Cumartesi, Nisan 20, 2024

CHP’li Toprak: “Yerli milli medya projesi, özgür medyaya baskı planıdır”

CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, iktidarın toplumsal ve siyasi desteğinde hızlanan erozyonun kızgınlığı ve çaresizliğiyle medyaya ve düşünce özgürlüğüne yeni kısıtlamalar getirmeye hazırlandığını belirterek, “Ne Hitler, ne Mussolini, ne Franko ne de Abdülhamit sansür ve yasaklarla ayakta kalabildi. Bu iktidarın da akıbeti aynısı olacak” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medyaya yeni yasaklar getirmek üzere hazırlık talimatı verdiğine dikkat çeken Toprak, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

“Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, sosyal medya paylaşımlarına, düşünce ve ifade açıklamalarına yeni kısıtlama ve yasaklar getirecek düzenlemeler için sosyal medya yasasında değişikliklere gidilmesi yönünde partisine talimat verdi. Daha birkaç ay önce TBMM’den geçirdikleri düzenlemeyle getirdikleri sansürcü sistemi yetersiz bulmuş olacak ki, bu sansür düzenlemelerinin daha da genişletilerek TBMM’ye getirilmesini istiyor. Cumhurbaşkanının propaganda ve medya dizaynından sorumlu yardımcıları art arda yaptıkları açıklamalarla ‘Yerli-Milli Medya’ yasası çıkartmaktan söz ediyorlar. Sözde yalan habere, kara propagandaya, dezenformasyona karşı mücadele için yerli-milli medya yapılanmasını oluşturacaklar. Yabancı fonların medyaya sağladığı kaynakları tümüyle keserek aykırı sese müsaade etmeyecekler. Halkın vergilerinden, elektrik faturalarından beslenen TRT’nin, havuz müteahhitlerine kamu bankalarının kredileriyle kurdurdukları iktidar medyasının hiçbir inandırıcılığı kalmadığı, yalan manşetler karşılık bulmadığı için yeniden medya mühendisliği yapma peşindeler. Kamu bankaları ve kurumlarının kaynaklarıyla fonlayıp besledikleri medya kuruluşları bedava dağıttıkları gazetelere bile okur
bulamayınca, RTÜK, Basın ilan Kurumu, basın savcılıkları eliyle ceza özgür ve bağımsız medyaya yeni saldırılara hazırlanıyorlar.”

280 KARAKTERDEN BİLE KORKUYORLAR

“Özgür ve bağımsız medya kuruluşları ve gazetecilerden rahatsızlıkları ve korkuları, artık orta çağın karanlık dönemlerine özleme dönüşmüş durumda. Bir dönem ortaya saçılan ‘Alo Fatih’ skandalları, artık İletişim Başkanlığı tarafından doğrudan medya patronlarına tehdit telefonları açılarak, özür baskısı uygulanarak, isimleri listelenen gazeteciler hedef gösterilip, sokakta dövdürülerek açık açık sürdürülüyor. Hitler’in, Mussolini’nin, Franko’nun, 2. Abdülhamit’in yasakları, tek sesli propaganda mekanizmaları, jurnalcileri bile onları kurtaramadı. Doğruların, gerçeklerin dipten gelen dalgasının önünde sürüklenip, yok oldular. İnsanlığın hayırla anmadığı, tarihin karanlık sayfalarında yerlerini aldılar. Yüzde 90’ından fazlası kendi kontrollerindeki biat medyasının hiçbir saygınlığının olmadığını, iktidar bağlarını kullanıp iş takipçisi, rüşvet aracısı, ihale pazarlamacısı ve çantacılardan oluşan bir medya yarattıklarını gördükleri için, artık 280 karakterden bile korkar durumdalar. Yerli-Milli söyleminin arkasına sığınarak, bu ülkenin fabrikalarını, limanlarını, sahillerini, ormanlarını, derelerini, santrallerini, değerli arazilerini yabancılara pazarlayanlar, şimdi de basın özgürlüğünün, düşünce ve ifade özgürlüğünün son kırıntılarını silip süpürmeyi hedefliyor. Ancak nafile. Bu ülkenin onurlu, gerçeğin peşinde koşmaktan yılmayan- korkmayan, kalemini satmaktansa kırmayı yeğleyen, her şeyi göze alıp hiçbir güce boyun eğmeyen, iktidar vakanüvisi değil gerçek medya emekçileri ve yazarları, meslek onurunu korumayı, haber alma, gerçeği öğrenme hakkını savunmayı sonsuza dek sürdürerek, yerli-milli medya mühendislerine hak ettikleri cevabı verecekler. Türkiye, sansürsüz, özgürce düşünüp, yazan, çizen, konuşan, tartışan korkusuz insanların ülkesi olacak.”

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER