Salı, Nisan 16, 2024

CHP’li Sarıbal: Büyüme, emekçi sınıflar ve toplumsal kaynakların sömürüsüne dayanıyor

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal’ın bugün TBMM’de gerçekleştirdiği basın açıklamasında “Büyüme, emekçi sınıflar ve toplumsal kaynakların sömürüsüne dayanıyor” ifadelerini kullandı.

İşçilerin ve çiftçilerin büyümeden pay alamadığını ve büyümenin bu kesimlerin sömürüsüne dayandığını belirten Sarıbal’ın açıklamaları şöyle:

“Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) bir ülkede bir yıl içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin toplam değerini vermektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 yılında GSYH’nin 2016’ya göre yüzde 7,4 büyüdüğünü açıkladı. Bu rakam son dört yılın en yüksek büyümesi anlamına geliyor.

TÜRKİYE DOLAR BAZINDA YOKSULLAŞIYOR

Ancak 2017 yılında milli gelir dolar bazında azaldı. 2016’da 863 milyar dolar olan GSYH, 2017’de 851 milyar dolara geriledi. Kişi başına düşen gelir 2016’da 10 bin 883 dolar iken 2017’de 10 bin 597 dolara düştü.

Yıllar BÜYÜME (%) * GSYH (Milyon $) ** Kişi Başı GSYH ($)
Türkiye Tarım Türkiye Tarım Türkiye Tarım
2012 8,5 2,2 871.125 67.536 11.588 4.057
2013 5,2 2,3 950.355 63.914 12.480 3.968
2014 6,1 0,6 934.857 61.605 12.112 3.784
2015 3,2 9,4 861.879 59.500 11.019 3.693
2016 7,4 -2,6 862.744 53.350 10.883 3.451
2017 8,5 4,7 851.046 51.709 10.597 3.319
 (*) Sabit fiyatlarla, (**) Cari fiyatlarla

TÜKETİCİ ENFLASYONU YÜZDE 12’Yİ BULDU

Ağırlıkla iç tüketime dayalı olan 2017 büyümesi, çift haneli bir enflasyonu da beraberinde getirdi. 2017 yılında tüketici enflasyonu yüzde 12’yi buldu. Doların TL karşısında değeri yüzde 21,7 arttı. Bu nedenle üretim maliyetleri de arttı ve üretici fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 15’i geçti.

DIŞ BORÇ STOKU 453 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

Tüketime dayalı büyüme ithalatı teşvik ederken döviz açığı hızla büyüdü ve cari açık 47,1 milyar dolara ulaştı. Öte yandan 453,3 milyar dolara ulaşan dış borç stokunun milli gelire oranı yüzde 53,3’ü buldu. Bu da büyümenin ne ölçüde dış kaynağa bağımlı olduğunu göstermektedir.

BÜYÜME NE İŞ YARATTI NE DE GELİR DAĞILIMINDA ADALET

Bu büyüme ne iş yarattı ne de gelir dağılımında adalet. 2017’de toplam işsiz sayısı 124 bin kişi artarak 3 milyon 454 bin kişiye ulaştı. Yüksek büyüme oranına rağmen işsizlik oranı yüzde 10,9 olarak gerçekleşti. İşgücü ödemeleri 2016’da milli gelirden yüzde 36,5 pay alırken, bu pay 2017’de yüzde 34,5’e geriledi. Yani bölüşüm işçiler aleyhine bozuldu.

AKP ÇİFTÇİYİ DESTEKLEMİYOR

AKP çiftçinin değil şirketlerin çıkarlarını kollayan politikalar uygulamakta, üretim yerine ithalatı desteklemektedir. Türkiye çiftçinin kullandığı mazot, gübre, tohum gibi girdiler bakımından dışa bağımlı olup, fiyatları fahiş şekilde artmaktadır. Buna karşılık çiftçi yeterince desteklenmemekte ve ürün alım fiyatları düşük tutulmaktadır. Üretimi sürdürme imkânı kalmayan çiftçiye bu durumda tarımı ve toprağını terk etmekten başka çare kalmamaktadır.

ÇİFTÇİ SAYISI VE TARIM ALANLARI AZALIYOR

Nitekim 2003 yılında 2,7 milyon olan kayıtlı çiftçi sayısı 2016 yılında 600 bin azalarak 2,1 milyon kişiye; 2002 yılında 26,6 milyon hektar olan tarım arazileri ise 23,4 milyon hektara düşmüştür. Yani AKP’nin iktidarda olduğu 2002-2017 yılları arasında 3,2 milyon hektar arazi tarım dışı kalmıştır. Bu dönemde tarımda kullanılan araziler yüzde 13 oranında azalmıştır.

KİŞİ BAŞINA TARIM ÜRETİMİ GERİLİYOR

Bu şartlarda çiftçinin üretimi sürdürme imkânı yoktur. İşte tam da bu nedenle AKP döneminde tarım ürünlerinin büyük çoğunluğunda üretim artışı olmamıştır. Örneğin 2002 yılında kişi başına buğday üretimi 294 kilo iken, 2017 yılında kişi başına buğday üretimi 266 kilodur. Bu dönemde kişi başına nohut üretimi 10 kilodan 6 kiloya, kuru fasulye üretimi 4 kilodan 3 kiloya, kırmızı mercimek üretimi 8 kilodan 5 kiloya düşmüştür.

GÜMRÜK VERGİLERİ SIFIRLANIYOR, İTHALAT ARTIYOR

2017 yılı için canlı hayvan, karkas et, hububat (buğday, arpa, mısır, pirinç) ve bakliyatta (nohut, kuru fasulye, barbunya, börülce) ithalatında gümrük vergisi oranları sıfıra indirildi. 2002 yılında 1,1 milyon ton olan buğday ithalatı, 2017 yılında 5 milyon ton olarak gerçekleşti. 2016 yılında 355 bin ton olan mısır ithalatı 2017 yılında 5 katlık bir artışla 2,1 milyon tona yükseldi. 2017 bakliyatta rekor ithalatın yapıldığı bir yıl oldu. Mercimek ithalatı 371 bin ton ile, nohut ithalatı ise 90 bin ton ile Cumhuriyet döneminin rekorunu kırdılar. İthalat rekoru kıran bir başka ürün 2,3 milyon tonla soya oldu. Öte yandan ithal edilen 1,2 milyon baş canlı hayvan ve 19 bin ton sığır karkası için 1,3 milyar dolar ödendi. Kısacası 2017 yılında ithalat lobileri kârlarına kâr kattılar.

DOLAR BAZINDA TARIM KATMA DEĞERİ 2017’DE 2012 YILINDAN YÜZDE 24 DAHA DÜŞÜK

TÜİK 2017 yılında tarım katma değerinin 2016’ya göre yüzde 4,7 büyüdüğünü açıkladı. Çiftçi sayısı azalıyor, tarım toprakları küçülüyor, üretim yerinde sayıyor, ithalat rekorlar kırılıyor, ama tarım büyüyor. İşin doğrusu büyüyen tarım değil, yandaş ithalat lobileri ve ulus ötesi tarım şirketleridir.

Büyüme konusunda Tarım Bakanlığından yapılan açıklamada “2017 yılında tarımsal gayrisafi hasıla yüzde 16,9 artışla 188,6 milyar lira olarak gerçekleştiği” belirtilmiştir. 2002 yılında tarımın GSYH içindeki payı yüzde 10,3 idi. AKP’nin emek karşıtı politikaları nedeniyle 2017 yılında yüzde 6,1’e düşmüştür. Eğer 2002’deki pay geçerli olsaydı, 2017’de tarımsal gayrisafi hasıla 188,6 değil 301,5 milyar lira olacaktı.

Öte yandan tarım katma değeri 2012 yılında 68 milyar dolar iken, 2017 yılında yüzde 24 gerileyerek 52 milyar dolara düşmüştür. Aynı şekilde 2012 yılında 4 bin 57 dolar olan kişi başına tarım katma değeri 2017 yılında 3 bin 319 dolar olarak gerçekleşmiştir.

Sen tarım katma değerini cari fiyatlarla ifade et, nasıl olsa tarımın büyüdüğüne inanan birileri çıkar. Peki, doların yeşiline ne olacak?”

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER