CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu, Özgür Gündem gazetesinde nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan Erol Önderoğlu, Şebnem Korur Fincancı ve Ahmet Nesin’i tutuklu bulundukları Bakırköy ve Metris cezaevlerinde ziyaret etti.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, İstanbul Milletvekilleri Selina Doğan ve Sezgin Tanrıkulu ile Muğla Milletvekili Nurettin Demir ve Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’den oluşan heyet, 24 Haziran’da gerçekleşen ziyarete ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, Önderoğlu, Fincancı ve Nesin’in görüşmeler sırasında paylaştıkları ifadelere yer verildi.
“MUHALİF KESİME AÇIK BİR GÖZDAĞI VERİLİYOR”
Açıklamaya göre, Önderoğlu, toplumsal muhalif tabanı hedef alan ve herkesi baskılayan “sistemli bir kalkışmanın” olduğunu belirtirken, şöyle dedi:
“Önce gazeteciler, sonra akademisyenler şimdi de sıra sivil toplum kuruluşlarında. Baskıların medya dışına taştığı gidişatı bir süredir gözüküyordu. Eşime soruşturmam olduğu gün söyledim, bize, korumasız insanlara koca bir gözdağı veriyorlar. Türkiye’de bundan sonra her şey beklenebilir. Bizler sorunların özüne inip tartışmak istedikçe muhalefet zemini daha da daraltılıyor. Bizim gibi bilinen insanlar alınarak muhalif kesime açık bir gözdağı veriliyor. Bakın biz kimlere ne yapıyoruz mesajı vermek istiyorlar. Bu tutuklamalar sembolik, alınan insanlar da sembol.”
“KÜNYEDE BİZİM ADIMIZ YAZIYORDU, BİZİ TUTUKLADILAR”
Önderoğlu, 18 Mayıs günü nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptığını anlatırken, “İddianameler aynı ama mahkeme heyetlerinden farklı kararlar çıkıyor. Bahsedilen haberlerde haberi yazanın ismi olmadığı için künyede bizim adımız yazıyordu, bizi tutukladılar. Burada bizim geçirdiğimiz her bir günün, dışardaki demokratların gördüğü baskı ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin anlaşılması için bir fırsat olmasını diliyorum. Burada bulunuşumuz demokrasi, ifade ve basın özgürlüğüne katkıda bulunur, taşıdığı hukuka aykırılıkla dayanışmayı artırır. Burada bulunmamız boşuna olmasın” dedi.
“SAVCI BANA NEFRETLE BAKIYORDU”
Bir diğer tutuklu Şebnem Korur Fincancı için, “Neşeli, mutlu ve umutlu görünüyor” denilen açıklamada, Fincancı’nın, “Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan mahkumlarla aynı koşullarda kalıyorum. Burada hak ihlalleri var. Tek kişilik hücreler en üst katta olduğundan, havalandırma için 3 kat aşağı indirilmem gerekiyor. Havalandırma saat 2-3 arası, avukat görüşü olduğu için henüz havalandırmaya çıkmadım” dediği aktarıldı. Açıklamaya göre Fincancı, şöyle konuştu:
“Dört haberi gerekçe gösteriyorlar. Haberlerin tamamı düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında. ‘Lağım medyası’ bunu terörizm olarak gördü. Tutuklanma gerekçemde ‘Tutuklanmaya engel hali yok’ deniliyor. Bu 78 milyon insanın tutuklanmasına yol açar. Reşit ve sağlıklı olmak tutuklanmaya yol açabilir. Ben ifade özgürlüğü için oradaydım. Esas ‘Cizre Raporu’ onların canını sıktı. Savcıyı görünce anladım zaten, bana nefretle bakıyordu. Ben Bosna’da toplu mezarlarda bulundum. Yanık et kokusu Cizre’nin üzerine sinmişti. Kim yaktı bilmiyorum ama etkili ve hızlı bir soruşturma olmadığı için hükümet sorumludur. En çok sevindiğim şey, tüm alanlardan ve değişik görüşteki insanlar bir araya geldi. Tutuklanmamız bilinçli ve dünyaya bizim üzerimizden mesaj veriyor. Evet, ben bu tutuklamaların bilinçli olduğunu düşünüyorum ama bu bilincin ‘yetkin bir bilinç’ olmadığını da düşünüyorum.”
“TUTUKLANACAĞIMIN FARKINDAYDIM”
Açıklamada, Ahmet Nesin’in ise şu ifadeleri paylaşıldı:
“1978’den beri gazeteciyim. Ben tutuklanacağımın farkındaydım. 2008’de ‘Fettullah Türkiye’ye gelemez’ diye yazdım, ‘gelirse tutuklanır’ dedim. Yine 2012’de, ‘Erdoğan Suriye üzerinden Kürtleri bombalayacak’ yazdım. Ben bunların ne yapacağını tahmin ettim. Bizden sonra sıra belediye başkanlarına gelecek. Ondan sonra belki de AKP içindeki muhalif sesleri cezaevine gönderecekler. Ben AKP’lileri de bekliyorum. Tek kişilik bir hücrede kalıyorum. Akşam 8’e kadar dışardayız. Sıcak su benim odada yok. Daha önce de Ruhi Su’nun cenazesine katıldığım için 163 kişi 15 gün gözaltında kaldık. Eşim ve çocuklarım ziyarete geliyor.”
Açıklamada, Önderoğlu, Fincancı ve Nesin’in yalnızca kendileri için değil, cezaevlerindeki tüm tutuklu ve mahkumların koşullarında iyileştirme yapılmasını istedikleri de belirtildi. (ANKA)
