Cuma, Mart 29, 2024

MHP Lideri Bahçeli: “Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayları arasında Sorosçu Kavala da mı bulunmaktadır?”

MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Kavala Türkiye’yi sevmemesine rağmen CHP’lilerin Kavala ilgisi nasıl yorumlanmalıdır? Yoksa Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adayları arasında Sorosçu Kavala da mı bulunmaktadır?” dedi. Sezen Aksu’nun şarkı sözlerine ilişkin olarak da Bahçeli, “Serçeysen serçeliğini bil, kuzgunluğa heves etme” ifadesini kullandı. Cemaat yurdunda intihar eden Enes Kara’ya ilişkin olarak da Bahçeli, “Asıl mevzu bu intiharın siyasi hesaplaşmaya konu edilerek, muhafazakar insanlarımıza karşı intikam aracına dönüştürülmesidir. Tarikat ve cemaatler devleti ele geçirme hatasına düşmedikten sonra hayatın olağan akışı içinde var olmaya devam edeceklerdir” diye konuştu.

Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

– Kazakistan’da masum ve barışçı gösterilerin şiddet ve çatışma ortamını körüklemesi, LPG fiyatlarının artmasıyla tarif edilemez. Süregelen bölgesel hesaplaşmaları, güç mücadeleleri okumadan Kazakistan’ın maruz kaldığı tehditleri anlamamız zordur. 4 Ocak 2022’de kontrollü ve kumandalı sokak gösterileri ülke geneline yansımış, çok sayıda yağma vakası yaşanmıştır. Bu tanıdık kanlı bir şablondur, bir çok ülkede uygulanmış son kurban olarak Kazakistan seçilmiştir. Tokayev, olayların uzun bir hazırlık aşamasından geçtiğini, ülke dışından gelen teröristlerin şiddet olaylarına yol açtığını söylemiştir. Kazakistan’da olayların önü alınmıştır ancak Türkiye gibi ülkeler için bu gibi tehditler her zaman muhtemeldir. Bu nedenle hazırlıklı ve uyanık olmak gerekir. Soğuk Savaş sonrası tek kutuplu küresel siyaset dengesinin çok kutupluluğa geçiş yapması, bundan sonraki sürecin daha sancılı geçeceğini göstermektedir. Emperyalist çevrelerin bundan sonra da boş durmayacağı kesindir. Görünen ile gerçekte olan arasındaki fark gittikçe büyümektedir. Hedefte Türk-İslam coğrafyaları bulunmaktadır. Kazakistan’daki istikrarsızlıklara karşı Türk Devletleri Teşkilatı tavrını göstermiştir. Ancak üye ülkeler arasında bir askeri anlaşma olmadığından dolayı ihtiyaç olan barış gücü tesis edilememiştir. Temennim bundan sonra ilk iş olarak, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri arasında askeri iş birliği ve ittifak şartlarının, egemenlik hak ve çıkarlarına karşılıklı saygı temelinde inşa edilmesidir. Ayrımız gayrımız yoktur, su uyusa da düşman uyumayacak, durmayacaktır. Hiç kimseye muhtaç değiliz. Ankara neyse Bakü, Nursultan, Bişkek, Taşkent, Aşkabat odur

– Türkmenler, Kürtler ve Araplar gibi Irak’ın kurucu unsurlarından biridir. Bu statü tescil edilmiştir. Türkmen’siz bir Irak yaralıdır, yetimdir. Türkmenler çatışma havzasının tam göbeğinde yer almışlardır. Irak’ın anlaşmazlıklarla pekişmiş alanlarında yaşayan Türkmenlerdir. Peşmergenin Kerkük başta olmak üzere Türkmenlerin yuvalarına, onurlarına kastetme hazırlıkları felakettir. Buna cüret edenler karşılarında Türkleri bulacaktır. Irak’ta kurulacak yeni hükümette Türkmenlerin birden fazla bakanlıkla yer bulmaları siyasi bir mecburiyettir. Irak Türkmenleri yok sayılamaz. Türkün şiisi olmaz, sünnisi olmaz, Türk Türk’tür, Türkmen Türkmen’dir. Birbirimize mezhep siperinden mi bakacağız? Bunu tarihimize, ecdada, millete nasıl izah ederiz. Mezhepçilik fitnedir. Bu silaha sarılanlar bizden gibi görünse de asla bizim gibi olamayacaktır. Irak Türkmenleri düştükleri tuzaktan derhal kurtulmalıdır. Bölgesel ve küresel aktörlerin kışkırtmalarından uzak durmalıdır.

– Enes Kara isimli öğrencimizin intiharı her yönüyle tartışılmış, siyasi kaygılarla istismar edilmiştir. Bahanesi ne olursa olsun bir gencimizin girdiği bunalımdan çıkamayarak intihar etmesi bizi derinden üzmüştür. TBMM’ye geçen dönemden sunduğumuz ruh sağlığı kanun teklifimizin de bir an önce kabulünü bekliyoruz. Kadınlarımızı, çocuklarımızı, masum insanları hedef alan şiddet, taciz, tecavüz ile sonuna kadar mücadelenin yanındayız. Gençlerimizi sahipsiz bırakamayız. Toplumsal barışımızı bozduramayız. Malum intihar ne ilk ne de son olacaktır. Asıl mevzu bu intiharın siyasi hesaplaşmaya konu edilerek, muhafazakar insanlarımıza karşı intikam aracına dönüştürülmesidir. Bu doğru değildir, insani değildir, vicdani değildir. CHP ve yoldaş medyasının sürekli gündemde tuttuğu Enes Kara intiharı kollektif bir saldırı haline getirilmiştir. Tarikat ve cemaatler devleti ele geçirme hatasına düşmedikten sonra hayatın olağan akışı içinde var olmaya devam edeceklerdir. Bizim sorun ettiğimiz konu yüce dinimize yönelik suçlamalardaki sinsiliktir. Kimsenin avukatı değiliz ama mesele dinimiz olunca gözümüzü daldan budaktan esirgemeyiz. İster özel ister devlet yurdu olsun bu üzücü intiharlara geçmişte defalarca şahit olunmuştur. Devletin en temel görevlerinden biri de öğrenci yurtları inşa ederek evlatlarımızın ihtiyaçlarına çözüm bulmaktır. İntihar karmaşık ruhi durumun sonucudur. Bu konu ilim adamlarımızın üzerinde düşünmesi gereken bir meseledir. İnsan kendi tarihinin ve toplumunun ürünü olduğu kadar çağının da ürünüdür.

– Adem ve Havva’ya “cahil” diyen sanatçıya diyorum ki serçeysen serçeliğini bil, kuzgunluğa heves etme. Aklın, ahlakın, bilimin ve inancımızın öncüleri olarak gördüğümüz bir çok şahsiyet cehaletin lincine uğramıştır. Enes Kara’nın intiharını cahilce, bağlamından kopararak sorgulayan, yargılayan, inanan insanlarımızı linç etmeye kalkanlar, uşaklaşmış mihraklardır.

– CHP’nin kabarık sicilini temizlemeye kimsenin nefesi yetmeyecektir. Bir CHP’linin Kılıçdaroğlu için “Genel Başkanımız peygamber soyundan gelir ama kimseye anlatmaz” sözleri manevi dolandırıcılığın, siyasi kalpazanlığın yeni bir türüdür. Bu sözler skandal bir küstahlıktır. Şayet Kılıçdaroğlu Efendimizin soyundan geliyorsa onun imrenilecek hayatını örnek alması, imanıyla bütünleşmesi beklenmektedir. Ancak manevi yüksekliğin kırıntısı dahi kendisinde yoktur. Siyasi ihtirasların ambargosu altında ezilen Türkiye karşıtlarının uydusu haline gelen siyasi bir anlayışın Efendimizin soyundan geldiğini iddia etmek münafıkça bir uydurmadır.

– CHP zihniyeti Demirtaş’ın yanında Kavala’nın izindedir. Bu Sorosçunun duruşmasına CHP’lilerin katılması suç üstü halidir. Anlayamadığımız CHP’lilerle birlikte yabancı ülke diplomatlarının mahkemede ne aradığıdır. Hiçbir ülke Türk adaletine istikamet çizemeyecektir. Aksi davranış hukuk ve egemenlik haklarımıza saldırıdır. Kavala Türkiye’yi sevmemesine rağmen CHP’lilerin Kavala ilgisi nasıl yorumlanmalıdır? Yoksa Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adayları arasında Sorosçu Kavala mı bulunmaktadır?

– Geçen hafta “Bu Bahçeli’ye kapak olsun” diyen Kılıçdaroğlu’na hatırlatırım ki biz şişe veya tencere değiliz. Sen aldığın gazoz kapaklarını tek tek saymalısın. Sayın Kılıçdaroğlu sokak lambası gibi olma ki kime ışık saçtığın belli olsun.

– Kılıçdaroğlu “Birkaç aya birinci parti oluruz” demiş. Zillet İttifakı dağınıktır, henüz bir adayları yoktur. Serok Ahmet belirsizlikten yararlanıp inisiyatif üstlenmiş, toplantılardan yemekli buluşmalara kadar ziyaretleri sıklaştırmış, mekik dokumuştur. Serok ittifakta kendine yer açabilmek için kolları sıvamıştır. Serok’un önerdiği yeni model ise denize düşene yılana sarılmasını önermektedir. Ne söylediği, neyi savunduğu belli değildir. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasından henüz kimsenin bilgisi yoktur. İktidar ve sistem değişikliğini arka arkaya vaat etmekten başka somut bir şey görünmemektedir.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER