Perşembe, Mart 28, 2024

MHP Lideri Bahçeli: “HDP vakit kaybetmeksizin kapatılmalıdır”

MHP Lideri Devlet Bahçeli, “AYM’nin HDP’nin talebiyle kapatılma davasının seçim sonrasına bırakılmasını görüşecek olması adalet ilkeleriyle tamamıyla aykırıdır. Bu neyin hazırlığıdır? HDP vakit kaybetmeksizin kapatılmalıdır. Hukuken defteri dürülmeli, kapısına kilit vurulmalıdır. HDP’nin isteği ile AYM’nin davayı sulandırması doğru değildir. AYM’nin zamana oynama teşebbüsü terörün değirmenine su taşımaktır”

Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

– Bizden bir şey olmaz diyenler, başkasının himayesine kucak açanlar her dönemde olacaktır. Medeniyetler ve milletler mücadelesi sürdüğü müddetçe, Türklük var olduğu sürece, tarihin tekerrürü kaçınılmazdır. Kuyruk acısı çekenler, on yıllardır yas tutanlar, nefret nöbetine girenler yine üzerimize geleceklerdir. Mondros’tan Cumhuriyetin ilanına kadar geçen 5 yıllık süreci Türklüğün ikinci Ergenekon’u olarak tarif etmek isabetli bir yorumdur.

– 1918’den 1923’e kadar geçen tarih serüveninde ne olmuşsa 15 Temmuz’dan bugüne kadar benzerleri yaşanmıştır. Zalim hedeflerin ve ihanet projelerinin enerjisinde hiçbir değişiklik olmamıştır.

– Muhalefet güvenlik sorununa dönüşmüştür. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine saldırıyorlar. AYM’nin HDP’nin talebiyle kapatılma davasının seçim sonrasına bırakılmasını görüşecek olması adalet ilkeleriyle tamamıyla aykırıdır. Bu neyin hazırlığıdır? HDP vakit kaybetmeksizin kapatılmalıdır. Hukuken defteri dürülmeli, kapısına kilit vurulmalıdır. HDP’nin isteği ile AYM’nin davayı sulandırması doğru değildir. AYM’nin zamana oynama teşebbüsü terörün değirmenine su taşımaktır.

– Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri belirdiğinden itibaren zehirli yılanlar birer birer deliklerinden çıkmaya başlamıştır. Haydut çetesi Daltonlar bile Bolton’dan daha onurludur.

– ABD Türkiye’deki seçimleri zillet ittifakı aracılığıyla tahrik etmek peşindedir. İnsan hak ve özgürlükleri maskesi takarak, ters düşen ülkeleri tasfiye etmek isteyen ABD’nin çevirmediği dolabın kalmadığı insanlık vicdanı farkındadır. ABD’nin küresel politikaları demokrasinin infazıdır. Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de demokrasi olmadığını beyan etmesi, selamsız Babacan’ın Davos’ta “Türkiye’de hala seçim olmasına şaşıranlar var” demesi bunların klasikleşmiş ezberidir. Seçim yapılmasına şaşıranları görüyorsanız, ülkemizde nasıl siyaset yapabiliyorsunuz?

– Cumartesi bir manyak yüce kitabımızı yakmıştır. Bu eylemi ifade ve düşünce özgürlüğü olarak değerlendirenler de suç ortağıdır. Bir alçağın eline çakmak tutuşturup Kuran-ı Kerim yakmasını kışkırtanlar sinsi bir siyasetin parçasıdır. Bu saldırganlığı kınamak yetersizdir. Birinci ihtimal İsveç kriz ortamı yaratılmasıyla birlikte NATO üyeliğinin askıya alınmasına çanak tutmaktadır. Kuran-ı Kerim yakılmasına izin veren bizzat İsveç hükümetidir. Bu eylemin siyasi sonuçlarının öngörülmemiş olması akıl dışıdır. NATO’nun Madrid zirvesinden bu yana İsveç’te terör örgütü yandaşlarının sabırları çatlatan yoğunluk gözlemlenmiştir. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği teröre verdiği desteğin bırakılmasına bağlanmıştır. Bu desteğin arttığı ortadadır. İsveç’in tahammül olmayan bir kriz çıkararak Türkiye’nin tepkisini çekmeyi, NATO üyeliğinin olumsuz sonuçlanmasını hedeflediği akla yatkın bir seçenektir. İkinci ihtimal ise Türkiye’nin NATO’dan dışlanması amacıyla siyasi iklimin oluşmasına destek vermektir. İki ihtimal da faşist, ırkçı, islamofobik ve demokrasi karşıtıdır. Aslında hedef Türk-İslam alemidir. Bu saatten sonra İsveç’in NATO üyeliği suya yazılmış yazı kadar güncel bir konudur. NATO ile doğmadık, NATO’suz da şükür ölmeyiz.

– Zillet ittifakı henüz cumhurbaşkanı adayını bulup çıkaramamıştır. Kimi aday yapıp yapamayacaklarını, birbirlerine hangi yöntemle kazık atıp atmayacakları kendi bilecekleri iştir. Cumhurbaşkanımızın tekrar aday olamayacağını iddia edenler hukuk cahilidir. Seçim kanunundaki değişikliklerin seçimlerde geçerli olmayacağını iddia edenler demokrasi fukaralarıdır.

– İP (İYİ Parti) Liderinin Diyarbakır’daki konuşması hiçbir vatanseverin kabul edemeyeceği bir konuşmadır. İstisnaları ayrı tutuyorum, bir vesile ile siyasi ayrılık yaşadığımız İP’te görev yapan bazı isimler bu sözleri nasıl destekleyecektir? Silahlara veda ne demektir? Vedayı edecek kimdir? Bu şuursuzluğun esin kaynağı kimdir? Bölücülere teslim mi olalım? Milliyetçiyim diyen hangi vicdan sahibi buna sessiz duracaktır? Aramızdan kopartılanları PKK’nın koluna takmayı amaçlayanları kul affetse de Allah affeder mi? Kılıçdaroğlu’nun Türk ordusuna hakaretinden sonra İP Başkanının bu ihanet açılımını seslendirmesi tesadüf değildir. İP Başkanı silahlara değil siyasete veda edeceği günlere eninde sonunda ulaşacaktır. Silahlara vedayı konuşanlar hala ABD’de çevrilen kovboy filmlerini seyrediyorlar

 

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER