Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, Erdoğan'ın kadına yönelik şiddetle ilgili olan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili sözlerine tepki göstererek, "İstanbul Sözleşmesi'nden geriye gidilemez" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Gamze Taşcıer, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekilleri ile toplantıda sarf ettiği “İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden gözden geçirmemiz gerek. Onunla ilgili bir çalışma yaptırıyoruz. İtirazları değerlendirerek konuyu masaya yatıracağız. Tekrar revize edilebilir.” sözleri üzerine bir açıklama yaptı. Taşcıer’in yazılı açıklaması şöyle;
“İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik ‘itirazlar var’ gerekçesi asla geçerli bir neden değildir. Bu sözleşmeye itirazı olanlar gerici çevreler ve şeriat yanlılarıdır. Bu kişiler laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nden rahatsız olanlardır. Bu kişiler Anayasa’ya, medeni kanuna, her türlü hak ve özgürlüklere de karşıdır. Eğer bu çevreler dinlenecekse, bu şahısların medeniyete düşmanlıkları neticesinde karşı oldukları çağdaş kurallar tartışmaya açılacaksa, Anayasa ile temel hak ve özgürlüklerin de kaldırılması gerekir. Böyle bir mantık dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde işletilemez. Kadın hakları, kadın erkek eşitliği tartışmaya açılabilecek bir husus değildir. Keza ‘erken yaşta evlilik’ denilerek hafifletilmeye çalışılan konunun adı ‘çocuk istismarıdır’ ve çok ağır bir suçtur. İstanbul Sözleşmesi’nden ‘kurtularak’ çocukları istismar etmenin önü açılmak isteniyor. Bizler bunu asla ama asla kabul etmiyoruz.” “İstanbul Sözleşmesi olarak da bilinen, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi AKP hükümeti döneminde, 11 Mayıs 2011’de imzalanmış, Kasım 2011’de TBMM’den geçmiş ve Resmi Gazete’de yayınlanmış, 1 Ağustos 2014’te de yürürlüğe girmiştir. Türkiye ayrıca sözleşmenin hem ilk imzacısı hem de parlamentosunda ilk onay veren ülkesidir. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “revize edeceğiz” demesi İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olmaktan çıkılacağı anlamına gelmektedir. Onaylanırken herhangi bir çekince koyulmayan uluslararası bir sözleşme tek taraflı olarak nasıl revize edilebilir? Bu sözleşmeyi revize edebilecek tek merci Avrupa Konseyi’dir. AKP’nin revize etme şansı olmayan bu uluslararası sözleşme için tek ihtimali sözleşmeye taraf olmaktan ayrılmaktır. Böyle bir adım, Türkiye’nin medeni dünyadan koptuğunun açık ifadesi olacaktır. Anayasamıza göre kanunlarımızdan da üstün olan Uluslararası Sözleşmelerin revizesi diye bir mantık geçerli değildir.” “Medeniyet düşmanlarının tartışmaya açmak istediği İstanbul Sözleşmesi, Türkiye’de ve dünyada kadınlar adına en önemli kazanımlardan biridir. Bizler bu sözleşmenin uygulanması konusundaki eksiklikleri gündeme getiriyor ve tam uyum için çaba gösteriyor iken, doğrudan doğruya sözleşmenin reddinin tartışılması ve bu çağdışı taleplerin iktidar tarafından olumlu görülmesi çok büyük bir vahamettir. Bizler kadınlar olarak böyle bir çabanın karşısındayız. İstanbul Sözleşmesi’nin değil kaldırılması, hükümlerinin tam anlamıyla uygulanmasını istiyoruz. Karanlık zihinlerin çocukları istismar edebilmek için, kadınlara şiddet uygulamayı sürdürebilmek için, kadınların ikinci sınıf insan muamelesi görmesi için giriştikleri çabaya kesinlikle geçit vermeyeceğiz. İktidardakilerin de bunu çok iyi bilmesini istiyoruz.”