CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satırbaşları:
Osman Kavala 600 gün yargı önüne çıkarılmadı. Demokraside şiddete başvurmadığı sürece herkes düşüncelerini ifade edebilir. Daha önce FETÖ’cü savcı ve polislerin hazırladıkları iddianameler vardı. Aradan bir süre geçti şimdi intikam alıyorlar.
Gezi olayları Türkiye’nin dünya siyaset tarihine bıraktığı bir mirastır. Tamamı bizim çocuklarımızdır. Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu boşuna yatıyor. Tıpkı Eren Erdem gibi. Ama kimse merak etmesin Türkiye’nin önü açılacak. Türkiye’ye bereket ve huzur gelecek.
Bazı çevreler seçimlerde bize boykot çağrısı yaptı. Bazı çevreler bize sokak çağrısı yaptı. Biz tahriklere kapılmadık. Sağduyulu hareket ediyoruz. İstanbullu’ya güvenmeyip de kime güveneceksin? AK Parti’ye ve onun hakimlerine güvenmiyoruz ama “16 milyon İstanbullu’ya sonuna kadar güveniyoruz” dedik. Çünkü biz bir Adalet Yürüyüşü yapmıştık. Adalet’ten bahsedenler sokağa çıkıp camı çerçeveyi kırmazlar. Sonuçta sandığa gittik ve 800 bini aşkın bir oyla Ekrem İmamoğlu yeniden seçildi. Telim edilen bir hakkın bir kişinin elinden kapalı kapılar ardında nasıl alındığını gördük. Her türlü iftira yapıldı. Pontus’tan tutun diplomaya kadar. Bir iktidar partisinin doğrudan doğruya İmamoğlu’nu hedef alarak orantısız bir şekilde bütün güçlerini kullanarak bir seçim propagandası yaptılar. Medyaları var. Tarafsızlığını unutan cumhurbaşkanı var. Ama bizim de Allahımız var. Vicdanımız var. Erdoğan “Sisi’ye mi Yıldırım’a mı oy vereceksiniz?” deme noktasına geldi. Bazen soruyorum “Bunlarda ahlak korkusu kaldı mı acaba?”
Şimdi bir daha 82 milyonun vicdanına ve adalet duygusuna sesleniyorum; eğer bir kişi tarafsız davranacağına dair namusu ve şerefi üzerine and içmişse tarafsız kalmalıdır.
Seçimlerde bütün arkadaşlarımız soğukkanlılıkla hareket etti. Hiç kimsenin yaşam tarzını sorgulamadık. Baskılara rağmen, taraflı cumhurbaşkanına rağmen, devletin valisine rağmen demokrasi destanı yazdık. 16 milyon İstanbullunun yazdığı destanı konuşuyor bütün dünya.
PARTİLERE TEŞEKKÜR
İYİ Parti ve Demokrat Parti’nin saygıdeğer genel başkanlarına ve üyelerine, Millet İttifakı içinde yer almamakla birlikte Saadet Partisi Genel Başkanı’na ve üyelerine, ülkücü ve AK Partili kardeşlerime, HDP’nin başkan ve yöneticilerine ve HDP’ye oy veren bütün kardeşlerime, Adalet Partisi’nin Genel Başkanı’na yürekten teşekkür ediyorum.
7 KURAL
Asıl görevimiz şimdi başlıyor. Belediye başkanlarımıza büyük görevler düşüyor. 7 kuralı sayıyorum şimdi. Bu 7 kuralın takipçisi hem ben hem millet olacak. Türkiye’nin sorunlarını kavgasız, akılla çözmeye talibiz.
1- Belde insanlarını inançları, kimlikleri ile ayırmayacaksınız.
2- Hizmeti, belli kişiler için değil halk için yapacaksınız.
3- Beldenizde fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız.
4- Yoksullara yardım yaparken insan onurunu koruyacak, yoksulluğu asla teşhir etmeyeceksiniz.
5- Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz.
6- Belediyede yönetici atamalarında kesinlikle liyakat sistemine uyacaksınız.
7- Belediyeyi adalet ile yöneteceksiniz.
PARTİLERE ÇAĞRI
Vatandaş hak, hukuk, adalet istiyor. Huzur istiyor, daha güçlü bir Türkiye istiyor. Yandaş medya değil, doğru haber alabileceği medya istiyor. Tarafsız cumhurbaşkanı istiyor. 3. havalimanının ne kadara yapıldığını öğrenmek istiyor. Tüm partilere açık çağrımdır, vatandaşın bu beklentilerini karşılamak için biz her şeye hazırız. Getirin kanun, tek adam rejimini kaldıralım. Güçlü bir demokratik sistem kuralım.