CHP İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok; TBMM Genel Kurulu’nda AKP’nin getirdiği gece yarısı önergesi ile tecavüzcüye mağdurla evlenmesi durumunda af getirilmesine ilişkin yazılı soru önergesi verdi.
Yazılı soru önergesinde, “Tecavüz asla meşrulaştırılamaz, cinsel istismarın affı olmaz.Tecavüz ve cinsel istismar “bir kereden bir şey olmaz” lakaytlığı ve idraksizliği ile ele alınamaz, bir kereye mahsus affedilemez.” sözlerine yer veren Zeynep Altıok’un yazılı soru önergesi şöyle:
Dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın geçici birinci maddesine AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Muş ve arkadaşları tarafından aşağıdaki fıkranın eklenmesi için önerge verilmiştir:
“(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir.”
Söz konusu önergenin Genel Kurul’da kabul edilmesinin ardından yapılan düzenlemeye ilişkin kamuoyunda tepkiler yükselmiştir.
Konuya ilişkin yapmış olduğunuz açıklamada “… gerçek dışı bir iftiradır……bu şekilde 3000 aile olduğu tespit edildi…. Bir seferliğine bu mağduriyetin giderilmesine yönelik bir çalışmadır……Bu mağduriyetin giderilmesi için yapılan düzenlemeye CHP her şeyde olduğu gibi bir ucuz istismar aracı olarak kullanmaya başladı….Bu bir tecavüze af değildir…” Sözlerini dile getirdiniz.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da konuya ilişkin yaptığı bir açıklamada: “…cinsel istismar suçunun cezasını en alt düzeyde 8 yıl olarak belirledik. 2014 yılında da biz bunu 16 yıla çıkardık…” demiştir.
Tecavüz asla meşrulaştırılamaz, cinsel istismarın affı olmaz. Tecavüz ve cinsel istismar “bir kereden bir şey olmaz” lakaytlığı ve idraksizliği ile ele alınamaz, bir kereye mahsus affedilemez.
Bu çerçevede:
1- Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yaptığı açıklama ile cinsel istismar suçunun cezasını yaptıkları düzenlemelerle 2005 yılında 8 yıla, 2014 yılında da 16 yıla çıkarttıklarını belirtmiştir. O halde; 1 Haziran 2005 -16 Haziran 2014 tarihleri arasında çocuklara yönelik kaç cinsel istismar davası açılmıştır? Açılan cinsel istismar davalarından kaç kişi hüküm giymiştir? Bu kişilerin aldıkları ceza oranları nedir? Kaç kişi ceza indiriminden yararlandırılmıştır? Bu ceza indirimlerinin gerekçeleri nelerdir?
2- 16 Haziran 2014 tarihinden bu güne kadar çocuklara yönelik kaç cinsel istismar davası vardır? Bu davalardan kaçı devam etmektedir? Açılan cinsel istismar davalarından kaç kişi hüküm giymiştir? Bu kişilerin aldıkları ceza oranları nelerdir? Kaç kişi ceza indiriminden yararlandırılmıştır? Bu ceza indirimlerinin gerekçeleri nelerdir?
3- Bu güne kadar kadınlara yönelik tecavüz ve cinsel istismar suçundan açılan dava sayısı kaçtır? Bu davalardan kaçı devam etmektedir? Açılan dava sonucu kaç kişi hüküm giymiştir? Bu kişilerin aldıkları ceza oranları nelerdir? Kaç kişi ceza indiriminden yararlandırılmıştır? Bu ceza indirimlerinin gerekçeleri nelerdir?
4- Açıklamanızda bahsettiğiniz 3000 kişi hangi suçlar nedeniyle kaç yıl hüküm giymiştir?
5- Mağdur olduğunu iddia ederek kurtaracağız dediğiniz 3000 kişinin davalarına muhatap olan ve cinsel istismara uğrayan çocuk ya da genç kızlar, suçun işlendiği tarihte kaç yaşındaydılar?
6- Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamalarında yer aldığı gibi geçmişte cinsel istismar suçunun cezasını arttırıcı düzenlemeler yapmanızla şimdiki bir defaya mahsus affedilmesi yönünde yaptığınız düzenleme çelişkili değil midir?
7- Tecavüzcüler bu yasadan faydalanamayacak taahhüdünüzü geçerli kılabilecek kriter nedir? Yasadan faydalanacak olanları hangi kriterlere göre ve nasıl bir hukuki saik ile tecavüzcülerden ayırt edeceksiniz? Bunun için izleyeceğiniz yol nedir?
8- Yaptığınız bu düzenleme ile suçluların tahliye edilmesi, yeni oluşacak cinsel istismar ve tecavüz olaylarına zemin hazırlamaz mı? Tahliye edilenlerin cinsel istismar suçu işlemesi durumunda sorumluları kim ya da kimler olacaktır?
9- Yapmış olduğunuz söz konusu düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyleyen veya bu tasarıyı olumlayan bir tane kadın ya da çocuk derneği var mıdır? Varsa hangi kurum ya da kuruluşlardır?
10- Söz konusu düzenlemeyi neden gece yarısı önergesiyle getirdiniz? Gece yarısı getirmenizin nedeni tepkilerden korktuğunuz için midir?
11- Tecavüz ve terör olaylarını bahane ederek idam cezasını savunmanız ile yapılan bu düzenleme arasında bir çelişki yok mudur?
12- Cinsel istismar suçlarının bir kereliğine affedilmesi Ensar Vakfı’nda ortaya çıkarılan çocuk istismarı için Bakanın “bir kereden bir şey olmaz” yaklaşımı ile paralel olmakla birlikte kabul edilebilir değildir. Bu kişilerin affedilip affedilmemesini neden halka sormuyorsunuz?
