Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde “bireysel silahlanmaya hayır” çağrısı yaptı.
Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından yayınlanan kadına yönelik şiddet raporundaki verilere yer veren Bakan, kadınların yüzde 70’inin en yakınları yani eşi, babası, oğlu ya da kardeşi tarafından öldürüldüğünü ve kadınların yüzde 40’ının ateşli silahlarla öldürüldüğünün altını çizdi.
ÜLKEMİZDE YÜZDE 85’İ RUHSATSIZ 25 MİLYON SİLAH VAR!
Türkiye’de en az yüzde 85’i ruhsatsız olmak üzere 25 milyon silah olduğunu belirten Bakan, Hükümete bireysel silahlanmanın önüne geçilmesi için çağrıda bulundu:
“Daha geçtiğimiz ay 17 yaşındaki Helin Palandöken internetten bin 800 TL’ye alınan ruhsatsız bir silah ile katledildi. CHP’li vekiller olarak ‘bireysel silahlanmanın boyutunun araştırılması’ için verdiğimiz meclis araştırma önergesi AKP’nin oylarıyla reddedildi. Ben şimdi soruyorum. EyyBaşbakan;ülkemizde kadınların yüzde 40’ı ateşli silahlarla öldürülmekte ve ülkemizde en az yüzde 85’i ruhsatsız olmak üzere 25 milyon silah var. Bu noktada bireysel silahlanma ile ilgili bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?Silahlanan bireylerin psikolojik açıdan şiddete eğilimli olup olmadığı veya herhangibir psikolojik sorunu bulunup bulunmadığını araştırıyor musunuz?”
KADIN CİNAYETLERİNDE YAŞ ARALIĞI 19-24!
Geçtiğimiz yıltoplam 328 kadının, 2017 yılının Ekim ayına kadar ise toplam 339 kadının öldürüldüğünü aktaran Bakan, sadece ekim ayında 40 kadının öldürüldüğünü, 25 kadının isecinsel şiddete maruz kaldığını ifade etti. Rapordaki ‘ekim ayında öldürülen kadınların yüzde 20’sini 19-24 yaş aralığındaki kadınların oluşturmasına’ dikkat çeken Bakan, Başbakan’a “Kadın cinayetlerinin geçtiğimiz yıla oranla hızla artış göstermesinin sebebine dair bir araştırma/çalışma yürütülmekte midir? Kadın cinayetlerinde yaş aralığının 19-24 aralığına kadar düşmesini neye bağlıyorsunuz? Bu konuda sorunun saptanması ve çözüm üretilmesi amacıyla sosyolojik ve psikolojik bir araştırma yapılmakta mıdır?” sorularını yöneltti.
