CHP’li Yılmaz, Osman Gökçek’in ATO Başkanlığı’na adaylığının akıllara pek çok soruyu getirdiğini belirterek, “Ankara 25 yıldır İ. Melih Gökçek tarafından bir derebeylik düzeni içinde yönetilmektedir. Gökçekler Ankara’da adeta ‘aile boyu başkan’ durumundadır. Ancak artık derebeylik dönemi bitti. Gökçekler için hasat dönemi sona erdi, şimdi hesap zamanı. Artık cemaat ile birlikte yürüdükleri yolun sonuna geldiler” dedi. Gökçek’in iki oğlunun ve iki torununun FETÖ okullarında okuduğunu ifade eden Yılmaz, “Fethullah okullarında çocuklarını okutanlar, mezun olanlar, tutuklanıp işlerinden atılırken, Gökçekler için bu kural neden işlememektedir? Kurallar sıradan FETÖ’cülere ayrı, AKP’li FETÖ’cülere ayrı mı uygulanmaktadır?” diye sordu. CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Osman Gökçek’in Ankara Ticaret Odası Başkanlığı’na adaylığının akıllara pek çok soruyu getirdiğini belirterek, istifa eden Başkan Salih Bezci ve yönetim kurulu üyelerinin FETÖ operasyonu yapılacağı tehdidi ile istifaya zorlanıp zorlanmadıklarını sordu. İki oğlu ve iki torunu FETÖ okullarında okuyan Gökçek’in FETÖ’yle ilişkilerinin hesabını vermesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Ankara 25 yıldır İ. Melih Gökçek tarafından bir derebeylik düzeni içinde yönetilmektedir. Gökçekler Ankara’da adeta ‘aile boyu başkan’ durumundadır. Ancak artık derebeylik dönemi bitti. Gökçekler için hasat dönemi sona erdi, şimdi hesap zamanı. Artık cemaat ile birlikte yürüdükleri yolun sonuna geldiler” dedi. FETÖ TEHDİDİYLE Mİ İSTİFA ETTİLER Yılmaz düzenlediği basın toplantısında, ATO’da olağanüstü olaylar yaşandığını, 27 Ekim 2016 tarihinde ATO Başkanı Salih Bezci ve beraberindeki 8 yönetim kurulu üyesinin görevlerinden istifaları sonucu ATO yönetiminin düştüğünü anımsattı. İstifanın gerçekleşmesinin hemen ardından Osman Gökçek’in ATO başkanlığına aday olduğunu hatırlatan Yılmaz, “Salih Bezci’nin ‘FETÖ/PDY operasyonu yaparız’ tehdidiyle istifaya zorlandığı iddiası basında yer almıştır. Bu iddia kaçınılmaz şekilde diğer yönetim kurulu üyelerinin de benzer bir tehdide muhatap olup olmadıkları sorusunu akla getirmektedir. Yine istifanın hemen ardından Osman Gökçek’in adaylığını açıklaması, bu istifanın ve beraberindeki adaylığın planlanmış olup olmadığı sorularını da akla getirmektedir. Bu soruların yanıtlanması, şüphelerin giderilmesi kamuoyunun hakkıdır. Kamuoyu öğrenmek istiyor; gerçekten istifa eden başkan ve yönetim kurulu üyeleri FETÖ operasyonu yapılacağı tehdidi ile istifaya zorlanmış mıdır? İstifalarında Büyükşehir Belediye Başkanı’nın veya başka bir kişinin ya da kurumun kendilerine işleri ile ilgili bir taahhüdü veya tehdidi olmuş mudur?” diye sordu. “GÖKÇEK SOYADI FETÖ/PDY SORUŞTURMASINDAN AZADE Mİ?” Ankaralılar’ın Gökçek soyadının FETÖ /PDY soruşturmasından azade olup olmadığını merak ettiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: “İ. Melih Gökçek’in iki oğlu ve iki torunu Fethullah cemaatinin okullarında okumuştur. İ. Melih Gökçek, FETÖ ile üst düzey ilişkisi olduğunu, bu yapının kendi çocuklarının üzerinde hakkı olduğunu basına açıklamıştır. Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Melih Gökçek için Ankara’yı FETÖ’cülere parsel parsel sattığını ifade etmiştir. AKP’ye yakın bir gazeteci Gökçek döneminde Ankara’da FETÖ’nün servetinin 15 kat arttığını açıklamıştır. Gökçek’in Fethullah Gülen’i övdüğü twitleri medyada yer almıştır. Şimdi soruyoruz; Fethullah okullarında çocuklarını okutanlar, mezun olanlar, tutuklanıp işlerinden atılırken, mallarına el konulurken, Gökçekler için bu kural neden işlememektedir? Bu konumdaki Osman Gökçek kim ya da kimlerin himayesinde ATO‘ya başkan yapılmak istenmektedir? Kurallar sıradan FETÖ’cülere ayrı, AKP’li FETÖ’cülere ayrı mı uygulanmaktadır? Ankaralı’lar öğrenmek istiyor! ATO gibi saygın ve güzide bir kurumun başkanlığına Osman Gökçek hangi başarısı, liyakati ve de ticari tecrübesi nedeniyle aday yapılmaktadır?” “DEREBEYLİK DÖNEMİ BİTTİ” Yılmaz, Ankara’nın 25 yıldır Gökçek tarafından bir derebeylik düzeni içinde yönetildiğini vurgulayarak, Gökçekler’in Ankara’da adeta “aile boyu başkan” durumunda olduklarını söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı, vakıf başkanı, Osmanlıspor Başkanlıkları’nın Gökçek ailesinde olduğunu belirten Yılmaz, “Baba ve oğul Gökçek’in yönettiği kurumlar ayrımcı uygulamalarla iç barışını kaybetmiş, çalışanları ve mensupları mağdur edilmiştir. Baba ve oğul Gökçek, yönettikleri kurumlarla ilgili ithamların ve şaibe söylentilerinin muhatabı olmuşlardır. ATO’nun benzer bir iç çekişmeye ve maceraya ihtiyacı da tahammülü de bulunmamaktadır” dedi. CHP’li Yılmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Uzun yıllardır Ankara’da Melih Gökçek ve çocukları hep kazandı, çok kazandı. Ancak artık derebeylik dönemi bitti. Gökçekler için hasat dönemi sona erdi, şimdi hesap zamanı. Artık cemaat ile birlikte yürüdükleri yolun sonuna geldiler. Şimdi kendi kazandıklarının ve parti yöneticilerinin iddialarına göre “illegal ve hukuk dışı yapılara kazandırdıklarının” hesabını verme zamanıdır. Gökçek’in ayrımcı, rantçı, kayırmacı, çağdışı ve hukuk dışı müsrif yönetim anlayışı deşifre olmuştur. Bu nedenle Gökçek başta Ankara Umumi ve Şoförler Esnaf Odası seçimleri olmak üzere müdahil olduğu tüm oda ve kurum seçimlerini kaybetmektedir. Mahalli seçimlerin öncesinde, ATO seçimlerinde de kendisini aynı akıbet beklemektedir.”