Çarşamba, Nisan 24, 2024

Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Gülsün Bor Güner yazdı | 25 Kasım’da yerelde eşitlik mücadelesi

Mirabal kız kardeşlerin öldürülüşlerinin üzerinden 56 yıl geçti ama bilindiği üzere maalesef onlar ne ilkti ne de son oldular. Bu nedenle kadına yönelik şiddetle, ayrımcılıkla ve eşitsizlikle mücadele aynı önem ve dikkatle sürdürülüyor, sürdürülecek. BM Genel Kurulunun 1999 yılında Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan ettiği 25 Kasım, Dominik Cumhuriyetinde 1960 yılında diktatörlüğe karşı mücadele veren Mercedes, Maria ve Argentina Mirabal kız kardeşlerin ölüm yıl dönümü olmasının yanında bütün kadınların yaşadığı şiddetin ve şiddete karşı dayanışmanın günü olarak anılıyor. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de bu günün hatırlattıkları, anlamı ve etkisi her zamankinden daha kuvvetli.

Ülkemizde ve dünyada son zamanlarda etkisini artıran şiddet ortamı yine ve öncelikle kadınları vuruyor. Bütün bu ölüm ve korku bulutu, geriye doğru koşar adımlarla hepimizi sürüklemeye çabalarken şiddeti ve bütün eşitsizlikleri meşrulaştıracak zemini de yaratmaya çalışıyor. Bu noktada eşitliği, ayrımcılık karşıtlığını ve şiddetsizliği savunmanın önemi bir kat daha artmakta. Bizler bunun bilinciyle hareket ediyor ve yerel yönetim temsilcileri olarak her zamankinden daha fazla gayret gösteriyoruz. Çankaya Belediyesi olarak bu yılın 8 Martında Yerel Eşitlik Eylem Planımızı kamuoyuyla paylaştık. 2015 yılı boyunca hazırlıklarını katılımcı bir anlayışla sürdürdüğümüz bu eylem planının bizim için önemi yalnızca toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik faaliyetlerimizi içermesi değil, aynı zamanda eşitsizliğe karşı durduğumuz noktayı da göstermesidir.

Bugün, kapatılan sivil toplum örgütlerinin, devam eden şiddetin ve insan haklarını, kadın haklarını sekteye uğratmak amacını güden pek çok gelişmenin yaşandığı, tecavüzün meşrulaştırılmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu gelişmeler tabi ki birbirinden bağımsız ya da tesadüfi olarak ortaya çıkan gündemler değil; kadınları belli sınırlar içinde tanımlayan ve orada tutmak isteyen bir dünya görüşünün, bugüne kadar edinilmiş kazanımlarımıza göz dikmesinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Çocukların evlendirilmesini, çocuklara yönelik yapılan tacizi, tecavüzü “küçüğün rızası ile yapılan işler” olarak adlandıran ve bu söylem üzerinden mağduriyet arayan bu dünya görüşü karşısında herkese görev düşmekte.

Belediye olarak biz de üstümüze düşen vazifenin farkındayız. Bu bilinçle eşitsizliklere karşı “Eşitlikçi Belediye” anlayışını benimsiyor, kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede en temel unsurun toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alanda sağlanması olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartını imzaladık ve bütün hizmetlerimizi daha sistemli ve yapılandırılmış bir biçimde yürütebilmek için Yerel Eşitlik Eylem Planı hazırladık.

Kadınların ve erkeklerin, sunulan hizmetlere ulaşmada karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmak, yine kadınların ihtiyaç ve taleplerini görmezden gelen egemen bakışa karşı somut hizmetlerle mücadele etmek amacıyla kadın sığınma evi ve kadın danışma merkezi başta olmak üzere kadına yönelik şiddet alanında öncü hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Benzer biçimde kadının istihdama katılımının önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik hizmetler kapsamında, çocuklar için kreş ve çocuk oyun evlerinin yanı sıra yaşlı ve engelli bakım hizmetlerini veriyoruz. Çankaya Evlerimizde hobi ve meslek edindirme kurslarına katılan kadınlar için kadının insan hakları eğitimleri düzenliyoruz. Ayrıca çalışma arkadaşlarımıza yönelik toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsiyete duyarlı bütçeleme gibi eğitimler ve farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Yine konuyla ilgili projeler geliştirip yurtiçi ve yurtdışından çeşitli kurumlarla işbirliklerine gidiyoruz.

Üç yıllık eşitlik faaliyetlerimizi ve taahhütlerimizi içeren eylem planımızla da ortaya koyduğumuz gibi ülke koşullarına rağmen belli bir program çerçevesinde, ihtiyaca yönelik hizmetler üretmeye devam ediyoruz. Çünkü biz yerelden başlayan kıvılcımlarla eşitliğin ve özgürlüğün tesis edilebileceğine inanıyoruz. Belediye hizmetlerinin farklı ihtiyaçlara göre çeşitlendiği, farklı ihtiyaçlara cevap verebildiği ölçüde hayatı kolaylaştırmaya ya da zorlaştırmaya neden olabileceğinin bilincindeyiz. Bu nedenle kentin eşit paylaşımı, kullanımı için katılımcılığı temel ilke olarak benimsiyor ve ilçe dâhilinde kentsel mekânların tasarlanması sürecinde mahalle ölçeğinde referandumlar yaparak Çankayalıların fikirleri doğrultusunda hizmetler üretmeye gayret ediyoruz.

Geçtiğimiz yıl ilçemizdeki pek çok mahallede toplantılar yaparak attığımız adımları, kent kullanımında doğrudan söz sahibi olmaları için kadınlara yönelik mahalle çalışmalarıyla detaylandırmayı planlıyoruz. Bütün bu hizmetleri planlarken Anayasamızı, Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ve Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) gibi ülkemizce imzalanan kadın ve insan haklarına yönelik uluslararası sözleşmeleri temel dayanaklarımız olarak görüyor adımlarımızı bu doğrultuda atıyoruz.

Kadınların emeklerinin, bedenlerinin sömürülmediği, haklarının, yaşamlarının gasp edilmediği, “küçüğün rızasının” taciz, tecavüz ve çocuk yaşta evliliklere zemin yaratmak için değil de eğitim, sağlık ve şiddetsizlik hakları göz önünde bulundurularak arandığı bir ülkede özgürce yaşamak hepimizin hakkı. 25 Kasım vesilesiyle haklarımızı ve sorumluluklarımızı hep birlikte hatırlayıp, unutmamamızı diliyorum.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER