Salı, Nisan 23, 2024

Kılıçdaroğlu: Yeni süreçte partide ciddi değişiklikler olacaktır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Grup toplantısının ardından basına açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, “Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan CHP’dir. Değişmeyen tek şey değişimdir. Yeni süreçte partide ciddi değişiklikler olacaktır. Partiyi dar alanlarda tartışmanın ötesinde geniş alanlarda tartışılmasını sağladıkl. Değişim olacaktır, kimse bundan endişe duymasın.” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmasının satırbaşları şöyle:

Erzurum kongresinden sonra büyük bir zafer elde edilmiş, Lozan’da ayrı bir masa kurulmuştur. 10 Ağustos 1920’de kabul edilen 433 maddelik Sevr anlaşmasını Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları yırtarak çöpe atmıştır. Atatürk Sevr’i şöyle anlatır, “adli, iktisadi ve mali bağımsızlığımızı imha eden Sevr anlaşması bizce mevcut değildir.” O anlaşmayı Saray’da oturan saltanat imzalamış, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları çöpe atmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırları avukat bürolarında hazırlanmamıştır. Kan ve göz yaşıyla kurulmuştur. İnsan hayatıyla bedel ödenmiştir. Üzülerek ifade edeyim ki, ödediğimiz bedeller yeterince genç kuşaklara aktarılmamıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ü bazı gençler Kenan Evren’in gözü ile görmüştür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” Kendi ülkemde, bayrağımın altında aç da kalsam özgürce yaşayacağım demiştir. Bağımsızlığın ne kadar değerli olduğunu bilen Mustafa Kemal, “Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça ülkenin bağımsızlığı tehlikeye girer” Türkiye bugün tefecilerin dayattığı kurallarla yönetilir hale gelmiştir. Atatürk’ü anlamak, onun fikirlerini anlamak, onun mücadelesini gerçekleştirmek demek.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

24 Temmuz 1908’den önce dönemin sarayının sansür memurları gazetelere giderler. 24 Temmuz’da dönemin memurlarına izin verilmez. 25 Temmuz’da gazeteler özgür çıkmıştır. O gün basın özgürlüğü günüdür. 1971’de yine basının üstünde sansür uygulanır. 1975’te ise Basın Bayramı, Basın Özgürlüğü günü olmuştur. Gazeteciler hapiste, bazıları kendilerine otosansür uyguluyorlar. Ya saraya yağcılık yapacaksın ya da sana hayat hakkı tanımayacaksın denilen bir süreç var. İktidar kendi medyasını oluşturdu. Gazeteler devletten ihale alanlara ihale edildi. Şuanda medyanın neredeyse tamamı hükümetin kontrolünde. Onların tek görevi Saray’ın gözüne girmek. Acaba beni de uçağına alır mı diye en aşağılık duygularla kendilerine mesafe biçmeye başladılar.

Ece Sevim Öztürk, 15 Temmuz’un arkasındaki karanlık noktaları araştırıyordu. Tutukladılar. Neden korkuyorsunuz? Bunu araştırmayacaksın diyorlar. Neyi araştıracak peki? Basın özgürlüğünde dünyada 180 ülke arasında 157. sıradayız. Türkiye’de basın özgürlüğü yok. Medyanın özgürlüğünün önemi, halkın doğru haber almasıdır. Kendilerini yönetenleri de denetlemektir.

ENİS BERBEROĞLU VE EREN ERDEM MESAJI

Enis Berberoğlu da uzun yıllar medyada çalıştı. Şu anda hapiste. Onu ben bir demokrasi kahramanı olarak görüyorum. İktidarın isteği üzerine hapishanede tutuklu, yani esir. Hiçbir suçu yok! Ama tutuklu, hapiste, esir. Dolayısıyla Enis Berberoğlu’nu mahkum eden olay bir Enis Berberoğlu olayı değildir. Bu olmaktan çıkmıştır. Olay, Berberoğlu ailesinin olayı da değildir. Olay, bir CHP milletvekilinin tutuklu olmasından da çıkmıştır. Bir Türkiye, bir demokrasi olayıdır.

Gönlümüzde yatan mahkemelerin bağımsız olması. Ama yok. Talimatla karar veren mahkemeler var. Bakıyor, nasıl karar verirsem sarayın gözüne girerim, yargıtay yolu açılır diyor. Böyle düşünenler hakim, yargıç değildir. Onlara yakışan en güzel unvan ‘Yargıya ihanet edenler’dir. Türkiye’nin en temel sorunu yargıdır. Yargı tutsak aslında, rehin altında. Karar veremiyor. Rehin altında bir yargı olur mu?

Yargı dokunulmazlığının geçici olduğunu bu hakimler bilmiyor mu? Kararı bekletttiler. Adli tatilin başlamasından bir gün önce karar verdiler, sonra hep beraber tatile çıktılar. O tatil size haram olsun!

Kemal Gözler, anayasa hukukçusu. Yazısını aynen okuyacağım:

20 Mayıs 2016 tarih ve 6718 sayılı Kanunla Anayasamıza eklenen geçici 20’nci maddenin kapsamı, 20 Mayıs 2016 tarihinde “Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, TBMM Başkanlığına veya Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar”dır. Bu dosyalarda kaldırılması istenen yasama dokunulmazlıkları, 3 Kasım 2015 tarihli milletvekili seçimleriyle kazanılmış olan yasama dokunulmazlıklarıdır. Zaten yasama dokunulmazlığı sürekli bir şey olmadığına ve her seçimle yeni bir yasama dokunulmazlığı başladığına göre, 26’ncı yasama döneminde yasama dokunulmazlığını ortadan kaldıran bir sebep, 27’nci yasama döneminde geçerli olamaz. Enis Berberoğlu hakkında 20 Mayıs 2016 tarihinde adı geçen makamlara intikal etmiş olan yasama dokunulmazlığının kaldırılması dosyasındaki talep, kaçınılmaz olarak, Enis Berberoğlu’nun 3 Kasım 2015 seçimleriyle başlamış olan 26’ncı yasama dönemindeki yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkindir. Buna ikna olmayan var ise kendisine şu soruyu sorsun: Eğer söz konusu dosya nedeniyle Enis Berberoğlu’nun dokunulmazlığı, geçici 20’nci maddeyle değil de, TBMM tarafından kaldırılsaydı, hangi dönemdeki dokunulmazlığı kaldırılmış olacaktı?

Yargı ipotek altında, rehin altında. Yine de umudumuzu kesmiş değiliz. Vicdanına göre karar veren çok sayıda hakim, savcı var. Yargının onurunu ve şerefini koruyan o insanları saygıyla selamlıyorum.

Bir de Eren Erdem arkadaşımız var. 7 Mayıs 2018 tarihinde bir iddianame hazırlanır. Olabilir, benim hakkımda da dünya kadar iddianame var. Silivri’de açıklama yapmıştım, ben Ankara’ya gelmeden fezlekem gelmişti. Çünkü saraydan emir geldi, Kılıçdaroğlu’nun sesini kesin diye. Senin feriştahın gelse ben geri adım atmayacağım!

19 Eylül 2018’e duruşma tarihi veriliyor. Sonra her nedense erkene alınıyor duruşma. FETÖ’ye üye olmamakla birlikte bilerek isteyerek yardım ettiği için. FETÖ’nün zamanında yaptığını, şimdi saray ve adamları yapıyor. Bir ipte iki cambaz oynamaz demiştim, bir cambaz düştü, diğeri devam ediyor. Erdem, hayatı boyunca FETÖ’yle mücadele etmiştir. Karşı gazetesinin sahibi bir mesaj atıyor Eren Erdem’e, bana ulaştılar, vergi borçlarını kapatacaklar, senin hakkında bazı suçlamalar yapmamı istiyorlar.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER