Cuma, Nisan 19, 2024

Cinsel istismar sanığı imam hatip öğretmeni: Şeriat kurallarıyla yargılanayım, cezam ölüm de olsa razıyım

Diyarbakır’da bir kız imam hatip lisesinde coğrafya öğretmeninin öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla dört buçuk aydan üç yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığı belirtildi.

Olayın ardından Lice ilçesinde bir okula atanan öğretmen, şikayetini geri çekmeyen öğrencinin babasına taciz iddiasının savcılığa taşınmaması için şunları yazdı:

“Bir hata işledim. Suçun Allahın şeriatı doğrultusunda mahkeme edilmesi gerekir. Allah ve şeriatına iman ettiğini söyleyen biri olarak, davayı şeriata taşımak yerine Allah’ın yasakladığı tağuta ve tağutun hükmüne havale ettin. Şeriatçı biri olarak Allah’ın hükmüne değil tağutun hükmüne müracaat ettin. Gel senin söyleyeceğin bir imama meseleyi götürelim. Allahın hükmü nedir aramızda imam hakim olsun. Şeriat benim ölümüme hükmetsin, eğer ölümden kaçarsam yerlerin ve göklerin laneti üzerime olsun. Kendi elimle tuttuğum parmak izleri bana ait bir silahla canımı sana teslim ederim ki intihar gibi görünüp sana ceza verilmesin.Tağutun hükmü adalet sağlamaz. Seni tağuta müracaattan vazgeçip Allahın hükmüne müracaat etmeye çağırıyorum. Şeriatçılık sözle olmaz, yaşantıda kendini gösterme zamanı. Şeriata gidelim, cezam ölüm de olsa razıyım. Bu rezil ve kötülerin dünyasından bir an önce defolup gitmek istiyorum. Haram olan namusuna zarar verecek bir şey yapmadım. Allahın helalini talep etmekten dolayı bu leke üzerime sürülürse bununla asla yaşayamam. Gençlerinizin bir eline keleş bir eline satır da verseniz geleceğim. Bir hiç yüzünden hayatım zehir oldu. Yaptığınız günah ve iğrençliklerin haddi hesabı yok. Helalinden bir işe yönelik adım attım. Bana zani, cani, vahşi, kafir muamelesi yapıyorsunuz. O Allahtan korkmaz iftiracı, kalleş, yalancı kızına inanarak namusuna zarar geldiğini iddia ediyordun. Bu iş uzadıkça daha çok koku verir. Bu durumda bütün köy, okul ve yakınlarınız öğrenecek.”

Öğretmenin, dosyadaki sabıka kaydında, A.B.’nin 2000 yılında kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından “Hizbullah terör örgütüne üye olmak” suçundan dört yıl iki ay hapis cezası aldığı, kesinleşen ceza nedeniyle 2004’e kadar tutuklu kaldığı, Topluma Kazandırma Yasası’ndan faydalanıp sabıkasını sildirdiği aktarıldı.

Facebook’ta Hizbullah Terör Örgütü’nün firari lideri Edip Gümüş için “Hizbullah cemaati lideri muhterem Edib Gümüş Ağabeyimiz” diye paylaşım yapan öğretmenin hesabında IŞİD terör örgütünü övdüğü paylaşımların da yer aldığı aktarıldı.

Eylemin “cinsel taciz” değil, “çocuğun cinsel istismarı” olabileceğini belirten mahkeme, görevsizlik kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği aktarıldı.

Görevsizlik kararı ardından öğretmenin dosyasının Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği belirtildi.

İfadesinde başından geçenleri anlatan öğrenci, öğretmenin tacizinin 5-6 ay devam ettiğini, korktuğu için şikayetçi olamadığını “Hem seni, hem kendimi öldürürüm” diye tehdit ettiğini söyledi.

Diyarbakır Barosu Çocuk Haklan Merkezi avukatı Ümit Asye Demir ise öğretmenin açığa alması gerektiğini belirterek, “İddia ispat olana kadar uzaklaştırılması ve tutuklu yargılanması gerekir.”dedi.

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin katılma talebini, suçtan doğrudan zarar görme sıfatı bulunmaması nedeniyle kabul etmeyen mahkeme, Cumhuriyet Savcısı’nın bu yönde bir talebi olmaması nedeniyle, tutuklaması istemini reddetti.

Sanığın tutuklanması için büyük gayret gösterdiklerini, ancak savcılık görüşü alınmadığı için tutuklanmadığını belirten öğrencinin avukatı Gizem Miran, “Sanık, evli ve üç çocuk babası olduğu halde, mağdurla evlenmeyi düşündüğünü söylüyor. Şeriata göre ikinci kadın olarak, imam nikahlı evlilikten söz ediyor. Müvekkil ve ailesinin güvenleri büyük ölçüde sarsılmış. Travmayı daha fazla yaşamaması için müvekkili duruşmalara getirmiyorum. Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma yürütmüş. Sanığı bulunduğu okuldan alıp, Lice ilçesine göndermişler. 2 veya 3 aylık maaştan para kesme cezası verilmiş. Çocuk istismarının cezasının maaştan kesme cezası olması acıklı bir durumdur. Sanığın gönderildiği okuldaki öğrencilerin tümü lise öğrencisidir. Lise öğrencisi idol veya rol model olarak gördüğü kişiye ilgi besleyebilir, yakınlık görebilir. Adam bunu suç olarak görmüyor. ‘Sizin kanunlarınıza göre suçtur, ama şeriata göre ben bu kişiyle rızaya dayalı ilişki yaşarım.’diyor. Bu durum, toplum açısından büyük tehlike arz ediyor. Maaştan para kesme cezası ve üstü kapatılmış bir soruşturmayla karşı karşıyayız. Dava karara bağlanmadığı için asla öğretmenlik yapamaması, açığa alınması gerekiyordu. Soruşturma her yönüyle eksik yürütülmüş ve sonucu fecaat niteliğindedir. Sanığın tacizden değil, istismardan ceza alması için çalışıyoruz. Çocuğa karşı taciz ifadesini kabul etmiyoruz. Çocuğa yönelmiş her cinsel hareket, istismardır. Sanık,Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını reddeden, şeriatla yaşamak isteyen ve ona göre yargılanmak isteyen bakış açısıyla mesajlar atıyor. Mahkemenin huzurunda ‘Ben şeriata göre uygun bir şey yaptım” cümlesini ifade ediyor. Bunlarla baş etmeye çalışıyoruz. Mağdurun ailesi çekingen bir tavırda değil ve çocuklarının arkasında. Bu bizim için toplumda çok zor bulunan bir tavırdır” ifadelerini kullandı.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER