Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satırbaşları şöyle:
Kastamonuların İstanbuldaki günlerine katıldım. İstiklal yolu diye bir yolumuz var. İneboludan başlayan. Dolayısıyla Kastamonunun bizim tarihimizde önemli bir yeri var. Kastamonu İstiklal Savaşı’nda önemli bir yer tutuyor. Kastamonulular şehirlerine gazi ünvanı verilmesini istiyor. Kastamonu’ya “gazi” ünvanı verilmesi için kanun teklifi vereceğim.
Ali Topuz. Ben abi derdim kendisine. Siyasete bakışı insana bakışı, sevgiyle huzurlaydı. Sorunları çözeriz diye düşünen rahatlıkla tartışan bir ağabeyimizdi. Kendisini hastanede ziyaret ettiğimde bir şeyler söylemek isyiyor ama diyemiyordu. Akşam onu kaybettik. Allah’tan rahmet tüm camiamıza başsağlığı diliyoruz. Ali Topuz sadece bir siyasetçi değildir. pek çok yardım yapan kuruluşlarda görev yapan bir siyasetçiydi. Bürokratik hayatı da renklerle doluydu. Anılarını kitaplaştırdı. Orada ders alacağımız çok önemli hatırlatmalar var.
İbrahim Çolak altın madalya aldı . Kendisini yürekten kutluyoruz. Buse Naz dünya şampiyonu oldu onu da kutluyoruz. Şu gerçeği göz ardı etmemeliyiz. Kadınların önündeki engelleri kaldırabilirsek her alanda büyük hizmetler sunuyorlar. Bayrağımızın göndere çekilmesi İstiklal Marşımızın okunması değerli bir tablodur. O nedenle bu sporcularımıza yürekten teşekkür sunuyorum.
“TERÖRE KARŞI MÜCADELE ETMEK HEPİMİZİN ORTAK GÖREVİ”
Terörden çok çektik. Yaşlımız kadınımız çocuğumuz öldü. Çok kişi hayatını kaybetti. Terörün bir insanlık suçu olduğunu defalarca dile getirdik. insanları yıldırmak için yapılan bir olaydır. Eğer bir amaçları olsaydı demokratik ortamda düşüncelerini söylerlerdi.
Teröre karşı mücadele etmek hepimizin ortak görevidir. Terörün bir iç boyutu bir de uluslararası boyutu vardır. Uluslararası dayanışmanın önemi büyüktür. Onlara sağlanan mali imkanların önünü kesmek uluslararası ilişkilerin samimi bir şekilde yürütülmesine bağlıdır. Uluslararası ilişkiler atlatmaya yönelik değil de beraber mücadele ederlerse terörü hep birlikte sonlandırabiliriz.
Koalisyon görüşmelerinde ve ya sonrasında Türkiyenin dış politikasının yanlış olduğunu söylemiştim. “Yurtta Barış Dünyada Barış” sözünü destekledik. İktidarı uyardık, “yanlış yapıyorsunuz” dedik. Duygusallıktan uzak gerçekçi ve akıl bir politika üretin dedik.
Geçmişten ders almak aynı yanlışı yapmamak demektir. Dış politikanın derinlikli bir yapısı vardır. Halklar arasında derin kırılmalara yol açabilir. En somut örneğini kendi tarihimizden biliyoruz.
Her seferinde gerek burada gerek televizyon konuşmalarında gerek miting meydanlarında defalarca iktidarı uyardık. Yanlış yapıyorsunuz dış politikada dedik. Duygusallıktan uzak akılcı ve gerçekçi bir politika izleyin dedik. Çünkü devletlerin çıkarı akıllı politikalar üretilmesine bağlıdır. Dış politikanın karşılıklı çıkarlar üzerine inşa edildiği unutulmamalıdır. Suudi kralı öldürüldüğünde biz yas ilan ettik. Cemal kaşıkçı öldürüldü, öldürenler ellerini kollarını sallayarak gittiler. Failler buradaydı. İktidarın ellerinde ses kayıtları vardı, ama öldürenlerin tamamı gittiler. Şimdi aynı Suudi Arabistan Arap Birliği’in topluyor, teröre karşı verdiğimiz mücadeleyi kınıyor. Bunu biz kabul etmiyoruz. Duygusallıktan uzak akıllıca politikalar. Onlar da Müslüman, eyvallah. Biz kendi ülkemizin çıkarlarına bakarız. Efendim Suudi Arabistan Kralı beni hoş karşıladı’ E zaten onun görevi o. Siz de onu karşılayacaksınız. Ama siz yaşadığınız terör ortada dururken bunları bir tarafa atıp sadece Türkiye’yi suçlama noktasına gelirseniz sizin akılcı ve tutarlı bir politika uygulamadığınızı anlarız. Geçmişten ders çıkarmak aynı yanlışı tekrar etmemek anlamına gelir. Dış politikanın derinlikli bir yapısı vardır. Dış politika ülkelerin halkları arasında derin kırılmalara neden olabilir.
İŞSİZLİK
Sarayda işsiz var mı? Saraydakiler ayrı millet ayrı dünyada yaşıyor. Ne diyordu Erdoğan, her üni mezunu iş bulacak bir şey yok diyor. Senin çocuklarının bir eli yağda bir eli balda. Sen bir anne babanın çocuklarını hangi hayallerle üniversiteye gönderdiğini biliyor musun. O anne babanın çocuk üniyi bitirdikten sonra aylarca yıllarca iş bulamadığını biliyor musun? Bunların babalarının fabrikaları yok.
2020 asgari ücret oldu . Açlık sınırı 2064 lira. 22 milyon 500 bin kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bütün fakirler yoksullar size söylüyorum onlar köşeyi döndü. Siyasete yırtık ayakkabıyla başlamışlardı. Şimdi saraydalar. Sen yine fakir kaldın. O yüzden sandığa gidince dersini vereceksin. Yeter diyeceksin ,gidin artık diyeceksin
Çiftçiyi perişan ettiler.
TANK PALET FABRİKASI
Tank palet fabrikasıyla ilgili iki soru sormuştum. Kimse bir şey söylemiyor dut yemiş bülbül gibiler. Bunlara bir türlü cevap vermiyorlar. Sanıyorlar ki cevap olmayınca ben arkasını bırakacağım, asla! Asla bırakmayacağım. 28 Aralık 2018’de fırtına obüslerini üreten bölüm BMC’ye tahsis edildi. Nasıl tahsis edildi, şimdi ne yapıyorlar. Üretim garantisi verildi mi? Kimlere verildi. Askeri fabrika ve tersanelerin TSK’nın faaliyetlerini aksatmamak kaydıyla dışarıdan iş alabilir’ ifadesi kaldırıldı. İşletme hakkını BMC firmasına, hayatını sana vakfeden firmanın sahibine sen hangi şartlarda verdin? İhale yaptın mı yapmadın mı? İhale yapmadıysan hangi usule göre verdin? Bu soruların cevabını istiyorum. Bu soruların cevabını alacağım yeni sorular gelecek. tank palet fabrikasının Katar ordusuna peşkeş çekilmesini ben ne kendime ne de partime yediremem. Milliyetçi geçirenler kapak olsun bu.
