Cuma, Mart 29, 2024

Gül Çiftçi: Yapılması gereken tacizciyi, tecavüzcüyü koruyan ve mağduru defalarca mağdur eden bu hukuk sistemini değiştirmek

Son zamanlarda sayısı her geçen gün artan çocuk istismarlarının geldiği vahim boyutu CHP PM Üyesi Avukat Gül Çiftçi ile konuştuk. Son 10 yılda çocuklara yönelik cinsel istismar davalarının arttığını vurgulan Çiftçi, sorunun temel kaynağının cezalandırma biçimi değil, uygulamalar olduğunu belirtti.

  • Öncelikle bir hukukçu olarak, Türkiye’de Çocuk Koruma Kanunu ve Türk Ceza Kanunu açısından çocuk istismarını önlemeye yönelik düzenlemeleri değerlendirebilir misiniz? Var olan bu düzenlemeler istismarı önleme konusunda yeterli midir?

Anayasa Mahkemesi’nin 12 Kasım 2015 ve 26 Mayıs 2016 tarihli iki kararı ile çocuklara yönelik cinsel istismar suçunu düzenleyen TCK’nın 103. maddesinin yeniden ele alınması zorunluluğu doğdu. AYM çocuk cinsel istismarına verilen cezaların kademelendirilmesini istedi. TBMM’de Adalet Komisyonu’nda iki yıl önce çocuk cinsel istismarına verilen cezalar kademelendirildi ve artırıldı. Adalet Bakanlığı’nın dava sayısı istatistiklerini incelediğimizde son 10 yılda cinsel istismar suçunda açılan dava sayısının kat be kat artmış olduğunu görüyoruz. Çocuk haklarını korumaya yönelik uluslararası sözleşmelerde imzamız var, mevzuatımız yeterli, cezaların da ağır olduğunu düşünüyorum. Ancak ortada bir sorun olduğu gerçeğini göz ardı etmememiz gerekiyor. Sorunun kökenine baktığımızda net bir şekilde uygulamadan kaynaklandığını görebiliyoruz. Yani sorun cezalarda değil uygulamalarda. Yaratılan cezasızlık kültürü cinsel istismar vakalarının artmasında cesaretlendirici oluyor. Mahkemeler kararlarında kanunlarla eşit sayılan uluslararası sözleşmeleri yok sayarak, Anayasa’yı da ihlal ediyor. 12 yaşındaki bir kız çocuğu için mahkeme 18 yaşında gösteriyor gerekçesiyle sanığı suçsuz bulabiliyor. Yargıtay, ‘bekareti bozulmadı’ gerekçesiyle, 5 yıl boyunca 5 buçuk yaşındaki yeğenini taciz eden cinsel istismar suçlusunun cezasında indirim yapıyor. Yargıtay, 8 yaşındaki bir kız çocuğuna istismarı “hazırlık aşamasında kaldığı ve teşebbüs aşamasına ulaşılmadığı” gerekçesiyle sanıkların hapis cezasını bozuyor. Tarikat yurtlarında yaşanan cinsel istismar dosyalarına anında “gizlilik kararı” alabiliyor. İyi hal indirimleri ile tecavüzcü ödüllendiriliyor. Yapılması gereken tacizci, tecavüzcüyü koruyan ve mağduru defalarca mağdur eden bu hukuk sistemini değiştirmek.

  • Çocuklara yönelik artan cinsel istismar vakalarından sonra altı bakanlıktan oluşan bir komisyon kurulacağı açıklandı. Komisyonun çalışmaları doğrultusunda çocuklara yönelik cinsel istismar konusunda ne gibi düzenlemeler yapılması öngörülüyor?

Çocuk cinsel istismarı ile ilgili geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, parti grubumuzla bir araya geldi. CHP olarak cinsel istismarın engellenmesi konusunda elimizden gelen her desteği vereceğimizi söyledik. Bizim için tek bir çocuğun bile istismara uğramaması çok önemli. Bırakın siyasetçi olmayı, insan olan, vicdanı olan herkesin görevidir bu. Ancak isterdik ki AKP bu komisyonu oluştururken, muhalefeti de dahil etsin, alanda çalışan sivil toplum örgütlerini de davet etsin, hep beraber tartışarak bir çözüm yolu bulunsun. Ancak AKP bu kadar hayati konuda dahi yine kapılarını muhalefete kapatmayı tercih etti. Düzenlemelerin içeriğini ise basında öğrendiğimiz kadar biliyoruz. Düzenlemenin Mağdur Hakları Yasa Tasarısı’nın içerisine konulacağı söyleniyor. Çocuk cinsel istismarcılarına, kimyasal kastrasyonun (hadım) uygulanması, takdir indiriminin kaldırılması, 12 yaş altına ağırlaştırılmış müebbet hapis, 12 yaş üstü en üst sınırdan cezalandırılmak üzere kademelendirilmesi, Çocuk izleme Merkezlerinin sayılarının artırılması düzenlemeler arasında.

  • Komisyonda genel olarak istismarcılara verilen cezaların arttırılması yönünde çalışmalar yapacağı açıklandı. Sizce sorun sadece cezaların arttırılmasıyla çözülebilir mi? Yoksa öncelikli olarak uygulamadaki sorunlar ve eksiklikler mi giderilmeli?

Cinsel suçlar açısından acilen çözülmesi gereken iki temel sorun vardır.

Öncelikle suçun “önlenmesi için” gerekenleri yapmak zorundayız. Daha sonra da bu suçlarla ilgili yargılamayı iyi yapmamız gerekiyor. Bunların sorumluluğu da iktidarda. Ancak iktidar sanki çocuk cinsel istismarı sadece son aylarda olmuş gibi, yeniymiş kendi sorumluluğunu örtbas etmek için, en üst perdeden hadım ve idam tartışması başlattı. Yani AKP da bir nevi “cambaz bak” diyor. Cinsel istismar konusunda ikiyüzlü bir politika izliyor. Bir yandan, 9 yaşında kız çocukları evlenebilir diyen, çocuk istismarını arttıran, pedofiliyi meşrulaştırmaya çalışan insanlık dışı zihniyete sesini çıkarmıyor. TBMM Genel Kurul’da gece yarısı “küçüğün rızası” olan işler diyerek çocuk cinsel istismarını aklayan önerge veriyor. Diğer yandan idam ve hadım tartışması başlatarak toplumun öfkesini yatıştırmaya çalışıyor. Söz konusu çocuklar olduğunda siyaset bir kenara bırakılmalıdır.

Bırakın çocuk istismarını insan bedeni siyasetin konusu olmamalıdır. Gerek kadın cinayetleri, gerek çocuk istismarları, taciz tecavüz vakaları siyaset üstü konulardır. AKP’nin bu konuları siyasi malzeme haline getirmesi çıkardı bir yaklaşımdır. İnsan bedeninin siyasi malzeme olarak kullanma yaklaşımını reddediyoruz.

Kadın ve çocuklar için; ülkemizde yaşamanın gün geçtikçe zorlaştığı bu günlerde hep birlikte bir mücadele vermeye çalışıyoruz. Her gün başka bir istismar, kadın cinayeti, taciz, tecavüz vakalarına şahit oluyoruz.

Akp hükümetinin kadın ve çocuk konusunda izlediği politikalar yaşanan bu olayları gün geçtikçe çoğaltmaktadır.

ÇOCUK İSTİSMARI VE KADINA YÖNELİK ŞİDDET ÇOK CİDDİ TOPLUMSAL BİR SORUNDUR VE BİR TRAVMA BOYUTUNA ULAŞMIŞTIR.

Bu sorunu çözmek tüm siyasi partilerin ve toplumun tümünün sorumluluğundadır.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER