Emek Büroları, 81 ilde yaptığı ortak basın açıklamaları ile CHP’nin asgari ücret teklifini kamuoyu ile paylaştı. Emekçilerin, açlık sınırının altında bir ücrete mahkum edildiğini ve bunun kabul edilemez olduğunun belirtildiği açıklamada, asgari ücretin en az 1750 Türk Lirası olması gerektiği açıklandı.
Hükümet, işverenler ve işçi sendikaları arasında asgari ücret ile ilgili üçlü görüşmeler devam etmektedir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelerinde yaşananlar emekçiler adına tam bir skandaldır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı “asgari ücreti artırıp işvereni tedirgin etmeyelim” derken, işveren temsilcileri ise, aba altından sopa gösterip “asgari ücret artarsa, işçiler işsiz kalır” demektedir.
14 yıllık iktidarlarında bir kere bile işçiden, emekçiden yana olmayanlar, bir kez daha emekçinin karşısında yer almaktadır.
Ülkede işsizlik kol gezerken, üniversite mezunu işsizler ordusu oluşmuşken, vatandaş yoksullukla boğuşurken, AKP’nin derdi, tek bir kişinin hevesleri için rejimi değiştirmek ve bir tek adam diktası yaratmaktır.
Dolayısıyla Türkiye’de işçinin hakkını savunan ve emekçinin sorunun çözümü için çalışan tek siyasi parti CHP’dir.
Değerli Basın Emekçileri,
AKP iktidarının yarattığı düzende, birileri ayakkabı kutularına milyonlar saklarken, emekçilerin ayakkabı alacak durumu yoktur. Birileri Kaçak-Saraylarında binlerce liralık çaylar içip keyif çatarken, emekçiler evlerini ısıtacak faturaları ödeyemez durumdadır.
14 yılda emekçiler “az ücret, çok iş” eksenli bir çalışma düzenine hapsedilmiştir. AKP iktidara geldiğinden bu yana 19 binden fazla insanımız iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir.
Yani Türkiye’de emekçiler ölüme, güvencesizliğe, taşeron denen kölelik sistemine ve sendikasızlığa mahkum edilmişlerdir.
Bugün asgari ücret 1300 Türk Lirası ise, bu Cumhuriyet Halk Partisi sayesindedir.
CHP’nin asgari ücreti 1500 liraya çıkarma sözü olmasa, emekçiler AKP iktidarı tarafından hala 1000 lira ile geçinmeye zorlanacaktı.
7 Haziran seçimlerinden hüsranla çıkan AKP, aylarca kaynak nerede diye sorarken bir anda o kaynağı bulmuştur ve asgari ücreti zoraki de olsa 1300 lira yapmak durumunda kalmıştır.
Ancak dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.432 lira iken, yoksulluk sınırı 4.665 lira iken, asgari ücretin 1300 lira olması çok açık bir şekilde “insanlık dışı” bir durumdur.
Bir kişinin geçim ücretinin 1.762 lira olduğu ülkede, asgari ücretin 1.300 lira olması, insanlara yeme, içme, giyinme, ısınma demektir.
İktidar asgari ücretin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında yüksek olduğunu söyleyerek gerçekleri çarpıtmaktadır. Halbuki önemli olan asgari ücretin ne kadar olduğu değildir, önemli olan asgari ücretin alım gücüdür.
Asgari ücretin satın alma gücüne göre bakıldığında Türkiye 26 OECD ülkesi arasında 20. sıradadır. Şiddetli kur artışları da, vatandaşın alım gücünü alabildiğine düşürmüştür.
AKP hükümeti ekonomideki beceriksizliğini emekçinin sırtına yükleyerek zamlarla ülkeyi yönetmektedir.
Emekçiye büyük bir lütuf gibi gösterilen ve kaşıkla yapılan zam, kepçeyle geri alınmıştır.
Benzinden, doğalgaza, elektrikten suya, meyveden sebzeye, en temel ihtiyaçlara kadar her şeye zam gelirken, asgari ücretin açlık sınırının altında tutulması kabul edilemez.
Değerli Basın Emekçileri,
CHP Emek Büroları, asgari ücret ile ilgili önerisini belirlemiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi, emekçilerin insani koşullarda yaşaması için, işçilerin yoksulluğa mahkûm edilmemesi için, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için, asgari ücretin en az 1,750 TL olması gerektiğini savunmaktadır.
Bugün CHP iktidarda olsaydı, asgari ücret üzerindeki vergiler kaldırılacak ve 1 Ocak’tan itibaren asgari ücret 1750 TL olacaktı.
Sözümüzü yineliyoruz;
CHP iktidarında asgari ücret, açlık ücreti olmayacaktır!”
