Mevcut iktidarın tüm kampanyası boyunca ve her geçen gün vites yükselterek saldırgan ve ortamı geren açıklamalarının tek sebebi seçimi ve iktidarlarının ellerinden kayıp gittiğini görmelerinden kaynaklanıyor. Yoruldular, yıprandılar, yurttaşın sorunlarına kulaklarını tıkadılar, çare değil dert oldular, ülkenin kaynaklarının heba olmasına sebep oldular.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve 13.Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Haziran 2017 tarihinde Adalet Yürüyüşü ile başlattığı,2019 Yerel Seçimleri ile taçlanan ve sonrasında özellikle 4 Aralık 2021 tarihinde Mersin’de düzenlenen “Milletin Sesi” mitingi ile adı konulmamış adaylık ilanını yapmış ve seçim kampanyasını başlatmıştı.
O günden bugüne Sayın Kemal Kılıçdaroğlu müthiş bir dinamizm ve çalışma temposu ile karış karış bütün ülkeyi gezdi, kanaat önderleri ile bir araya geldi, esnafı, sanatkarı, sokaktaki vatandaşı dinledi ve çözüm önerilerini yüksek sesle ve korkusuzca aktardı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yüksek dozlu muhalefeti neticesinde iktidar 3600 ek gösterge, EYT düzenlemesi, elektrik faturalarındaki TRT payının kaldırılması, asgari ücret artışı ve taşeron işçi düzenlemesini yapmak zorunda bırakıldı. Bir muhalefet partisi ve lideri ancak halkı için bu kadar icracı olabilirdi. Gelinen noktada gündem artık Sayın Kılıçdaroğlu tarafından belirleniyor, onun her söylediği çaresizce son günlerini iktidarda geçiren R.Tayyip Erdoğan ve partisince harfiyen yerine getirilmek zorunda kalınıyordu.
Adaylık tartışmaları süre dururken, CHP Liderinin toplumun tüm kesimlerini kucaklayan yapısı, nefret dilinin yerine barışı, demokrasiyi, özgürlükleri, hak-hukuk ve adaleti koyması, ülke meseleleri hususunda net ve kararlı çözüm önerileri sunması onu doğal Cumhurbaşkanı adayı haline getirdi. Ve tüm kampanya sürecinde gördük ki, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hiç kimseyi ötekileştirmeden, sen ben ayrımı yapmadan gerçekten 85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağını halka kabul ettirdi.
Mevcut iktidarın tüm kampanyası boyunca ve her geçen gün vites yükselterek saldırgan ve ortamı geren açıklamalarının tek sebebi seçimi ve iktidarlarının ellerinden kayıp gittiğini görmelerinden kaynaklanıyor. Yoruldular, yıprandılar, yurttaşın sorunlarına kulaklarını tıkadılar, çare değil dert oldular, ülkenin kaynaklarının heba olmasına sebep oldular. Her şeyi bir tarafa bırakacak olursak, son beş senede sadece ülkenin gerek ekonomik gerekse sosyal yapısındaki bozulmaya karşı politika üretemediler. Beş yıl önce miting meydanlarında “Yetkiyi şu kardeşinize verin, bakın dolarla, faizle nasıl mücadele ediliyor” diyen Erdoğan beş yılın sonunda beceriksiz, basiretsiz yönetimi ve liyakatsız kadro seçimleri ile ülkeyi ekonomik açıdan 3 kat fakirleştirmiş, derin bir mülteci krizi ile toplumsal yapıda bozulmalara çanak tutmuştur. Söyleyecek sözü, uygulayacak politikası ve vaadi kalmayan iktidarın biraz daha konuşup köşesine çekilmekten başka çaresi kalmadı artık.
Artık ülkenin her köşesinde yeniden bir doğuşun, değişimin, dönüşümün, renovasyonun başlayacağı günleri değil saatleri sayıyor, 13.Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimin birinci turundan net farklı bir zaferle ayrılmasını bekliyoruz. Türkiye demokrasisi 15 Mayıs’ta yeni bir sabaha ve yeni bir yolculuğa merhaba diyecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin 13.Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü’ne çıkacak olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde tüm yurttaşlar gerçek bir sosyal devletin hak-hukuk-adaletle ve liyakatla yönetileceğini görecekler. Toplumun sol, sosyal demokrat, liberal, muhafazakar, milliyetçi tüm seçmen kitlelerinin vücut bulduğu Millet İttifakı’nın kuracağı hükümet ile toplum yeniden feraha ve refaha ulaşacak, aile şirketi gibi yönetilen devlet yönetiminin yerini liyakat sahibi kadrolar alacak ve işçisi, çiftçisi, memuru, emeklisi, esnaf, tüccar, sanayicisi kısacası tüm kesimler refahtan hak ettikleri payı alacaklardır. Bu sefer arsızlar, çığırtkanlar, kötüler ve iki yüzlüler değil, iyiler kazanacak.
Şimdi artık hep birlikte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Çankaya Yürüyüşü ile demokrasi meşalesini tekrar yakışını izleme, bu dönüşüme ortak olma zamanı. Kuruluşun ve Kurtuluşun Partisi Cumhuriyet Halk Partisi ve Liderinin önderliğinde tüm Türkiye daha güzel masmavi günlere uyanacağız.14 Mayıs’ta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu kazanacak, Millet kazanacak, Türkiye kazanacak.
