Perşembe, Nisan 25, 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sığınmacı açıklaması: “Silah dayayarak onları düşmana teslim etmeyiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sığınmacı tartışmasına ilişkin olarak “Bu kardeşlerimizden kendi tasarrufları ile kendi inisiyatifleri ile geri dönmek isteyenler geri döneceklerdir. Ama biz asla onları silah dayayarak, Boraltan Köprüsü’ndeki gibi, düşmana teslim etmeyiz. Biz bu görevde olduğumuz sürece bu kardeşlerimizi geri gönderemeyeceksiniz” dedi.

Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Erdoğan şunları söyledi:

– Her seçim önemlidir. 2002 Kasım seçimleri ülkemiz için tarihi bir dönüm noktasıydı, vesayetle mücadelemizde yeni bir safhaya geçmemizi sağlamıştı. 2011 seçimleri eser ve hizmet siyasetimizi zirveye taşımıştı. 2018 seçimleri, darbe teşebbüsünün ve yeni yönetim sistemimizin ardından girdiğimiz ilk imtihandı.

– Bu seçimlere küresel krizlerin, dünyadaki yönetim ve ekonomik sistemi kökünden sarstığı bir dönemde giriyoruz. Vesayet düzeniyle ve darbe heveslileriyle mücadele ederek milli iradenin üstünlüğünü tartışmasız şekilde tesis ettik.

– Kendi güvenliği ile kendi yönetimi ile kendi ekonomisiyle ilgili kararların başka yerlerde verildiği Türkiye’yi, bölgesindeki tüm mazlumların umudu bir ülke haline getirdik. Tüm bu emeklerin, tüm mücadelelerin, tüm altyapının asıl meyvesini toplayacağımız. 2023 seçimlerinin öncekilerden farkı buradan geliyor.

– Bu seçim AK Parti için değil, Tayyip Erdoğan için değil, Türkiye için önemlidir. Muhalefetin tek taahhüdü ülkeyi eskisine götürmek, yapamadıklarını da yıkmaktır. Kılıçdaroğlu daha iddialı bir hedef ortaya koydu, ülkeye eser ve hizmet etmeye değil kavga etmeye geldiğini açıkça söyledi. Bu şahsa hak ettiği cevabı gerektiğinde veriyoruz. Meclis’te çıkmış “Erdoğan Suriye meselesini BM’de hiç gündeme getirdi mi?” diye soruyor. Eline diline dursun. Dün de “Erdoğan bu meseleyi Avrupalılarla hiç konuşmadı” diyor. Avrupa ile bu konuda müzakerelerde bulunduğumuzdan haberi yok.

– Kimi mahkeme kararlıyla, kimi tarafların açık beyanıyla yanlışlığı ispatlanmış iddiaları tekrarlamak dışında ne bilir ki? Devlet yönetimi ile ilgili tek bildiği, hastanesinde insanların rehin kaldığı SSK Genel Müdürlüğüdür. Sürekli örnek verdiği bürokratik kariyeri ülkemizin utanç sayfalarından biridir. Bu adamın teröristlerle el ele yürüdüğünü görürsünüz. Sinsi bir projenin aparatı olarak geldiği CHP Genel Başkanlığı koltuğunu aynı amaçla kullanmıştır. Kendisinin artık siyasetin değil tabiplerin konusu olduğuna karar verip işimize bakıyoruz. Ancak “kavga etmeye geliyorum” sözü ve “ya bana katılın ya önümden çekilin” meydan okumasını farklı bir yere koyuyorum. Siyasette mücadele anlamında kavga elbette vardır. 40 yılı aşan siyasi hayatımız hep bununla geçti. Ülkemizi kalkındırmak için 7 düvel ile kavga ettik. FETÖ’cüler kaldığımız yeri bombaladılar, yanımızdakileri şehit ettiler. Ama Kılıçdaroğlu tankların arasından geçip Bakırköy Belediye Başkanının evine gitti. Böyle korkak, tırsak biridir. Sende öyle bir ciğer yok. Yeri geldi vesayet odaklarıyla yeri geldi terör örgütleriyle biz kavga ettik, sen edemezsin.

– Bildiğimiz yoldan sapmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye’yi tapulu mülkü görüp insanımıza tepeden bakan “kömürcü, makarnacı” diye milletimizi aşağılayan elitist zihniyetle de mücadele ettik. Millete ve memlekete hizmet yolculuğumuzda sayısız hukuk katliamlarına maruz kaldık. Ama kefenimizi giyerek çıktığımız bu mücadelenin hiçbir safhasında milletimizin bize sandıkta verdiği emanete gölge düşürmedik. Bunlar milletle kavga etmeye geliyor, milletin hak ve özgürlük kazanımlarıyla kavga etmeye geliyor. Eser ve hizmetleri yerle yeksan etmek için geliyor. Türkiye’yi tek parti faşizmini hortlatmak için kavga etmeye geliyor. Bunlar yeniden milletimizin başına bela olmaya geliyor, buna izin vermeyeceğiz. Bunların yılan dillerinin, riyakar yüzlerinin, sahte söylemlerinin ardından gerçek karakterlerini göstererek, tamamını sandığa gömeceğiz

– Muhalefet diye karşımıza dikilenler kendi kendilerini ifşa etmeye başladılar. 6 benzemez ittifakı daha seçimleri de görmeden titremeye ve dökülmeye başladı. Muhalefet diye ortada salınanların dediklerine, yaptıklarına bakıyoruz, kimi ülkemizin iftihar vesilesi eserlerine sataşıyor, kimi vatandaşlarımızın eğitim ve kıyafet haklarına dil uzatıyor. Ama bunlar cambaz. Kılık kıyafetle hep savaşmışlardır, şimdi vitrin için bazı siparişler veriyorlar. Biz sizin ne olduğunuzu biliyoruz.

– Ülkemizde muhacir olarak bulunan insanları ne Bay Kemal’in dedikleriyle ne onun yandaşlarının dedikleriyle asla geri itmeyiz. Bay Kemal senin dün söylediğin bugün yoktur. Biz farklı bir medeniyetten geliyoruz, bu medeniyette muhacirlik var, ensarlık var. Biz o muhacir ve ensar kültürünü bilerek yetiştik. “Ölümden ölüm beğen” diyenlerin kovduğu ve bize sığınan kardeşlerimize kapılarımızı nasıl açtıysak, bundan sonra da korumaya devam edeceğiz. Bu kardeşlerimizden kendi tasarrufları ile kendi inisiyatifleri ile geri dönmek isteyenler geri döneceklerdir. Ama biz asla onları silah dayayarak, Boraltan Köprüsü’ndeki gibi, düşmana teslim etmeyiz. Biz bu görevde olduğumuz sürece bu kardeşlerimizi geri gönderemeyeceksiniz. Şu an itibariyle bunu bilen gerek Suriyeli gerek Iraklı gerek Afganlar gönül huzuru içine giriyorlar.

– Enerji ve hammadde fiyatlarındaki artışlar tüm dünyada enflasyonu azdırmıştır. Finansal gelişmelerin yol açtığı sorunlar çözülmeden ortaya çıkan bu tablo, günlük hayatta fiyat artışları olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye uzun bir süredir döviz kuru üzerinden maruz kaldığı saldırıyla mücadele etmektedir. Milletimiz ciddi bir hayat pahalılığıyla karşı karşıya kalmıştır. Milletimize asla yalan söylemedik, başaramadığımız işlere de kılıf uydurmadık. Karşımızdaki tablonun insanlarımızın günlük hayatında açtığı sıkıntıları görüyoruz. Biz dişimizle, tırnağımızla, alın terimizle kazanan bir ülkeyiz. Türkiye’nin salgın ve savaş sürecinde trilyonlarca dolarlık kaynağı olan ülkelerden çok daha iyi bir yönetim sergilediğini, çok daha müreffeh bir yerde durduğunu kimse inkar edemez. Yaşadığımız sıkıntılar çözümsüz değildir, kalıcı değildir. Üretimimizle, ihracatımızla, insani duruşumuzla dünyaya açılmayı sürdürüyoruz. Elbette bedeller ödüyoruz, sıkıntı çekiyoruz ama hepsinin karşılığını alıyoruz. Kimi şükürsüzlerin, kimi kalbi kararmış ülke düşmanlarının, kimi vicdansızların çıkardığı yaygaraların sebebi milletimizin derdiyle dertlenmek değildir. Bunlar kendi küçük çıkarlarını korumanın derdinde olan bencillerdir.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER