MHP Lideri Devlet Bahçeli, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin olarak, “Bu ülkelerin NATO’ya alınması savaşın uzaması demektir. Finlandiya ve İsveç’in bekleme odasına alınması, akla yatkın en doğru seçenektir” dedi. Yargıtay’ın Kaftancıoğlu kararına ilişkin olarak da Bahçeli, “Bizim doğrudan muhatabımız kriminal vaka haline gelmiş il başkanı değildir. Türk yargısı hükmünü vermiş, bu konu kapanmıştır. CHP Genel Başkanı, bize açık açık söylemelidir. Türk Devleti’ne seri katil iftirasının yanında mıdır, karşısında mıdır?” açıklamasında bulundu.
Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
– Ülkemiz dev bir şantiye görüntüsündedir. Yollar yapılmakta, köprüler kurulmakta, havalimanları açılmaktadır. Atılan sağlam adımlar, umutlarımızı kamçılamaktadır.
– Enflasyonun başı mutlaka ezilecektir.
– 14 Mayıs günü tarihi bir güne, muazzam bir yatırımın açılışına şahit olduk. Dedeleri karadan gemi yürüten bir milletin denizin üstüne havalimanı inşa etmesi, şanlı mazimizin devam ettiğinin ispatıdır.
– Milletimizin yararına çalışan, üreten kim olursa olsun şükran duymak hem insani hem de vatandaşlık görevimizdir. Yol yapılır telaşa kapılıp sözde çetelerden bahsederler. Köprü yapılır yolsuzluktan dertlenirler. Ne talihsizlik ki Türkiye’de hakim muhalefetin dünyada eşi benzeri yoktur. Muhalefet ülkesine ve milletine açıktan muhalif, yabancıların da muhbiridir. Bir elmanın yüreğinde gizlenen tohum bir elma bahçesidir. Ama bu tohum kayaya rast gelirse ondan bir şey çıkmayacaktır. Zillet İttifakı da sert kayaya çarpmıştır. Türkiye’nin ayak bağı olan zillet ittifakı demokratik siyasetin kelepçesidir.
– Geçtiğimiz hafta zillet partilerinden birinin başkanı, “Seçimden sonra her şeyi değiştireceğiz” diye konuşmuş. Bunlar parti değiştirir, ev değiştirir, fikir değiştirir, bunun dışında bir şey değiştirmeye Türk milleti izin ve icazet vermez. Vesayet altında bulunan, statüko labirentinde sıkışan zihniyetin iktidar ruhsatını alması mümkün değildir. CHP İstanbul İl Başkanı ile ilgili Yargıtay kararı konusunda zillette buluşan tüm partiler ağız birliğine varmışlardır. Türk yargısı hükmünü vermiş ve konu kapanmıştır. Ne var ki CHP Genel Başkanı karar açıklanır açıklanmaz şov sahnesine çıkmıştır. İstanbul’a bir kez daha yalınayak yürür diye bekliyorduk, ama buna cesaret edemediğini gördük. Kılıçdaroğlu Türk Devletine “seri katil” suçlamasının yanında mıdır, karşısında mıdır? Çeyrek porsiyon domuz etini dakikada bitirmekle övünenlerin partisi CHP’dir.
– Kılıçdaroğlu zulme son vereceklerini, her vatandaşın onuruyla yaşayabileceği bir ülke inşa edeceklerini söylemiş. Bebek katillerinin posteri altında konser veren sözde sanatçılara destek vermek zilletin ta kendisidir. Zulüm devlete katil demektir, zalim ise buna ses çıkarmayanlardır.
– CHP İl Başkanı için siyaset yolu kapanmıştır. Kesinleşen ceza 1 yıldan fazla olduğu için gerek milletvekili gerek mahalli idareler kanununa göre tartışmaya gerek kalmamıştır. Siyaset devletin ve milletin şahsiyetine, insan hak ve onuruna saldıranların sevk ve idare merkezi olamaz. Tunceli’de bir HDP’li milletvekilinin şerefli polisimize taş atması da suçtur. Askerimize uzanan eller kırılmalı, diller koparılmalıdır. Herkes haddini bilsin, milletin sabrını sınamaya heves etmesin. Alemde şer, oğuzda er tükenmez, tükenmeyecektir.
– Türkiye’yi vesikalı hainlere bırakmayacağız. Aziz milletimizi bütün güzellikleriyle kucaklayacağız.
– Rusya ve Ukrayna arasındaki krizin çözümü konusunda sorumluluk bilinciyle çaba gösteren ülke Türkiye’dir. Mağduriyetlerin son bulması, müzakere masasındaki konular üzerinde mutabakat sağlanması tüm aktörlerin çıkarınadır. Kan tacirleri, silah baronları devrededir. Rusya-Ukrayna savaşının devamını amaçlayan ülkelerin takip ettiği politikalar, insanların ortak hafızasına haksızlık ve karşı çıkıştır. Özellikle ABD ve batı bloğu tehdit algılamalarının Ukrayna ile sınırlı tutmaktansa iskandinav ülkelerine kadar yayma gayretindedir. Adeta bir dünya savaşının test sürüşü yapılmakta, stratejik mevzilere yığınak faaliyeti devam etmektedir. Gidişat normal değildir.
– Bu üyeliklerin gerçekleşmesi halinde Rusya’nın tepkisi kışkırtılmış olacaktır. Finlandiya’nın Rusya ile sınır uzunluğu 1340 kilometredir. Bu iki ülke NATO’ya alınırsa savaşın Finlandiya’dan İsveç’e kadar sıçrama ihtimalini kimse gözardı etmemelidir. Bu ülkelerin NATO’ya alınması savaşın uzaması demektir. Finlandiya ve İsveç’in bekleme odasına alınması, akla yatkın en doğru seçenektir.
– Batı Avrupa’ya verilen ağırlık kuzeye kaydırılacaktır. MHP, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini zamansız, yersiz ve gereksiz olarak nitelendirilmektedir.
