Cumartesi, Nisan 20, 2024

CHP PM üyesi Kaya, Anadolu’daki referandum izlenimlerini anlattı: AKP ve MHP tabanında ciddi bir rahatsızlık var

CHP Parti Meclisi üyesi, Eğitim-Sen’in kurucusu ve ilk genel başkanı Yıldırım Kaya, CHP’nin referandum stratejisini ve Anadolu’da yaptığı referandum sohbetlerini PolitikYol’a anlattı. Kaya, moral üstünlüğün kesinlikle ‘hayır’dan yana olduğunu söylüyor.

 -Referandum için Anadolu’da pek çok şehri gezdiniz. Halkın 16 Nisan’da oylanacak tarihi referandum öncesi yeni anayasa değişikliğine tepkisi nasıl?

Biz referandum süreci başlamadan bir hazırlığa başlamıştık. “Toplumun karşısına nasıl çıkacağız, bu süreci nasıl anlatacağız” diye ciddi bir ön çalışma yaptık. Genel Başkanımızın daha önce hazırlamış olduğu, bu süreci nasıl anlatacağımıza dair çalışmaları örgütümüze anlattık.

Şubat ayının sonlarından itibaren ‘evet’ eğilimin yüksek olduğu illerde çalışma yapıyoruz. Çalışmayı il ve ilçe binalarımızda yapmıyoruz, CHP rozetini çıkarttık, CHP logolu hiçbir şey kullanmıyoruz. Gittiğimizde “CHP’liler geldi” demek yerine, “Hayırcılar geldi” diyorlar.
Öncelikle İç Anadolu Bölgesi’nde Aksaray’a gittik. Aksaray, CHP’nin de en düşük oy aldığı yerlerden birisidir. Burada toplantıya katılanların büyük kısmı CHP’li olmayan, geçmişte AKP’ye, MHP’ye, Saadet Partisi’ne oy vermiş insanlardı. Aksaray’da CHP yüzde 6-7 civarında oy alıyor ama yapılan kamuoyu yoklamasında ‘hayır’ oranı yüzde 35’e kadar çıkmış.

Kırşehir’de de sağ, muhafazakar seçmenin yoğun olduğu ilçelerde toplantılar, esnaf gezileri yaptık. Gördüğümüz tablo şu; hem ‘hayır’ yazılı otobüslerimizi gördüklerinde canhıraş selamlıyorlar hem de bizimle sohbet etmek istiyorlar.

Olumsuz tepkiler aldığımız yerler de var. Ancak bu tepkilerin hepsi öğretilmiş gibi. Havuz medyasında söylenen her şeyi birebir görebiliyorsunuz. Tipik bir örnek anlatayım; Hatay Yayladağı’nın bir köyünde 603 seçmen var, CHP sadece 2 oy almış. Yaklaşık 70 kişilik bir toplulukta, kahvede toplantı yaptık. Bize; “Siz Fethullahçılarla, PKK ile berabersiniz” dediler. Ben de dedim ki; “Hem cumhurbaşkanı hem başbakan İmralı’daki görüşmeler için ‘Ada ile görüştük’ diyorlar. Ada ile bir görüşme olamayacağı açık. Neden Abdullah Öcalan ile görüştük demiyorlar?” “Abdullah Öcalan’ın adı geçerse biz bile tepki gösteririz.” dediler. “Aynı şey Kandil için de geçerli” dedim. Halk, “Kürt sorununun çözümü konusunda bu görüşmeleri yapmak zorundalar” diyor. Demem o ki; HDP’nin siyaset yapmasına ateş püskürenler; CHP’li bir vekil HDP’li bir vekille yan yana gelince “Siz PKK ile yan yana duruyorsunuz” diyenler, Abdullah Öcalan ile görüşmenin devlet açısından gerekli olduğunu söyleyebiliyorlar. Vatandaşa yedirdikleri zehir bu. Bu tartışmalar sona erdiğinde bize “Keşke daha önce gelseydiniz, sizi daha önce tanısaydık, biz CHP’yi böyle bilmiyorduk.” dediler.

Daha sonra Mardin’in Savur ilçesi dışındaki bütün ilçelerini gezdik. Mazıdağı, Derik, Dargeçit, Ömerli, Midyat, Nusaybin…

Nusaybin’de evleri yıkılan, yeri bile belli olmayan vatandaşlara sordum, dediler ki; “Sizin eviniz yıkılsa, evinizin yerini bile gösterecek durumda olmasanız ne yaparsınız? Bu hükümete ‘evet’ der misiniz?”

-Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde halk üzerinde ‘evet’ için uygulanan baskıyı nasıl gördünüz?

Diyarbakır’a gittiğimizde insanlarda korkunun hakim olduğunu gördük. Hayır çalışması yapanlar, hangi köye gitseler, arkasından jandarma ya da polis giderek baskı uyguluyor.
Mardin valisi, eski Tunceli valisidir kendisi, kendisi eşi ve kızıyla gelip ‘evet’ çalışması yapıyor. Bütün devlet ve belediye olanaklarını kullanmaya başlamışlar. Kim hayır diyorsa tepesindeler. Kimine korku ve baskı, kimine rüşvet dağıtarak bunu yapıyorlar. Küçük yerleşim yerlerindeki insanlar belki oy kullanmaya bile gitmeyecek korkusundan. Çünkü ‘Hayır’ çıkarsa hayatlarının zor olacağını düşünüyorlar. Ancak sandığa gidip ‘evet’ vermektense sandığa gitmeyiz diyorlar.

AKP’ye oy vermiş, ‘evet’ oyu içine sinmeyen vatandaşlar sandığa gitmeyecek, gördüğümüz bu.

Mardin ve Diyarbakır’dan sonra programı bilinçli olarak Yozgat yaptım. Yozgat’ta gördüğüm tablo özellikle AKP’ye ve MHP’ye oy vermiş seçmende ciddi bir rahatsızlık var. Bu rahatsızlık Barzani gelip gittikten sonra oluşmuş durumda. Bu olaydan sonra milliyetçi oylarda ciddi biçimde ‘hayır’a kayma oldu. Zaten Hollanda krizini kaybettikleri oyları yeniden toparlayabilmek için çıkardılar. Ancak vatandaş bunun bir tiyatro olduğunun, danışıklı dövüş olduğunun farkında.

-Sizin referandum sonucu ile ilgili öngörünüz nedir?

Moral üstünlük kesinlikle ‘hayır’dan yana. Ancak bugüne kadar CHP’ye, sol, sosyalist partilere oy vermiş insanları topladığınız yüzde 40 olmuyor. Bizim yüzde 50+1 oy alabilmemiz için AKP’ye ve MHP’ye oy vermiş kesimden oy almamız gerekiyor. Bizim o insanlara ‘hayır’ı anlatmamız gerekiyor. Referandumun sonucunu değiştirmek istiyorsak ‘evet’ oyu verecek vatandaşı, onun gibi düşünerek değil, ‘hayır’a ikna ederek bir ilişki kurmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER