Perşembe, Nisan 25, 2024

CHP’li Böke’den Varlık Fonu’na ilişkin açıklama: Varlık fonu değil “ipotek fonu”

Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke’nin Basın Açıklaması şöyle:

VARLIK FONU DEĞİL “İPOTEK FONU”

AKP’nin adına “Türkiye Varlık Fonu” dediği fon, halktan alıp yandaşa veren çürümüş rant ekonomisini sürdürebilmek için atılan bir adımdan ibaret! Halka ait gelirleri, bütçe dışına taşıyarak yandaş sermayeye kaynak aktarmayı hedefleyen bu fona Varlık Fonu değil, İpotek Fonu ismi daha uygun!

Dün yapılan yasa değişikliği ile ‘’Türkiye Varlık Fonu’nun” kurulması, AKP’nin siyasi tercihini 14 yıldır olduğu gibi bundan sonra da "rant ekonomisinden yana” kullanacağının açık bir göstergesi. AKP halka ait kaynakları ve Türkiye’nin geleceğini ipotek ettirerek büyük bir telaşla rant ekonomisine kaynak aktarma gayretinde. Bu telaş aynı zamanda AKP’nin dış kaynakla finanse edilen, yüksek katma değerli üretime değil tüketim ve inşaata dayanan ekonomi modelinin yapısal sınırlarına dayandığının da açık bir itirafı.

Türkiye’nin yeni zenginlikler yaratıp, bu zenginlikleri hakça bölüşecek yeni bir kalkınma modeline ihtiyacı var. Bu yeni kalkınma hamlesinin üzerine inşa edilmesi gereken temel unsurlar eğitim, demokrasi ve kurumlar. Her şeyden önce laik, bilimsel, rasyonel ve fırsat eşitliğine dayalı bir eğitim politikası ortaya konulması ihtiyacı var. Yatırımcıya güven verecek, ekonomiyi öngörülebilir kılacak gerçek bir demokrasi ve hukuk devletinin inşası yatırım yapılabilir bir ortamın oluşması için bir zorunluluk. Liyakata dayalı, kim olduğunuzla değil yapabildiğiniz işle değerlendirildiğiniz bir kaynak dağıtım mekanizmasının oluşturulması gerekli. AKP, Türkiye’yi hapsettiği vasattan kurtaracak bu dönüşüme dönük adım atmak yerine, “Türkiye İpotek Fonu” ile halkın kaynaklarını mega projeler üzerinden yandaşlara aktararak çürümüş rant ekonomisini daha da derinleştirmek tercihini ettiğini ortaya koymuş oldu.

PARALEL HAZİNE, BATIK TÜCCAR

Bu ipotek fonu, ülkenin gelirlerine el koyarak paralel bir hazine yaratmanın yanı sıra, kamu kaynaklarının da denetimsiz ve keyfi kullanılmasının yolunu açmış, bütçe dışı denetimsiz faaliyetleri arttırarak Türkiye ekonomisinin mevcut kırılganlığını daha da arttıracak mali disiplinsizliğe kapı aralamıştır. Yani yıllarca samimi olmayan bir malî disiplin üzerine ekonomi modelini inşa etmiş olan AKP bu ipotek fonuyla malî disipline dair samimiyetteki gerçek yüzünü de ortaya çıkartmıştır. Kamu İhale Kanunu’nu delik deşik edilerek FETÖ ile ilişkili olanlar da dâhil olmak üzere birçok yandaş şirkete para aktarmış olmanın acıları bugün taptaze yaşanırken, bu fonla yeni paraleller, yeni yandaşlar yaratmanın, üstelik bunu halka ait kaynaklarla yapmanın önü açılmıştır. AKP adeta batık tüccar gibi davranarak, halkın kaynaklarını tüketmektedir.

Türkiye İpotek Fonu kurularak, yandaş düzeninde ısrar edilmesi, bir kez daha, AKP’nin önceliğinin hangi toplum kesimleri olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Bir yandan BES’le ücretli emeğin cebine elini "tasarruf" diye atan AKP iktidarı, emekçilerin, ücretlilerin yıllardır emekleri karşılığında İşsizlik Sigorta Fonu’nda biriktirdiği kaynağı "mega proje” yapıyoruz bahanesiyle yandaşa transfer etme telaşında. Ortaya konan siyasi tercih çok açık: Bu yasa ile iktidar asgari ücretlinin İşsizlik Fonu katkısını, 6 milyon işsizin sorununa çare olmak için değil Kanal İstanbul’u inşa etmek için kullanacağını açıkça söylüyor. İktidar zorunlu BES’le ücretli emeğin cebine eline atarak zorla yaptırdığı tasarrufu inşaata aktaracağını belirtiyor. AKP’nin Türkiye’yi “ahbap-çavuş” ilişkileri liginde zirveye oynatan anlayışı devam ettireceğini, siyasi tercihini emekten ve alın terinden değil, yandaşdan ve ranttan yana yapmayı sürdüreceğini de tescil ediyor.

2008-09 yılında tüm dünyayı sarsan ve halen artçı etkileri sürüyor olan küresel finansal krizde ‘’olmayan varlıklara’’ dayalı menkul kıymet yaratmanın önemli bir rolü olmuştu. Türkiye İpotek Fonu da ‘’olmayan varlıklara’’ dayalı menkul kıymetler yaratmayı vaat ettiğinin altı çizilmelidir. Ortak akıl üretiminin demokrasi için vazgeçilmezliğinin bu kadar açıkça ortaya çıktığı bu günlerde tarihten ve uluslararası deneyimlerden faydalanmanın önemi de bir kez daha ortaya çıkıyor.

DAHA İYİ BİR EKONOMİ, DAHA İYİ YARINLAR MÜMKÜN!

Türkiye ekonomisi bir yol ayrımında. Ya ülkeyi bu hale getiren siyasi anlayış ve bu siyasi anlayışı ayakta tutan rant ekonomisi Türkiye İpotek Fonu gibi yaklaşımlarla derinleştirilecek. Ya da özgürlükçü demokrasiyi, üreten ve hakça bölüşen yeni bir ekonomik düzenle birleştirerek Türkiye’yi düzlüğe çıkaracağız. Bu yol ayrımında yapılacak olan siyasi bir tercihtir. CHP’nin tercihi açıktır: özgürlükçü demokrasi ile beslenen yüksek katma değerli üretimi sağlayacak verimlilik reformlarına dayanan, hak temelli bir sosyal devletin inşası ile yeni bir kalkınma hamlesi başlatmak. Ancak o zaman Türkiye İpotek Fon’u ile çocuklarımızın geleceğini ipotek altına almak yerine onlara değeri artmış varlıkları miras olarak bırakma, bugün yaratacağımız zenginliği hem bugün hakça hem de yarın çocuklarımızla paylaşma imkanımız olacaktır.”

PolitikYol

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER