Çarşamba, Nisan 24, 2024

CHP’li Onursal Adıgüzel: Biz kazanacağız, adalet kazanacak, çünkü haklıyız!

CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, bugün 22. gününde olan Adalet Yürüyüşü’nü PolitikYol’a değerlendirdi:

“Herkes için Adalet” için çıktığımız yürüyüşümüzde artık son düzlükteyiz.

Bir taraftan yürüyüşümüz her geçen gün artan kalabalıkla devam ettirirken, diğer taraftan milyonların katılımıyla 9 Temmuz’da gerçekleştireceğimiz büyük “Adalet” buluşmasına hazırlanıyoruz. Geride bıraktığımız son 20 günde, ülkenin dört bir yanından, 7’den 70, kadınından gencine, işçisinden çiftçisine, KHK mağdurlarından Barış Akademisyenlerine, çevrecilerden sanatçılara, mütedeyyinlerden solculara, AKP zulmüne uğramış, mağdur edilmiş ve tek kaygıları “adalet” olan on binlerce insan Adalet Yürüyüşü’nde bir araya geldi.
İktidarın ve yandaş medyanın tüm karalama kampanyalarına, tüm tehditlerine rağmen on binlerce insan siyasi parti kimliklerini, ideolojilerini bir tarafa bırakarak “adalet” talebi etrafında birleşti. Son derece barışçıl, çevresine ve doğaya saygılı, kendilerine küfredenlere, hakaret edenlere alkışlarla ve yalnızca “Hak, Hukuk, Adalet!” sloganları ile karşılık veren bir kitle var.

Nasıl ki Gezi döneminde, annelerimiz, teyzelerimiz evlerinde yaptıkları börekleri parklara taşıdılarsa, bugün de geçtiğimiz yol kenarlarında bizlere evlerinde demledikleri çayları yürüyüşçülerle paylaşıyor. “Adalet” yürüyüşçüleri, hiçbir kimlik ayırt etmeksizin büyük bir dayanışmayla, yeri geldiğinde yağmura, çamura, yeri geldiğinde 40 derece sıcağa aldırış etmeksizin büyük bir özveriyle, ama aynı zamanda büyük bir heyecanla, umutla ve inançla İstanbul’a yürüyor.

Yanlış anlaşılmasın, burada yalnızca bireysel olarak mağduriyete uğramış bir kitlenin dışında, çok büyük bir kitle de “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” şiarını alt üst ediyor.
Anneler, babalar yalnızca kendi evlatları için değil; eşitsizliğin, adaletsizliğin vurduğu, bugün tarlada, sanayide, sokakta çalışmak zorunda bırakılan çocuk işçiler için de yürüyor.
Sendikalı işçiler, sendikasız işçilerin hakları için yürüyor.

Gençler, kendi gelecekleri için yürüdükleri kadar, üniversiteye devam edebilmek için çalıştığı inşaattan düşerek hayatını kaybeden genç için de yürüyor.

KHK mağduru yüzlerce akademisyen, bugünkü adaletsizlikler karşında işimden, ekmeğimden olurum, hapse atılırım korkusuyla ses çıkarmaya cesaret edemeyen akademisyenlerin akademik özgürlüğü için de yürüyor.

İşsiz gazeteciler, cezaevindeki gazeteciler için yürüyor.

Dedeler, anneanneler, babaanneler, yalnızca kendi torunlarına değil, bu ülkenin tüm çocuklarına eşit, adaletli, özgür, demokratik ve laik bir Cumhuriyet bırakmak için yürüyor.
İşte iktidar partisini çaresizliğe iten de tam da bu dayanışma ve “adalet” talebi etrafında oluşan bu birliktelik ruhudur.

İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu’nun tutuklaması her ne kadar bardağı taşıran son damla olduysa da, Sayın Genel Başkanımızın da üstüne basa basa ifade ettiği gibi biz 80 milyonun adaleti için yürüyoruz. Geçtiğimiz aylarda, İngiltere’de yapılan genel seçimlerde “Azınlık için değil çoğunluk için” sloganıyla yola çıkan ve toplumun ezilen, mağdur edilen tüm kesimleri tarafından büyük bir destek alan İşçi Partisi, Muhafazakar Parti’yi büyük bir yenilgiye uğrattı. Bu örneği vermemin sebebi, herhangi bir karşılaştırma yapmaktan öte, bir araya geldiğimiz sürece ezilenlerin, adaletsizliğe, eşitsizliğe, haksızlığa uğrayanların sesinin de gücünün de hiç de sanıldığı gibi azınlıkta olmadığını vurgulamaktır.

En başta da dediğim gibi, biz 80 milyonun adaleti, huzuru, barışı, özgürlükleri için yürüyoruz ve biliyoruz ki biz kazanacağız, adalet kazanacak çünkü haklıyız!

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER