Çarşamba, Nisan 24, 2024

Cumhurbaşkanı danışmanı Gülnur Aybet: Mesleğinden dolayı mahkum olan gazeteci bulunmuyor

BBC’de yayımlanan HARDTalk programına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet; Kaşıkçı cinayeti, gazeteci tutuklamaları ve akademisyenlere yönelik devam eden soruşturmalara ilişkin soruları yanıtladı.

BBC Türkçe’nin haberine göre, Türkiye’de mesleklerini yaptıkları için hiçbir gazetecinin mahkum olmadığını söyleyen Aybet, haklarında soruşturmalar olan akademisyenlerle ilgili olarak, “bir örgütü ya da diğerini destekledikleri için başlarının belada olduğu” yorumunu yaptı.

Aybet’in programın sunucularından Stephen Sackur’ın bazı sorularına verdiği yanıtlar şu şekilde:

Cemal Kaşıkçı cinayetinin sorumlularının adalete teslimi konusunda Türkiye’nin daha söyleyeceği ve atacağı adımlar var mı?

Soruşturma halen devam ediyor. Türk yetkililer, yeni deliller ortaya çıktıkça bunu uluslararası camia ile paylaşacaklarını söylediler. Buna Suudi yetkililer de dahil. Şu ana dek ellerinde olan bilgileri de Suudiler ve bazı diğer ülkelerle paylaşmış durumdalar.

Ama daha delil var değil mi?

Olabilir. Soruşturma halen devam ediyor.

Soru: Şu anda Ankara’da, sizin patronunuzda ve Türk hükümetindeki kanı bu cinayetin ucunun Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a uzandığı yönünde mi?

Biz herhangi bir isim vermiş değiliz. Yalnızca soruşturmanın doğru düzgün bir şekilde devam etmesini ve üzerinin kapatılmamasını istiyoruz.

Soruşturmanın devam ettiğini ve daha ortaya çıkabilecekler olduğunu ima ettiniz. Türkiye neden Birleşmiş Milletler’e bağımsız, üçüncü şahıslar tarafından yapılacak uluslararası bir soruşturma için resmi başvuru yapmadı?

Bunun şu anda değerlendirildiğini sanıyorum. Ve halen (Suudi Arabistan’ın) bir işbirliği süreci başlatabileceklerini umuyoruz. Eğer bu olmazsa uluslararası soruşturma için Birlemiş Milletler’e (BM) gideceğiz. BM de buna istekli, demek ki Suudiler işbirliğine yanaşmaz ise sonuç bu olacak.

Ancak Türkiye, Kaşıkçı cinayeti ile ilgili çok ses çıkarsa da buna çok istekli değil gibi. Türkiye BM ve uluslararası camiayı soruşturmaya dahil etmek konusunda istekli değil gibi… İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu yöneticisi Sarah Leah Whitson, BM Genel Sekreteri önderliğinde uluslararası bir soruşturma karşısında tek engelin, Ankara’nın yazılı bir resmi talepte bulunmaması olduğunu söyledi. Bunu yapmak çok kolay.

Ama soruşturma öncelikle Türkiye’de devam etmeli.

Öyle mi? Çünkü siz BM’nin de dahil olduğu insan hakları denetçilerinin ülkenize girmesini istemiyorsunuz. Çünkü bir kez girdiler mi, görmelerini istemediğiniz başka şeyler de bulabilirler.

Hayır bu saçmalık. Türkiye bu soruşturmayı çok düzgün bir şekilde sürdürüyor. Tüm deliller de ilgili ülkeler ve talep eden ülkelerle paylaşılmış durumda. Soruşturma süreci son derece şeffaftı. Eğer Suudi Arabistan, işbirliği yapmamakta ısrar ederse de BM’ye gidilecek. Belli ki bizim Dışişleri Bakanımızın, “Süreç çok yakında BM’ye taşınabilir” şeklindeki açıklamasını duymadınız.

Ben sadece gecikmenin sebebini merak ediyorum. Ve aynı zamanda ABD’den Türkiye’ye, bu konuda geri durursanız, ilişkilerimiz gelişebilir, mesajı gelip gelmediğini merak ediyorum. Çünkü Trump’ın kararını verdiğini biliyoruz. Daha geçen gün, “Belki Veliaht Prens biliyordu, belki de bilmiyordu” dedi. Devamında da ABD’nin Suudi Arabistan ile stratejik ilişkilerini sorgulamasının aptalca olacağını söyledi. Belki de bu yüzden Amerikalılar sizin bu soruşturmayı ilerletmenizi istemiyor.

Bu suç Türk topraklarında işlendi. Ve düzgün bir şekilde de inceleniyor. Bu suçla ilgili bir başka ülkenin düşünceleri bizim meselemiz değil bu aşamada. Biz onlarla delilleri paylaştık. O delillerle ne yapacakları onların problemi.

Daha direkt sorayım: BM’nin desteklediği bağımsız bir soruşturma talep etmeme konusunda ABD Türkiye’ye herhangi bir baskıda bulundu mu?

Bildiğim kadarıyla hayır. Bunun olduğunu sanmıyorum.

Türkiye aynı zamanda, dünyada en çok gazetecinin cezaevinde olduğu ülke.

Bu rakamları nereden elde ediyorsunuz?

Gazetecilerin güvenliği için çalışan ve çok saygın bir uluslararası kurum olan Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi’nden aldım.

Ben de Af Örgütü dahil birçok kurumun rakamlarına baktım. Aslına bakarsanız, rakamlar birbirleri ile çelişiyor. İlk olarak söylemek istediğim bu. İkincisi ise, izin verin bitireyim, bu kurumların, gazeteci olduğunu iddia ettikleri kişileri göz önüne alırsak, Türkiye’de bir kişi tutuklandığında bir belge doldurmak zorunda. Ve o belgedeki “meslek” başlığına, işleri ne ise onu yazarlar. O bölüme “gazeteci” yazan kişiler var. Ama bu onların gazeteci olduğu anlamına gelmiyor. Aynı zamanda, bu kayıtları incelediğimizde, raporlara 90’lı yıllarda adli suçlardan tutuklananları da eklediklerini gördük. Aile içi şiddetten tutuklananların rakamlara eklendiğini gördük.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) isimli bir diğer saygı değer uluslararası kurumun verilerine göre, 150 civarında gazeteci…

Civarında! Geçen gün, 120’nin üzerinde diye bir rakama denk geldim. Ne demek bu 120’nin üzeri… 121 mi, 3 bin mi? 120’nin üzeri ne demek?

Siz Cumhurbaşkanı danışmanısınız. Eğer bunu önemseseydiniz, rakamlara bakardınız.

Bu durumu elbette önemsiyorum.

Sizin vereceğiniz rakamlarla, bağımsız uluslararası kurumlarınkini karşılaştırabiliriz.

Rakamlar hatalı çünkü…

Kaç kişi? Cezaevinde şu anda kaç gazeteci bulunuyor?

Şu anda cezaevinde gazeteci bulunmuyor.

Hiç gazeteci yok mu? Yani tüm bu uluslararası kurumlar…

Bitirmeme izin verin. Bitirmeme izin vermiyorsunuz. Hiç gazeteci yok derken, gazetecilik faaliyetinden mahkum olan yok dedim. Başka suçlardan mahkum oldular.

Yani bana cezaevinde onlarca gazeteci olduğunu ve bunların tamamının, meslekleriyle ilgisi olmayan suçlamalarla hapsedildiğini mi söylüyorsunuz?

Evet.

Ve buna benim ve uluslarası camianın inanmasını bekliyorsunuz.

Neye inanmak istediğiniz size kalmış ama gerçek olan bu.

Türkiye tutuklu gazeteci sayısında dünyada üçüncü sırada

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER