Cumartesi, Nisan 20, 2024

MHP Lideri Bahçeli’den Garo Paylan’a “soykırım” tepkisi: “Sözde soykırımı tanıyan varsa, yeri ve adresi TBMM olamaz”

MHP Lideri Devlet Bahçeli, HDP’li Garo Paylan’ın Ermeni soykırımının tanınmasına ilişkin verdiği teklife tepki gösterdi. Bahçeli, “HDP’li bir müptezel tarafından sunulan teklifte sözde Ermeni soykırımının tanınması istenmiştir. TBMM gayrimüslim azınlıkların meydan okuma yeri değildir. Sözde soykırımı tanıyan varsa, yeri ve adresi TBMM olamaz” dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

– Kadir biliriz, kader biliriz, vefa biliriz, velayet biliriz. Ancak ihanet bilmeyiz, iftira bilmeyiz, ihtiras bilmeyiz. MHP ve Cumhur İttifakı milletimizin bekası, ülkemizin bağımsız geleceği için önemli bir görevle karşı karşıyadır. Bu görev tarihidir. Maruz kaldığımız stratejik tehditler, küresel senaryoların bölgemizde gösterime sokulan bugünkü sahnesinden başka bir şey değildir. Milli güvenliğimizi, milli çıkarlarımızı, gelecek projelerimizi sömürge hesaplarına, egemen güçlerin inisiyatifine teslim etmek isteyenler faal haldedir. Geniş coğrafyalarda petrol, su, gaz bitmedikçe savaşlar da bitmeyecektir. Afrika’nın bir ucundan Asya’nın bir ucuna kadar milyonlarca insan bir lokma ekmek ve haysiyet mücadelesi için canını dişine takmaktadır. Kaybedenler yine mazlumlardır. Adına bazen terörizmi önlemek, bazen barış getirmek, bazen demokrasi kazandırmak denen küresel baskı mekanizması sürekli canlı tutulmaktadır. Terörizm, büyük ve bereketli toprakları sömürmenin, sınırları değiştirmenin bugünkü bahanesidir. Bunun adı 19.yüzyılda şark meselesiydi. Terörizm aynı zamanda ülkelerin iç işlerine karışmanın, bunları zaman içinde fiilen ele geçirmenin gerekçesi olarak gösterilmektedir. Milletiyle birleşip küresel yağmaya direnen liderler ve hükümetler indirilmek istenmektedir. Bu karanlık dönemin perdesi kapanmaktadır.

– Bu aşamada Türkiye geri dönülemez bir noktadadır. Katlandığımız her müessif olay daha güvenli bir geleceğin kefaletidir. Millet tektir, adı Türk’tür. Bunun dışında her arayış maceradır.

– Dün manda ve himaye mübaşirleri, işbirlikçiler vardı, bugün ise küresel güçlerin kiralık katilleri olan terör örgütleri var. Türk milleti terörün belini kıracaktır, teröristler döktükleri şehit kanlarında boğulacaklardır. Bu meselenin başka bir yolu yoktur. Türkiye’ye silah çekenler, pusu kuranlar, mücavir bölgelerde nifak üretenler, insanımıza ve topraklarımıza musallat olanlar doğduklarına pişman olacaklar. Cumhuriyetin 100.yıl dönümünde düşman imalatı olan terör belası, bölücülük illeti, Türk milletinin makus talihi olmaktan çıkarılacaktır. Hem yurt içinde hem yurt dışında terörün kaçacağı yer kalmamıştır. Operasyon yapılmayan Zap bölgesi kalmıştı. Pençe Kilit operasyonu ile bu bölgede bayram temizliği yapılmaktadır. PKK/YPG için emniyetli hiçbir yer yoktur. Terör nereden kaynaklanıyorsa meşru hedef orasıdır. Hainler başlarını mağara deliklerinden çıkaramaz hale gelmişlerdir.

– İstanbul’da TÜGVA’ya yapılan saldırı terör örgütünün eylemi olarak kabul edilmiştir. Terör elebaşlarının cezalandırılacağı günler uzakta değildir. Bir yiğidimiz Türkiye’yi tehdit etmeye kalkan hainleri ya leşini yere serecek ya da başlarına çuval geçirerek Türk adaletine teslim edecektir. Eylem hazırlığında kim varsa tavsiyem kefenlerini de yanlarında taşımalarıdır. Türk milleti bu canileri affetmeyecektir. Terörle mücadele boynunda haç taşıyanlara karşı hilalin duruşudur.

– Zillet ittifakının herhangi bir partisinden en küçük bir destek mesajı paylaşan gördünüz mü? Milli meselelerde sorumlu ve ahlaklı tavır sergileyeni duydunuz mu? Zillet ittifakı hepten istikametini şaşırmıştır. 24 Nisan’da 6+1 formatında üçüncü kez toplanan partilerin ortak açıklamasının hayat ve siyasetin olağan akışı ile bağdaşan ya da çakışan bir yanı var mıdır? Milli egemenlik haklarımıza, devletimizin ve milletimizin şahsiyetine bağlılık zillet ittifakı açısından söz konusu mudur? Bunlar kuldan utanmıyor, bari Allah’tan korksunlar. Toplanıp toplanıp dağılıyorlar, günü kurtardıklarını sanıyorlar. Birbirlerine tuzak kuruyorlar, dedikodu yapıyorlar, sonra birbirlerinin gönlünü almaya çalışıyorlar. Bunların dilinde şehitlerimize rahmet yok, Türkiye’ye övgü yok, teröristlere tepki yok, yüzlerinde meymenet yok. Kimin hesabına siyaset yaptıklarını da bilmeyen yok. Yuvarlak masa bildirilerini hazırlayanlar dış güçlerdir, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin mayası büyük Türk milletidir. Zillet ittifakı Türkiye’nin tarafında değildir. Hangi mihrakların esareti altındalar bilmeyen kalmamıştır.

– Faturayı ödemeyen Kılıçdaroğlu’nun beklendiği üzere elektriği kesilmiştir. Elbette olacağı buydu, şahsen uyarmıştım. Hatta Kılıçdaroğlu’na destek olmak adına teşkilatlarımızın kandil göndermesini talimatlandırmıştım. Nasıl olsa kandile umut bağlamıştı. Biz onun anladığı Kandil’i değil, ışık saçan kandili gönderdik. Karanlık emelleri olanların tercihi karanlıktan mesaj vermektir. Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı kumpastır. Kılıçdaroğlu bir hafta boyunca karanlıkta oturacağını söylüyor. Bazı siyasi odakları da fatura ödemek için kuyruğa giriyor. Bunların hepsi aynı torbadan çıkmış gibi. Kılıçdaroğlu’nun iddiaları, 4 milyon hanenin elektriğinin kesildiğini ileri sürmesi kuyruklu yalandır. Elektriği kesik abone sayısının 278 bin olduğu anlaşılmaktadır. Kılıçdaroğlu karanlıktan rant elde etmeyi planlarken kimse Türkiye’nin varlık ışığını söndüremeyecektir. Zillet ittifakının trafoları patlak, enerji hatları kopuktur.

– HDP’li bir müptezel tarafından sunulan teklifte sözde Ermeni soykırımının tanınması istenmiştir. Sözde soykırım ile ilgili kanun teklifi hazırlamak ecdadımıza hakarettir. Böylesi bir zeminin, böyle bir fitnecinin TBMM’de yer alması hepimiz adına zuldür. Bu kokuşmuş milletvekilinin kimden cesaret aldığı ortadadır. TBMM gayrimüslim azınlıkların meydan okuma yeri değildir. Gözümüzün içine baka baka Türk milletine soykırımcı diyenlerin buluşacağı bir mekan değildir. Bu çatı altında sözde soykırımı tanıyan varsa, yeri ve adresi TBMM olamaz, olmamalıdır. HDP’li bölücü vekilin teklifine CHP’den “Herkes kendi işine baksın” şeklinde mahcup bir tepki gelmiştir. Bazı siyasiler özneyi gizleyip bu teklifi sadece hadsizlikle eş tutmuştur. Bu tip cılız tenkitlerle geçiştirilecek bir mesele olmayıp şerefsizliğin daniskasıdır.

– Geçmişte acılar yaşanmıştır ama bu geçmiş, Babacan’ın geçmişi, zilletin tarihi değildir. Bizim geçmişimiz Türk’tür, yarınımız da Türk olacaktır. Bu aziz vatanda mensubiyeti belirsiz insan topluluğu değil Türk milleti yaşamaktadır.

– ABD Başkanının sözde soykırımdan bahsetmesi bizim için hükümsüzdür. 1915 tehcir kararı doğru bir karardır. Sayıları 500 bini aşan Müslüman Türklerin katliamına neden suskunsunuz? Her yılın 24 Nisan günü ABD başkanlarının 1915 olayları hakkında ne diyeceğine her kesimden kafa yorulmuş, TV ekranlarında afaki tahminler yapılmıştı. 24 Nisan sendromu Türkiye-ABD ilişkilerinde değişmez bir unsur haline gelmişti. Ne söylerlerse söylesinler, ellerinden geleni ardına koymasınlar, bizim için kuru gürültüdür. Kendi kanlı tarihlerinden yüzü kızarmayanları Allah’a havale ediyoruz. Soykırım 2.Dünya Savaşı sonrası döneminde literatüre girdi. 1915 olayları ile ilgisi olamayacaktır.

– HDP, PKK ve Ermeni diasporasının kirli tetikçisidir. Kürt kökenli kardeşlerimle hiçbir yakınlığı, hiçbir alakası yoktur. HDP demek cinayet demektir, ihanet demektir. Bu bölücü ve yabancı odağın Türk siyasetinden silinip gideceği günler de çok yakındır.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER