Cumhuriyet Halk Partisi Ceyhun İrgil, neden ‘hayır’ dediğini PolitikYol için yazdı.
Bu anayasa değişikliğine ezbere ve salt iktidar istediği için karşı çıkmıyoruz. Bu anayasa değişikliği dikkatli okunursa ve ülke için yaratacağı tehlikelere dikkat edilirse, her yurttaş bu değişikliğe “hayır” der. Peki, neden “hayır” diyoruz?
1. Seçilen başkanın PARTİLİ olması, tarafsız olmaması,
2. Partili başkanın ordu komutanı (başkomutan) olması,
3. Partili başkanın il başkanını da valiyi de kaymakamı da yargıcı da atama yetkisi,
4. Bu sistemle adliye, cami ve kışlaya siyaset girmesi,
5. Bu sistemin insanlarımızı ve ülkeyi bölme tehlikesi olması,
6. Ülke yönetiminin, tüm yetkilerin tek kişiye verilmesi,
7. Kanunları tek kişinin dilediği gibi çıkarması,
8. İcraatı tek kişinin dilediği gibi yürütmesi,
9. Mahkemeleri, yargıyı tek kişinin kontrol etmesi,
10. Meclis’in denetim yetkisinin kaldırılması,
11. Ülke bütçesinin tek kişinin kararına bırakılması,
12. Milletvekili sayısının gereksiz artması ve işlevsiz kalması,
13. Milletvekillerinin tek bir kişi (başkan) tarafından belirlenecek olması,
14. Ülkenin devamlı OHAL şartlarında yönetilmesi,
15. Vatandaşın temel haklarının tek kişinin iki dudağı arasında olması,
16. Tüm üst düzey yöneticilerin tek kişi tarafından belirlenmesi,
17. Seçilmiş milletvekillerinden oluşan Meclis’in tek kişi tarafından feshedilmesi,
18. Tek kişinin ülkeyi savaşa, milleti yokluğa götürebilecek kararlar vermesi,
19. Atanmış başkan yardımcıları ve bakanların belirsizliği ve sorumsuz olması,
20. Başkan, başkan yardımcıları, bakanların fiilen sorgulanıp yargılanamaması,
21. Başkan kim olursa olsun seçmeyenlerin mal ve can güvenliğinin olmaması,
22. Seçilen başkanın adeta “seçilmiş bir kral” olması,
23. Koca bir ülkenin, bir kişinin psikolojisine teslim edilmesi,
KABUL EDİLEMEZ!
Bu yüzden bu anayasa değişikliğine hayır diyoruz!
Bu değişiklikte; milletin seçtiği vekillerden hiç kimse bakan olamıyor, başbakan olamıyor. Vekil sayısı 600’e çıkıyor ama milletin seçtiği vekiller, yönetimi denetleyemiyor. Meclis’teki çoğunluk başkanın adamlarından oluşacağı için, muhalefetin sesi susturuluyor. Muhalefetsiz demokrasi olamayacağından, millet eliyle demokrasi ortadan kaldırılıyor.
Bu değişiklikte; ülkeyi yönetsin diye seçilen başkan, seçilmemiş kişileri başkan yardımcısı olarak atıyor, seçilmemişler ülkeyi yönetiyor! Seçilmiş başkanın ömrü vefa etmezse, milletin seçmediği bir yardımcısı onun yerini alabiliyor. Bu da şu demek: Milletin iradesine sadece bir kereliğine ihtiyaç var! İlk seçimde millet seçecek, bir daha seçime gerek olmayacak! Yani millete büyük bir yalan söyleniyor!
Başkanlık sistemine geçiş, bu ülke ve insanlarının 200 yıldır Cumhuriyet ve Demokrasi için yaptığı mücadeledeki bütün kazanımlarını, fedakârlıklarını tek bir kişi heba etmektir.
Suriye, İran, Irak ve Libya başkanlık sistemi olan cumhuriyetlerdi. Adı cumhuriyet ama sistem tamamen “tek adam” devleti. Yaşananlar ortada, tarih yanlış tekerrürü affetmez. Bu anayasa değişikliği Türkiye’yi Ortadoğu tipi bir cumhuriyete dönüştürmek istiyor. Ülkemizin insanı Suriye, Irak olmak istemez. Türkiye’nin de Saddam veya Esat gibi bir tek adam devleti olmasına izin vermez.
2010 referandumunda da ülkeyi uyarmıştık. Maalesef bugünkü iktidar o zaman da halkı aldatarak, devletin içine saatli bomba yerleştirilmesinin ve yargının ele geçirilmesinin yolunu açtı ve 15 Temmuz felaketine neden oldu. Devlet ve ülke ciddi zarar gördü. Bugün “Allah ve halkımız bizi affetsin” deyip işin içinden sıyrıldılar. 2010’da “evet” diyenler pişman oldu.
Gelecekte kimin geleceği belli olmayan bu başkanlık sistemi, en çok “evet” diyenleri üzecektir.
