Pazartesi, Mart 18, 2024

CHP’li Sezgin Tanrıkulu: Adalet Yürüyüşü, iktidarın baskısını kabullenmek zorunda olmadığımızı gösterdi

CHP PM üyesi ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’nin ‘adalet’ arayışı ve yaklaşan CHP kurultayı hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Adalet Yürüyüşü’nün siyaset üstü bir buluşma olduğunu söyleyen Sezgin Tanrıkulu, yürüyüşün iktidarın baskısını kabullenmek zorunda olmadığımızı göstermek açısından önemli olduğunu ifade ediyor.

-Adalet Yürüyüşü’nün Türkiye’deki “hak, hukuk ve adalet” mücadelesine katkı sunduğunu düşünüyor musunuz? Yürüyüş hakkındaki genel değerlendirmeleriniz nelerdir?

Adalet Yürüyüşü sadece hak, hukuk ve adalet mücadelesine katkı sunmakla kalmadı, bu mücadeleyi yürütmekten çekinen insanlara cesaret de verdi. Türkiye’de anayasal bir hak olan toplu gösteri ve yürüyüş hakkı, protesto hakkı OHAL öncesinde de sistematik olarak engelleniyordu. Şiddetsiz, barışçıl gösteriler orantısız bir müdahaleyle bastırılıyordu. OHAL bu uygulamaların daha da sistematikleşmesi, kalıcılaşması sürecini beraberinde getirdi. Böylece insanlar en masum haklarını bile yüksek sesle talep edemez hale getirildi, getiriliyor. Adalet Yürüyüşü, iktidarın bu baskısını kabullenmek zorunda olmadığımızı göstermesi bakımından önemliydi. En karanlık anda açılmış bir ışık gibiydi. O yüzden de yürüyüş İstanbul’a ulaştığında milyonlarca insan Maltepe’de buluştu. Oraya gelen insanlar sadece CHP’li değildi. Adalet isteyen herkes orada buluştu. Dolayısıyla da siyaset üstü bir buluşmaydı o. 

-CHP’nin 26-30 Ağustos tarihlerinde düzenleyeceğini açıkladığı “Adalet Kurultayı”nın çerçevesi hangi talepler ve beklentiler ekseninde oluşturulmalıdır?

Adalet talebinden şaşmamak gerekiyor. Temel insan hakları değerlerini bize unutturmak istiyorlar. Oysa bu değerler var ve demokratik ülkelerde insanlar bunlardan faydalanıyor. İnsan hakları çok yoğun mücadeleler sonucunda, tüm insanlık için elde edilmiş kazanımlardır. Bu kazanımların somutlaştığı metinler de var. Örneğin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi gibi. Adalet Kurultayı’nın tam da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde altı çizilen yaşam hakkı, kişi güvenliği, ifade hürriyeti, örgütlenme, seyahat, çalışma özgürlüğü gibi sayısız hak başlığının altını çizmesi gerekiyor. Bunun da toplumun belli kesimleri için değil, herkes için yapılması lazım. Adalet sadece bize değil, şu an adaletsizlik yapanlara da lazım çünkü. 

-Adalet ekseninde ülkenin yeniden inşası için hangi adımlar atılmalı nasıl bir siyaset izlenmelidir?

Türkiye’nin en büyük sorunu kutuplaşmadır. AKP bu kutuplaşmayı derinleştirdikçe iktidarda kalabiliyor. O halde biz birleştirmeliyiz. Başörtülüyle mini etekliyi, Kürtle Türkü, mülteciyle yerliyi birleştirmeliyiz. Etnik, mezhepsel ayrışmalara karşı ortaklaşmayı, kardeşleşmeyi sağlamalıyız. Türkiye’yi yeniden inşa edeceksek ancak bu değerler üzerinden, birleşerek inşa edebiliriz. Ayrışma bizi, hepimizi sadece yıkıma, felakete götürür. 

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER