CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, “Üreticinin elinde fındık mı kaldı da fiyat açıklıyorsunuz? Fındık fiyatı Kasım’da değil Haziran’da açıklanır. Üretici fındığı elinden yok pahasına çıkardı, siz şimdi üreticinin elinde kalmayan fındığın fiyatını açıklıyorsunuz. Biz aylardır 15 lira diye bağırıyoruz, bunu Haziran’da ilan edecektiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fındık fiyatı açıklaması üzerine bir değerlendirmede bulunan Seyit Torun, “Biz Haziran ayından beri fındık fiyatının 15 lira olmasını istiyoruz. O günden bu yana her şeyin fiyatı arttı. Dolar arttı. Milli ihraç ürünümüz olan fındığın fiyatı yerinde saydı. Geçen yıl dolar ortalama 3 buçuk liraydı, üretici fındığını 11- 12 liradan satıyordu. Şimdi dolar 6 liraya dayandı üretici bu zamana kadar elindeki fındığını yine geçen yılki fiyattan sattı. Milli ihraç ürünümüz olan fındıkta büyük bir oyun oynanıyor, fındık üreticisi belli bir zümrenin çıkarlarına kurban ediliyor. Üretici elindeki ürünü yok fiyatına, maliyet fiyatının altında sattı. Üretici ne yapsın? İğneden ipliğe her şeye zam geldi. Üretici evine ekmek götüremez hale geldi. Satmasaydı çocuğunun okul alışverişini neyle yapacaktı? Milli ihraç ürünümüz olan fındıkta büyük bir oyun oynanıyor, fındık üreticisi belli bir zümrenin çıkarlarına kurban ediliyor. İlaçtan gübreye kadar fındık üretiminin tüm girdileri dolar nedeniyle zamlandı. Nedense fındık para etmiyor. Millet borç batağında” diye konuştu.
“Erdoğan Meclis’te geçen hafta partimiz ve diğer muhalefet partilerinin baskıları karşısında fındık fiyatı açıklamak zorunda kalmıştır” diyen Seyit Torun sözlerini şöyle sürdürdü, “Öncelikle biz Meclis’te fındığın tüm yönleriyle araştırılmasını istemiştik, onlar buna karşı çıktılar. Bu fiyasko karşısında şimdi Erdoğan durumu kurtarmaya çalışıyor. Oysa fındığın sorunu sadece güncel fiyat değil. Fındığın tüm yönleriyle araştırılmasını ve sürdürülebilir bir fındık politikası oluşturulması talebimiz devam ediyor. Bu yıl Kasım’da da olsa bir fiyat açıkladınız, gelecek yıl üretici aynı sorunu yeniden yaşayacak. Gelin bu soruna kalıcı bir çözüm bulalım, milyonlarca Karadenizlinin yüzünü güldürelim.”
