CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü konuşmasındaki hakaretvari ifadeleri alkışlayan askeri yetkililere yönelik olarak “Askerin beni alkışlaması gibi bir derdim yok. Ama yalan dolanı alkışlıyorlarsa, devletin çürüdüğü orada görülüyor. Etrafınıza, siyaset koridorlarından kariyer devşiren askerler koyarsanız, elinizde bol apoletli Ortadoğu üniformaları kalır. Komuta kademesi haddini bilsin. Siyaset askerin işi değildir” ifadesini kullandı.
Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
– Demokrasilerde siyasi partiler kapatılmaz. Partileri kapatıp, hazine yardımını kesmek gibi uygulamaları doğru bulmuyoruz. Yaşasın demokrasi, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. Gücü elinde tutan tehdit etmeye başlıyor, Ali Mahir Başarır, Lütfü Türkkan. Dokunulmazlıklarını kaldırmak için komisyon topluyorlar. Ben dahil, dokunulmazlıkları kaldırmazsanız namertsiniz. Korkmuyoruz, korkmayacağız.
– Ocak ayının gazeteciler adına büyük acılar barındırdığını bilmenizi isterim. Metin Göktepe, Hrant Dink, Uğur Mumcu onlardan biriydi. Basın özgürlüğünün olmadığını, sansür olmadığını, doğru haberlere sansür uygulandığını biliyoruz. Kalemini satan, AK Parti adına konuşan, aklını saraya kiralayanları da biliyorum. Bu ülkeye demokrasi geldiğinde onlar bir daha kalemlerini satamayacaktır. Kalemini satmayan 10 Ocak Gazeteciler Günü kutlu olsun. RTÜK gibi infaz kurumları var.
– Kamu yönetiminin bir amacı var; toplumda huzuru, güveni sağlamak. Huzuru ve güveni sağlamazsanız toplum kamplaşır ve iç çatışmalara zemin hazırlayan bir ortama sürüklenir. Tüm vatandaşlarıma sesleniyorum; ne kadar büyük bir haksızlıkla karşı karşıya kaldığınızı biliyorum. Ama sükunetimizi koruyacağız, bekleyeceğiz. Sandığa gittiğimiz zaman demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından yana, adaleti savunan anlayıştan yana oyumuzu kullanacağız.
– Devleti yönetmek vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Halkın huzur ve güveni var mı? Yarın sabah neye uyanacağımızı bilmiyoruz. Ekonomide istikrar yok. İşsizlik almış başını gidiyor. İcra davaları almış başını gidiyor. Sağlıklı, tutarlı, aklı başında bir iktidarın olması gerekiyor. Vergiler toplumun refahı değil birilerinin çıkarı için harcanıyorsa orada huzur olmaz.
– Geçen hafta CHP grubu bir kanun teklifi verdi, en düşük emekli aylığı asgari ücret olsun diye. AK Parti ve MHP reddetti. Zaten adı asgari ücret. Emekliye asgari ücreti bile çok görüyorsun.
– Erdoğan bildiğimiz Erdoğan. Küfür, kıyamet gidiyor. Mahalle kabadayısı gibi o makamda oturulmaz. O makamda küfür etmek, iftira atmak yakışmaz. Zavallı kendi trolü oldu. Devleti ne kadar çürüttüğünün göstergesi de dün yaşandı. Yalanını, dolanını, küfrünü alkışlayan kurmay askerler. Biz CHP olarak bize düşeni yaptık, kan kusup, kızılcık şerbeti içtik. Ama değişmeyi başardık. İç reformlarımızı yapmayı başardık. Önce biz değiştik, sonra özgürlükçü olduk. Hiç kolay olmadı ama önemli olan zoru başarmaktı ve biz başardık. Şimdi CHP, gerçek anlamda halkın partisidir. Statükoyu bıraktık, değişimi, özgürlüğü savunduk. Askerin beni alkışlaması gibi bir derdim yok. Ama yalan dolanı alkışlıyorlarsa, devletin çürüdüğü orada görülüyor. Etrafınıza siyaset koridorlarından kariyer devşiren askerler koyarsanız, elinizde bol apoletli ortadoğu üniformaları kalır. Komuta kademesi haddini bilsin. Siyaset askerin işi değildir. Siyaset yapmak istiyorlarsa çıkarsınlar üniformaları. Biz neyi terk ettiysek artık saray tam odur, statükocu anti özgürlükçü Kenan Evren kafasına geldiler.
– Bahçeli çıkmış bağırıyor. Sinan Ateş bizim de evladımızdır. CHP, kardeşinizin hakkını savunacaktır. Bu benim CHP ülkücülerine karşı sorumluluğumuzdur. Biz Sinan’ın kızlarına karşı adaleti getireceğiz.