CHP’li Sezgin Tanrıkulu İstanbul’daki saldırıya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama şu şekilde:
"Türkiye’nin dün akşam yaşamış olduğu vahşi terörist saldırısı hepimizi derin bir kedere boğduğu gibi, tüm yurttaşlarımız aylardır devam eden saldırı ve saldırı tehditleri dolayısıyla büyük bir korku yaşamaktadır. Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen saldırıda yaşamını yitirenlere rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyorum.
Ne yazık ki gerçekleşen bunca katliamdan sonra metanet dileklerimiz artık karşılığını bulmuyor. Toplum büyük bir korku ve huzursuzluk içinde bu kanlı saldırılara son verecek tedbir ve politikalar geliştirilmesini bekliyor. Ancak AKP iktidarı bu saldırılarla ilgili güvenlik zaafiyeti olduğunu bile kabul etmeyecek bir noktada bulunuyor.
IŞİD dahil, terör örgütlerinin Türkiye’deki yapılanması konusunda iktidara yönelttiğimiz sayısız soru önergesi yanıtsız bırakılırken, bu konudaki araştırma önergelerimiz de AKP çoğunluğuyla reddediliyor.
25 Aralık 2015 tarihinde vermiş olduğum 7/1252 esas numaralı soru önergesinde, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda meydana gelen patlama sebebiyle başından ağır yaralanan 30 yaşındaki 2 çocuk annesi Zehra Yamaç’ın kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmesi olayında, patlamanın hangi sebeplerle meydana geldiğine, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda meydana gelen patlamada çevrede bulunan havan mermisi parçalarının havan topu saldırısı iddialarını doğrulayıp doğrulamadığına, iddialar doğru ise havan topu saldırısının kimler tarafından nasıl gerçekleştirildiğine, konu ile ilgili başlatılan incelemenin, soruşturmanın akıbetine ve havalimanlarının saldırıya en açık yerlerden biri olduğunun bilinmesine rağmen, konuya ilişkin önceden neden gerekli tedbirlerin alınmadığına 4 Mayıs 2016 tarihinde İçişleri Bakanı tarafından tek cümle ile verilen yanıtta, "Konu edilen patlama ile ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmaya 9. Sulh Ceza Hakimliği tarafından kısıtlama kararı verilmiştir." ifadeleri yer almaktadır.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda meydana gelen patlama akabinde iddialar ile ilgili sorulara yanıt verilmezken, havalimanlarının saldırıya en açık yerlerden biri olduğunun bilinmesine rağmen, konuya ilişkin önceden neden gerekli tedbirlerin alınmadığı sorusu da görmezden gelinmiştir! 29 Haziran akşamı Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali girişinde gerçekleştirilen saldırıda en az 36 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği 147 kişinin de yaralandığı ifade edilmektedir.
Güvenlik tedbirlerin alınmadığı, vatandaşların yaşamını yitirdiği ve yaralandığı bu son olaydan sonra, sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılıp yapılmayacağı, son 1 yılda yaşanan patlamalarda hayatını kaybeden ve yaralanan vatandaşlarımızı göz önünde bulundurarak gerekli tedbir ve önlemlerin etkili ve sürekli bir şekilde alınmasını sağlayamadığı nedeniyle AKP hükümeti bu sonuçta siyası hukuki olarak sorumludur ve bu sorumluluğun gereğini demokratik teamüller gereği derhal yerine getirmelidir.
Ayrıca hükümetin, bu tür terörist saldırılar karşısında “güvenlik zaafiyeti yoktur” şeklindeki açıklamalarının yurttaşları daha fazla tedirginliğe, paniğe ve korkuya sevk ettiği bilindiği bilinmektedir. Bir tek yurttaşın bile burnunun kanaması, güvenlik zaafiyetine işaret etmektedir. Bu açıdan hükümetin bir an önce sorumluluğu üstlenerek, ihmalkar davranan tüm birimler hakkında etkin bir soruşturma başlatması gerekmektedir.
Bir kez daha terörist saldırılarda yaşamını yitiren tüm yurttaşlara Allahtan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum."
PolitikYol
