CHP’nin YSK temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, oy kullanamayacak kişiler ve seçmen kayıtları nedeniyle YSK'ya yapılan itirazlar hakkında açıklama yaptı. Yakupoğlu, "Kanuna aykırılık yoksa, usulüne uygun zamanında yapılmış bir itiraz veya şikâyet yoksa, yapılacak bir işlem de yoktur. AK Parti, anladığım kadarıyla "kanunsuzlukla" , "usulsüzlük " kavramlarını karıştırmış." dedi.  Yakupoğlu’nun açıklaması şu şekilde: "YSK , son seçimlerde aynı uygulamaları, istikrarlı biçimde tekraren yapıyor. Bugüne kadar kimse itiraz etmedi. Ta ki sayın Ali İhsan Yavuz'a dek. Şöyle ki; 1) 298 Sayılı Kanunun 7.maddesine göre hükümlüler, oy kullanamazlar. YSK , seçim takviminin başında Adalet Bakanlığı'ndan, kasıtlı suçlardan hükümlülerin listesini alır ve bu kişileri, seçmen listesinden çıkarır. Bu tarihten 28 Marta kadar kasıtlı suçlardan hükümlü hale gelenlerin ise ilçe seçim kurulu aracılığıyla oy kullanamaz şerhi verilerek, oy kullanmaları önlenir. 2) Tutuklular ve taksirli suçlardan hükümlüler ise ancak kendi ikamet adresleri seçmen listesinde kayıtları var ise cezaevi seçmen listesine de kayıtları yapılır. Yani AK Parti 'nin olağanüstü itiraz dilekçesinde belirttiği gibi cezaevi listesinde adı bulunan seçmenin, kendi kayıtlı olduğu seçmen listesinde de ismi yer alır. Bunun nedeni, herhangi bir sebeple oy verme günü, firar dışında cezaevi dışında olursa kayıtlı olduğu sandıkta oy kullanmasını, seçme hakkını kullanmasını sağlamaktır. Bu seçmen, oy verme günü cezaevindeyse sadece burada oy kullanacaktır. Dolayısıyla seçmenin, seçme hakkını kullanmasını sağlamak için getirilmiş bir sistemi, kanunsuzluk ve seçim iptal sebebi olarak ileri sürmenin, bırakın hukuku, akıl ve mantıkla açıklamanın, imkânı yoktur. Üstelik adres kaydı olamayan yani seçmen listesinde yer almayan bir kişinin, cezaevi seçmen listesine kaydı mümkün değildir. AK Parti, hukuka uygun olan bu iş ve işlemleri, hukuksuzluk olarak nasıl ileri sürmektedir? Anlamak imkansız!.. 3) Cezaevi seçmen listeleri, Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü ile Adalet Bakanlığı tarafından yapılır ve güncellenir. Bu listeler, hiçbir aşamada siyasi partiler ile paylaşılmaz. Bu listelere itiraz hakkı yoktur. Çünkü cezaevi listesinde yer alan her seçmen, zaten kendi kayıtlı olduğu seçmen listesinde de görünür. Siyasi partiler, genel listeleri gördüğünden ayrıca cezaevi seçmen listelerinin paylaşılmasına da gerek yoktur. 4) 298 Sayılı Kanunun 7.maddesinde sayılan oy kullanma hakkı olmayan askerler, askeri öğrenciler ve hükümlüler ile 8. maddesinde seçmen olamayan kısıtlılar ve kamu hizmetlerinden yasaklıların, oy kullandıkları ve bu kullanılan oy toplamının, seçim sonucunu değiştirdiği tespit edilirse, seçim iptal kararı verilebilir. Aksi takdirde yığma ve kaydırma seçmen itirazlarını YSK, istikrarlı biçimde reddediyor. Yıllardır da reddetti. 5) Sandık kurulu başkanlarının tespiti, oy verme günü öncesi kesinleşmiş bir işlemdir. Oluşumda ve sandık başı iş ve işlemlerinde Kanuna aykırılık yoksa, usulüne uygun zamanında yapılmış bir itiraz veya şikâyet yoksa, yapılacak bir işlem de yoktur. AK Parti, anladığım kadarıyla "kanunsuzlukla" , "usulsüzlük " kavramlarını karıştırmış. 6) Seçimin iptali için aradaki farktan daha fazla sayıda hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı olan kısıtlı seçmenin, oy kullanmış olması gerekir. İtiraz dilekçesinde sadece 2.308 kısıtlı seçmenin oy kullandığı ileri sürülüyor. Bu sayı, farktan az olduğu için araştırma yapılmasına da gerek yoktur. 7) Zihinsel engelli seçmenler, seçmen listelerinde isimleri varsa oy kullanırlar. Ancak kesinleşmiş kısıtlılık kararı ile itiraz edilebilir. Ancak YSK'ya bunları araştır, bir bak bakalım, haklarında karar var mı? Denemez. 8) Son bir haftada ölen seçmenler adına oy kullanılmışsa, oy kullanan kısıtlı seçmen sayısıyla toplanıp, seçim sonucuyla karşılaştırılır. Sonuçtan az ise talep reddedilir. 9) YSK'ya yapılan itirazlar, 298 Sayılı Kanunun 130.maddesine göre olağanüstü itirazlardır. Bu çerçevede ele alınacaklardır. Anayasamızın 79.maddesine dayanarak, YSK kararları ile vücut bulmuş olan "tam kanunsuzluk" kavramının bu süreçte uygulanması söz konusu değildir. Kavramlar, karıştırılmaktadır."