Cumhuriyet Halk Partili Milletvekillerine son günlerin en çok konuşulan konularından AKP’li belediye başkanlarının istifalarını ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken yerel seçim çağrısını sorduk.
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan sorularımızı cevapladı.
- AKP’nin belediye başkanlarını istifaya zorlamasının nedeni nedir? AKP’nin sıklıkla vurgu yaptığı “milli irade” kavramıyla beraber düşünüldüğünde istifaları nasıl yorumluyorsunuz?
Öncelikle Yerel Yönetimler nedir?
Belediyecilik nedir?
Sosyal Belediyecilik Nasıl olur? onun tanımlamasını doğru yapmak gerekir.
Yerel Yönetici, vatandaşın yarasına kendi eliyle merhem olabiliyorsa başarılıdır. Hizmeti götürdüğü vatandaşın gözündeki mutluluğu bire bir kendi gördüğü zaman başarılıdır.
Milyonluk makam araçlarına bindiği zaman değil vatandaşın yanında toplu taşıma araçlarına bindiği zaman içtendir samimidir.
Maalesef 15 yıldır ülke yönetiminde ve yerel yönetimlerde bu alçak gönüllüğü göremiyoruz.
Yıllardır Devletim tüm yönetim kadrolarını teslim ettikleri cemaatlerle iş birlikleri bozulunca yönetme kabiliyetini kaybetmiş bir iktidar ile karşı karşıyayız.
Yıllardır beton, rant ve inşaat çalışmalarını başarı gibi göstermeye çalışan AKP belediyecilik anlayışı artık sona ermiştir. Türkiye’nin sosyal sorumluluk projelerine imza atan, çevreci, insan odaklı, herkese eşit mesafede, şehrini yaşanabilir ve güzel yapmaya çalışan yerel yöneticilere ihtiyacı vardır.
Son dönemde maalesef bir kişinin hırsı tüm Türkiye’yi etkiliyor ve Cumhuriyet tarihinde olmayan olayların gerçekleşmesine şahit oluyoruz.
Kendi partisinin belediye başkanlarına güvenmeyen, onlarla yola devam etmek istemeyen bir iktidar anlayışı var. Ne olursa olsun seçimle gelenin seçimle gitmesi gerektiğine inanan, demokrasiyi özümsemiş insanlar olarak bu tabloyu görünce demokrasimizin getirildiği yer için üzülmemek elde değil.
Türkiye’nin bir çok il ve ilçesinde belediye başkanları görevden alındı ve yerlerine kayyum atandı. Şimdi sıra AKP’li Belediye Başkanları’na gelince istifa ettirme yoluna başvuruluyor. En son tüm dünyanın gözü önünde Balıkesir Belediye Başkanı “Aileme kadar tehdit edildim.” diyerek ağlaya ağlaya istifa etti. Bu mudur “Milli İrade”?
Şu an anda maalesef gerçekleşen istifalar milli iradeyi güçlü kılmak için değil şahsi iradeyi güçlü kılmak için verilen mücadelen ibarettir.
Başkanlık Sistemi tartışmaları sırasında söylemiştim şimdi yeniden söylüyorum; “Güç paylaştırılmadığı zaman zehirli bir sarmaşıktır ve İlk önce gelir sizi boğar.” Türk Milleti tüm bu gerçekleşen olayları, demokrasiden uzak yönetim tarzını, kişisel hırsları çok yakından takip etmektedir. Ve zamanı geldiğinde mutlaka gerekli cevabı verecektir.
- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken yerel seçim çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce sandıktan korkmadığını her fırsatta dile getiren AKP hükümetinin buna karşı çıkmasının nedenleri nedir?
Sayın Genel Başkanımız çok güzel ve yerinde bir talepte bulundu. Gelin bu rezalete bir son verelim. Madem belediye başkanlarına güvenmiyorsun, istifa ettirmeye zorluyorsun, gidelim yerel seçime dedi.
Bu çok yerinde ve doğru bir karardır. Zaten bir muhalefet partisi her zaman seçimlere hazır ve iktidar alternatifi olmalıdır. Türkiye’nin her anlamda özellikle yerel yönetimlerde sosyal demokrat belediyecilik anlayışına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
AKP yerel yönetim anlayışıyla maalesef kentlerde gençlerin sosyal alanlarını ortadan kaldırdı. Tiyatro, sinema ve eğlence merkezlerinin bir bir kapandığını üzülerek görmekteyiz. Bu durum gençleri kahvehanelere hapsediyor, kentlerde gençlerimizin şans oyunlarına adanmış, uyuşturucu onanının en yüksek olduğu bir dönem geçirdiğine tanıklık ediyoruz.
Ranta ve beton ekonomisine dayalı belediyeler eliyle yürütülen balon ekonominin bir sonuç vermediği artık gün gibi ortadadır. Zaten iktidar da memnun olmayacak ki belediye başkanlarını istifa ettiriyor.
Sandıktan korkmadığını söyleyenler, aslında sandıkta tir tir titriyorlar. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerindeki şaibe hala konuşuluyor, referandum seçimlerinde 3 büyük kenti kaybedip nasıl % 50’yi geçtikleri hala unutulmadı. Yaklaşan seçimlerde de aynı akıbeti uğrayacaklarını bildikleri için erken seçim fikrine yanaşmıyorlar.
Doğu ve Güneydoğu’da kayyum atanan belediyelerde yolsuzluk tartışmaları başlamış durumda. Hem kayyum atayacaksınız hem yolsuzluğa bulaşacak olacak şey değil..
Önce kendi içlerindeki temizliği bitirip sonra seçime gitmek istiyorlar. Hepimiz biliyoruz bunun için metal yorgunluk diye bir kılıf uydurdular.
Belediye başkanları halk iradesiydi ancak istifa ettirildi. Halk iradesine saygı duyan hangi devlette bu olaylar gerçekleşebilir? Hep birlikte tarihi bir süreci yaşıyoruz. Ancak ne olursa olsun hak, hukuk ve adalet temelinde sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz.
