kaldıracak işlerlik kazandıracak bir büyük toplumsal ve siyasal uzlaşmadır. Bunun sorumluluğu muhalefette yer alan herkesin ortak sorumluluğudur.

Bu nedenle seçim artık sadece bir adaya indirgenemez.

Seçim kimin aday olacağı tartışmasına kilitlenemez.

Hepimizin üzerinde yaşadığı zemin ayaklarımız altında kayıp giderken çözüm güçlü bir program ve kadro ile ülkeyi ayağa kaldıracak bir seçeneğin oluşturulması ve halka sunulmasıdır.

Salt dışarıdan bakıldığında bile çözülmenin ve çürümenin boyutları bu düzeyde ise işin ne kadar vahim detaylara sahip olduğunu hayal etmek zor olmasa gerek. Büyük ve ağır tabloyu devralacak bir yapının çok kapsamlı bir hazırlık içinde olması tarihi önemdedir.

Tıkanan süreçlerin, ağırlaşan yönetim, insani, siyasi, ekonomik ve diplomasi krizlerinin aşılması çok güçlü bir birlikteliği gerektirmektedir. O nedenle çokça belirttiğimiz üzere olağan üstü süreçlerden geçerken olağan bir siyaset yapılamaz, yapılmamalıdır.

Gelinen nokta ortak bir program, ortak bir aday, ortak bir kadroyu mecburi kılmaktadır. Yaratılan tahribat, ortaya çıkan çürüme ancak güçlü bir siyasal ve toplumsal uzlaşma ile mümkün olabilir. Demokrasi ve cumhuriyetin ve de ülkenin geleceğinin düğümlendiği nokta buradadır.

Bu durumu aşmak, demokrasi ve cumhuriyeti güçlendirmek, toplumsal ve bireysel gelişime imkan sunacak bir siyasal hattın oluşmasına imkan hazırlamak ülkeyi yeniden inşa etme sorumluluğu almaya talip muhalefet görevidir.

Unutmayalım ki, mesele sadece iktidar olmaya indirgenmeyecek kadar hayatidir, kapsamlıdır…

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

YAZARIN DİĞER YAZILARI