Cumartesi, Nisan 20, 2024

CHP’den OHAl’in birinci yıldönümünde insan hakları, demokrasi, özgürlükler ve hak ihlalleri raporu

CHP, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’in birinci yıldönümünde iki rapor yayınladı.

Doğa ve İnsan Haklarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok’un hazırladığı iki raporda OHAL’le geçen bir yılda yaşananlar, ihraçlar, tutuklamalar, özgürlüklerin kısıtlanması, insan hakları ihlalleri, uluslararası raporlar ve KHK’larla ilgili bilgiler ve açıklamalar yer alıyor.

Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Altıok, OHAL’le geçen bir yılda İnsan hakları savunucularının, emekçilerin, aydınların, gazetecilerin, sanatçıların ve muhalif siyasetçilerin iktidarın hedefine oturtulduğunu belirtti.

İktidarın darbe girişimi ile hesaplaşmak yerine KHK’lar eliyle muhalif avı başlattığını ifade eden Altıok “OHAL’in ilanından geçen bir senenin Türkiye’sini raporlarla ortaya serdik. Çağdaş dünyanın iktidara bakışını derledik. Uluslararası kamuoyunun Türkiye’ye olumsuz bakış açısı ve evrensel insan hakları sözleşmeleri kapsamında ciddi uyarılarının sorumlusu iktidardır. Bizi çağdaş dünyadan, AB sürecinden koparan hükümet ve AKP Genel Başkanıdır. Türkiye, tüm dünyada diktatörlüğe doğru adım adım giden gerileyen ve özgürlüklerin kısıtlandığı bir ülke olarak algılanıyor. Sadece biz değil bütün dünya OHAL’de yapılanların terörle mücadele adı altında siyasi iktidarın kendi muhaliflerini tüketme operasyonlarına dönüştüğünün, iktidarın istediği herkesi içine attığı bir cadı kazanı yarattığının farkında. İnsan hakları savunucuları ‘insan hakkını’ savundukları için tutuklanıyor. Ancak kadın döven, tecavüz eden, çocuk istismarı yapan faili meçhul siyasi cinayetten aranan, akademisyenlerin kanında duş almak isteyen mafya lideri, silahlanma çağrısıyla hedef gösteren, nefret dili kullanan, Işid propagandası yapan, her türlü hak ihlali yapanlar ise serbest. Bu düpedüz ideolojik tekleştirme. Yakında bugün iktidarın önerdiği üzere sadece sanıklar değil tüm yurttaşlar tek tip giyinecek diye bir Khk bile çıksa şaşılmayacak” dedi.

Zeynep Altıok’un yayınladığı OHAL Bilançosu Hak İhlalleri Raporunda, 248 kişinin yaşamını yitirdiği ve 2 bin 194 kişinin yaralandığı 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından AKP hükümetinin ilan ettiği Olağanüstü Hal sürecindeki tüm uygulamalara mercek tutuluyor.

İnsan Hakları, Demokrasi ve Özgürlükler Raporu’nda ise iktidarın ihlal ettiği insan hakları uygulamaları, gazeteci tutuklamaları ile ilgili uluslararası kurum ve kuruluşların açıklamaları, OHAL Türkiye’si, referandum sürecinde yaşanan eşitsizlik, Türkiye’nin AB sürecinde yeniden denetime alınması, Af Örgütü uyarıları ve Birleşmiş Milletler’in yaşanan hak ihlalleri ile ilgili değerlendirmeleri topluca değerlendiriliyor.

Genel Başkan Yardımcısı Altıok’un açıklaması ana hatlarıyla şunlardan oluştu;

GÜNDE 304 KİŞİ İŞİNDEN OLUYOR

Son 1 yılda 26 KHK yayınlandı. 111 bin 240 kamu görevlisi ihraç edildi. Bunların 5 bin 295’i akademisyenlerden oluşuyor.  32 bin 80 kamu görevlisi açığa alındı. Çıkarılan KHK’larla sözde sınırlanan görevden uzaklaştırma süresi devamlı hale geldi. Bu da demek oluyor ki OHAL’le geçirdiğimiz her gün 304 kişi işinden ediliyor. Bu sürede 50 binden fazla insan tutuklandı. Bu da Ohal Türkiye’sinde her gün 136 kişinin cezaevine atıldığı gerçeğiyle bizi karşı karşıya bırakıyor.

OHAL’DE ÖNLENMEYEN TEK GREV AÇLIK GREVİ

Grevleri OHAL sayesinde önledik diyorlar ama önlemek istemedikleri bir grev var, o da açlık grevi! Haksız yere KHK eliyle ihraç edilen Nuriye ve Semih 134 gündür açlık grevindeler. Kendi doktorlarının muayenesine bile müsaade edilmiyor. Her gün ölüme daha fazla yaklaşıyorlar. Bu iktidar için ay sonunu nasıl getireceğini bilemeyen insanların feryadını duymak zor, ay sonuna kadar belki hayatta kalamama tehlikesi yaşayan insanları duymak da mı zor?

TÜRKİYE GAZETECİ VE SİYASETÇİ HAPİSHANESİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

11 HDP’li, 1’i CHP’li milletvekili tutuklandı. 74 belediye eş başkanı tutuklu. Tutuklu belediye başkanlarından 36’sı kadın. 89 belediyeye KHK’da yapılan yasa değişikliği ile kayyum atandı. 28 HDP’li il başkanı, 89 ilçe eş başkanı cezaevine konuldu. 780 il ve ilçe yöneticisi de cezaevinde. 110 medya kuruluşu çıkarılan KHK’larla kapatıldı. 715 gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi. Türkiye gazeteci ve siyasetçi hapishanesine dönüştürüldü. Uluslararası birçok kuruluşa göre dünyada en çok hak ihlali Türkiye’de yaşanıyor. Dünyada en çok gazetecinin tutuklu olduğu ülke Türkiye. Hayatını Gülen cemaati ile mücadeleye adamış bu nedenle Ergenekon çuvalında Cemaat/iktidar kumpasıyla yargılanıp suçsuzluğu teslim edilen başta Ahmet Şık olmak üzere gazetecilerin Fetö suçlamasıyla hapiste olduğu bir ülkede hangi özgürlükten söz edilebilir? Oysa Akp Genel Başkanı bu tabloya bakıp “Türkiye hiç bu kadar özgür olmamıştı” diyebiliyor.

OHAL TERÖRÜ BESLİYOR

Hükümet kanadı OHAL “bir buçuk ayda bitirilir” diyordu. 1 yılı geçti. OHAL koşulunda seçime gitmeyeceğiz denildi, ama referandum bile olağanüstü halde dayatıldı. Devletin tüm olanakları seferber edildi. Mühürsüz ve hukuksuz seçim ile Hayır oyları YSK’daki saray hakimlerinin kararı ile Evet’e çevrildi. Zamanında Erdoğan Başbakanken, OHAL ile ilgili açıklamasında MHP’nin “OHAL ilan edilsin” isteğine “O sizin karakterinizde var, bizim iktidarımızın karakterinde OHAL yok, o sizin aczinizin gereği. Terör istatistiklerinden olağanüstü hal dönemlerinde terörün zirve yaptığını göreceksiniz. Olağanüstü hal terörü derinleştirdi” diyordu. Şimdi o MHP ile kol kola Ohal KHK’ları çıkarıyorlar ve birlikte mücadele ettiklerini iddia ettikleri terörü beraberce büyütüyorlar.

LAİKLİK DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER HEDEFTE

Kurunun yanında yaş yanmayacak demişlerdi.  Ohal’le birlikte Laiklik, demokrasi ve özgürlükler de hedefe konuldu. Müfredat değişiyor, evrim teorisi çıkarılıyor yerine cihat konuluyor. OHAL’den anlarlar, yoksulun, ezilenin grevden başka seçeneği kalmayan emekçinin halinden anlamazlar. OHAL’den anlarlar ama bilimden, sanattan, barıştan ve demokrasiden zerre anlamazlar.

TÜRKİYE’NİN İHTİYACI DEMOKRASİ VE LAİKLİK

Sözde kabine değişikliği oldu. Seçim olmaksızın yenilenen bu kaçıncı kabine? Akp Genel Başkanı Erdoğan talimat veriyor, Başbakan noter merci gibi onaylıyor. Sonra da çıkıyor istişare sonucu böyle bir kabine oluşturduk diyor. Hangi gerekçe ile neyin istişaresi? Talimatın adı ne zaman istişare oldu? Adalet Bakanı değişiyor yerine başka biri geliyor. Adaletsizliğin her gün arttığı, halkın ezildiği, mazlumun hakkını arayamadığı, savcının saraya bağlandığı, yüksek hakimlerin bakandan talimat aldığı, bakanın da saray ne derse onu yaptığı bir ortamda adaletten söz edilemez. Cemaatin siyasi ayağı soruşturulmaz, araştırılmazken hangi gerekçe ve güvensizlikle ikide birde bakanlar değişiyor?  Mesele bu iktidarın, anlayışın ve sistemin değişmesidir, isimlerin değil. İhtiyaç gerçek bir demokrasi, bağımsız ve laik bir hukuk devleti ve halktan yana bilimden güç alarak üreten, gelişen bir devlet anlayışıdır.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER