Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihinde düzenlenen 38’inci Olağan Kurultayı'na ilişkin, "kurultayda para karşılığı oy kullandırıldığı" iddiasıyla başlatılan soruşturma sürüyor.

Soruşturma kapsamında 86 şüpheli arasında ismi geçen CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ankara Adliyesi’ne gelerek ifade verdi.

Hakkındaki iddiaları reddeden Çelik ifadesinde, 8 Ekim 2023'ten beri CHP İstanbul İl Başkanı olduğunu belirterek "Dosya kapsamında adım, Hatip Karaaslan isimli şahsın tanık sıfatıyla alınmış ‘...Kurultay öncesi ve kurultay sırasında delegeler arasında İstanbul CHP İI Başkanı Özgür Çelik ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, Özgür Özel’i desteklemeleri için delegelere para dağıttığı sıkça konuşuluyordu’ şeklinde beyanında bir cümle olarak ve Erkan Çakır isimli şahsın ise şüpheli sıfatı ile savunması kapsamında alınmış ifadesinde kurultay sürecinin siyasi faaliyetleri kapsamında şahsıma hiçbir fiil isnat edilmeksizin yine bir cümlede geçmektedir" dedi. 

Çelik, Hatip Karaaslan’ı tanımadığını, adının geçtiği tek bir cümlede, iddialara ilişkin hiçbir somut isnat, yer, zaman unsurunun bulunmadığını söyledi.  

'Yanında gelen kişilerin Iğdır delegesi olup olmadığını bile bilmiyorum'

Erkan Çakır isimli şahıs ile tanışıklığının, Kurultaydan birkaç gün önce Ankara'da bulunduğu sırada yaşandığını belirten Özgür Çelik, ifadesine şöyle devam etti:

* Kendisi beni arayarak; Muş İl Gençlik Kolları Başkanı olduğunu, Iğdır İl Başkanı ile birlikte benimle görüşme talebi olduğunu iletmiştir. Ben de yeni seçilmiş bir il başkanı olarak mevkidaşım Iğdır İl Başkanının talebi olduğunu düşünerek randevu verdim. Erkan Çakır, otele yanında birkaç kişi ile geldiğinde kendisi ve yanındakileri ilk kez gördüm ve tanıştım. Erkan Çakır isimli şahsa, gelir gelmez Iğdır İl Başkanını sordum. Iğdır İl Başkanının işi olduğunu ve gelmediğini söyleyince orada bulunan diğer partililer ile rutin sohbetime devam ettim. Bu görüşme partililerimizin de olduğu esnada otelin bir toplantı odasında gerçekleşti. Yanında gelen kişilerin Iğdır delegesi olup olmadığını bile bilmiyorum. Kendisi ‘Başkanım bir fotoğraf çektirebilir miyiz?’ diyerek yanıma oturdu ve o esnada kalabalık bir masada bir fotoğraf çekildi ve Erkan Çakır kısa süre sonra ayrıldı.

* Bu kişiyi hayatımda bir daha görmedim. Aynı gün otelde görüştüğüm Bursa İl Başkanımız Nihat Yeşiltaş ile ilgili kısmını da açıklamak isterim. O dönem İl başkanlığına yeni seçilen iki mevkidaş olarak Nihat Yeşiltaş ile doğduğum yer olan Sivas'ta yakın hemşerilik ilişkilerimizin olduğunu ve birbirine benzer yaşam kültürüne sahip olduğumuzu öğrenmem üzerine tanışmak isteyerek aradım ve kendisi davetime icabet ederek konakladığım otele geldi. Görüşmemiz bir çay, kahve içmelik süre kadar sohbet havasında geçti. Bu sohbet esnasında memleketimiz olan Sivas, geçmişteki aile bağlarımız ve o yörenin kültürü üzerine konuşmalar yaptık, ayrıca çok kısa da olsa kurultay sürecine yönelik de konuşmamız oldu ve kendisi otelden ayrıldı. O günkü görüşmemiz bundan ibarettir.

'Hayatımın hiçbir aşamasında maddi veya manevi menfaat üzerine bir siyasi ilişki yürütmedim'

* 2 yıl Bahçelievler İlçe Yöneticiligi, 6 yıl Bahçelievler İlçe Başkanlığı, 1.5 yıl İstanbul İl Başkanlığı yaptığım CHP’ de mahalle delege seçimlerinden kurultaya kadar çok sayıda parti içi yarışlar görmüş, kongrelerde aday olmuş, çeşitli görevlere seçilmiş birisi olarak hayatımın hiçbir aşamasında maddi veya manevi menfaat üzerine bir siyasi ilişki yürütmedim. Benim siyasi bilince eriştiğim günden itibaren tek bir motivasyonum vardır, o da insanların huzur, barış, eşitlik, refah içerisinde yaşayacağı adaletli bir Türkiye için üzerime düşeni yapmaktır. İster parti içi seçimler, ister parti dışı seçimler olsun tek motivasyonum demokratik Türkiye mücadelesine katkı sunmaktadır.

* Partimizin kurultayına açılan bu soruşturma Türkiye'nin birinci partisi olan CHP'nin iktidar yürüyüşünü durdurma çabasıdır. Bu soruşturma da şantajcı ve dolandırıcı olduğu iddia edilen, birilerinin maşası haline gelmiş birkaç kişinin bana ve çok sayıda yol arkadaşımıza iftira attığı boş ve mesnetsiz iddialardan ibarettir. Bu çabalar da beyhudedir. Hakkımda asılsız ve dayanaktan yoksun iftiralarda bulunan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunup tarafınıza dosya numaralarını bildireceğim. Tarafıma isnat edilmiş somut hiçbir fiil yoktur.

* Soruşturma konusu döneme ilişkin benim birinci ve ikinci derece yakınlarımdan CHP'li belediye ve iştiraklerinde işe başlayan bir yakınım yoktur. Benim CHP'nin 38. Olağan Kurultay delegelerine para veya benzeri bir menfaat temin edildiğine ilişkin herhangi bir bilgim ve görgüm yoktur. Delegelere telefon veya benzeri elektronik bir cihazın hediye edildiğini duymadım, görmedim. Bu tür iddialar iftira mahiyetinde gerçek dışı beyanlardır. Soyut iddialar ile açılmış olan soruşturma kapsamında hakkımda ivedilikle takipsizlik kararı verilmesini talep ederim.

'Tanıkların taraflı ve güvenilmez beyanlarına itibar edilemez'

Avukatları da Özgür Çelik hakkındaki iddiaların delilden yoksun olduğunu belirterek "Tamamen duyum ve husumete dayalı tanıkların taraflı ve güvenilmez beyanlarına itibar edilemez. Müvekkilimiz suçsuzdur, hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini talep ediyoruz" beyanında bulundu. 

'Bu soruşturmanın amacı Türkiye’nin birinci partisinin iktidar yürüyüşünü engellemektir'

İfadesinin ardından Çelik, Adliye önünde basın açıklaması yaptı. Çelik, “Bu soruşturmanın açılmasının tek sebebi şudur, Cumhuriyet Halk Partisi 2024 seçimlerinde Türkiye’nin birinci partisi olmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi emin adımlarla iktidara yürümektedir. Bu soruşturmanın amacı Türkiye’nin birinci partisinin iktidar yürüyüşünü engellemektir” dedi.

Çelik açıklamasında  şöyle konuştu:

* Ben bugün sabah saat 04.00’te İstanbul’dan kalktım ve Ankara’ya geldim. Ve bu saate kadar Ankara’da vakit geçirdim ve az önce ifademi verdim. Sabah saat 04.00’te İstanbul’dan kalkıp Ankara Adliyesine ifade vermeme sebep olan iddia şu, bir önceki kurultayımızda bir vatandaş bir önceki kurultayımıza yönelik bir iddia ortaya atıyor. Diyor ki, ‘Ankara’da kurultay dönemi İstanbul İl Başkanının konakladığı otele Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş geldi, İstanbul İl Başkanının çalışma odasına girerken suratı asıktı, morali bozuktu.

Meksika donanma gemisi Brooklyn Köprüsü'ne çarptı: İki ölü, 19 yaralı Meksika donanma gemisi Brooklyn Köprüsü'ne çarptı: İki ölü, 19 yaralı

* Onun odasından çıktığında yüzü gülüyordu’ ben bu iddia yüzünden ifade vermeye geldim. Mesele bu kadar trajikomiktir. 20 milyonluk bir kentin il başkanı bunun için Ankara’ya gelip yaşadığı kentin sorunlarını konuşmak, o sorunlara nasıl çözümler üretilebilir, bunları konuşmak yerine Ankara’ya gelip ifade vermek zorunda kaldı. Bu soruşturma dosyasıyla ilgili dikkat çekmek istediğim bir konu var. 2023’te bir önceki kurultayımız gerçekleşmişti. Bir önceki kurultaydan kısa bir süre sonra yapılan bir şikayet üzerine bu mesele bir soruşturmaya dönüştü, 2024 yılında soruşturmaya dönüştü tam 1 yıl bekletildi bu dosya. Ne zaman ifadeler alınmaya başlandı ve bu dosya hareketlendi, 2025 Şubat ayında.

* Peki 2025 Şubat ayında ne oldu, Cumhuriyet Halk Partisi şunu söyledi, ‘Biz mart ayında sandık kuruyoruz ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayını belirliyoruz’ ondan sonra bu dosya hareketlendi. Bu soruşturmanın açılmasının tek sebebi şudur, Cumhuriyet Halk Partisi 2024 seçimlerinde Türkiye’nin birinci partisi olmuştur. Türkiye genelinde 412 belediye kazanmıştır ve Cumhuriyet Halk Partisi emin adımlarla iktidara yürümektedir. Bu soruşturmanın amacı Türkiye’nin birinci partisinin itibarını zedelemek, Türkiye’nin birinci partisinin kamuoyu nezdinde algısını aşağıya düşürmek ve Türkiye’nin birinci partisinin iktidar yürüyüşünü engellemektir.

'Biz Türkiye’nin birinci partisini hep birlikte iktidar yaparak bu anlayıştan Türkiye’yi kurtaracağız'

* 19 Mart’ta İstanbul’da gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişiminin amacı da buydu. Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayının Silivri zindanında oluşunun amacı da budur.  Türkiye’nin birinci partisi emin adımlarla iktidara yürümektedir ve darbe girişimleriyle, açılan soruşturmalarla, yapılan gözaltılarla, tutuklamalarla Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşünü engellemeye çalışıyorlar. 20 yılı aşkın Türkiye’yi yöneten iktidar artık Türkiye’yi yönetemez hale geldi. Türkiye’nin sorunlarına artık çözüm üretemiyorlar, Türkiye bir çoklu kriz ortamının içerisinde aynı anda bir güvenlik krizini yaşıyoruz. Kendi yeni doğmuş bebeğini koruyamayan bir iktidar var, Narin’i koruyamayan bir iktidar var, Bolu’daki canları koruyamayan bir iktidar var, 6 Şubat depremlerinde vatandaşı enkaz altında bırakmış bir iktidar var. 

* Türkiye aynı anda güvenlik krizi, adalet krizi ve ekonomi krizini yaşıyor. Hayatın her alanında adaletsizlik var. Eğitimde adalet yok, sağlığa erişmede adalet yok, vergide adalet yok, gelir dağılımında adalet yok, mahkeme koridorlarında adalet yok. Yönetme becerisin kaybetmiş iktidar yargı yoluyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin yöneticilerine yaptığı operasyonlarla Cumhuriyet Halk Partisi’ni kuşatmaya çalışıp CHP’nin iktidar yürüyüşünü durdurmaya çalışıyor. Ancak hiçbir güç CHP’nin iktidar yürüyüşünü durduramaz. Millet gerçeklerin farkında. Biz Türkiye’nin birinci partisini hep birlikte iktidar yaparak bu anlayıştan Türkiye’yi kurtaracağız.

Kaynak: ANKA