Çoğu ev Halloween için süsleniyor. Süslenmek ne kadar doğru bir kelime tartışılır, zira evlerin pencerelerinden sarkan iskeletler, duvarlara örümcek ağı gibi örülen ipler ya da kapı önünde duran hayalet figürleri “süslemek” kelimesiyle tezat oluşturuyor. Bu sene New York şehri, Cadılar Bayramı’nı, yani Halloween’i büyük bir heyecanla kutladı. Karşılaştığım heyecan karşısında, önce, geçtiğimiz yılki pandemi kısıtlamalarının bu seneki coşku üzerinde etkisi olabileceğini düşündüm. Ama sonra bu fikrimden vazgeçtim. Bence New Yorklular Halloween’i her sene coşkuyla kutluyorlar, zira kutlamalarda hayli tecrübeliler. Son yıllarda bütün dünyada çeşitli şekillerde kutlanmaya başlanan ve Türkiye’de kutlanışının bazen sosyal medya üzerinden eleştirildiği Halloween, her yıl 31 Ekim tarihinde kutlanan bir bayram. Halloween’in kökeni Keltlerin Samhain Festivali’ne dayanıyormuş. 18. yüzyılda 1 Kasım’ın Papa 3. Gregory tarafından tüm azizleri anmak adına “Azizler Günü” ilan edilmesi üzerine ise 31 Ekim Azizler Arifesi (Hallows Eve) olarak bilinmeye başlamış. Sonrasında ise eğlenceli bir bayrama: Halloween’e dönüşmüş. Tarihçesini merak edenler için bu bilgileri edindiğim internet sayfasını buraya bırakıyorum.[1] Ben de bu sene Halloween ruhunu New York’ta yaşama fırsatı buldum ve gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istedim. Halloween her ne kadar tek bir gün olarak tanımlansa da kutlamalar ekim ayının ilk günlerinden itibaren başlıyor. Halloween ile ilk olarak sokakta yürürken karşılaşıyorsunuz. Çoğu ev Halloween için süsleniyor. Süslenmek ne kadar doğru bir kelime tartışılır, zira evlerin pencerelerinden sarkan iskeletler, duvarlara örümcek ağı gibi örülen ipler ya da kapı önünde duran hayalet figürleri “süslemek” kelimesiyle tezat oluşturuyor. Sokakta yürürken bazı evlerin yaratıcılığına (ya da korkutuculuğuna (!)) hayran kalsanız da her evin aynı emeği harcamadığını söylemem gerek. Nitekim bazı evlerin kapısında sadece bal kabağından süslemeler görebiliyorsunuz. Elbette Halloween’i erkenden yaşamaya başlayanlar yalnızca evler değil. Marketlerde de çeşitli Halloween süslemelerine yer veriliyor. Bazı köşeler bal kabağına ayrılıyor: bal kabaklı çorbalar, tatlılar, ekmekler, kahveler, cipsler… Sokakta dolaşırken karşılaştığım süslemelerden sıkılmamış olsam da her markette sürekli bal kabağı ile karşılaşmanın beni bir süre bal kabağından soğuttuğunu söylemem gerek. New Yorklular bu durumdan memnun olacaklar ki, bu pazarlama tekniğinden vazgeçilmemiş gözüküyorlar.
Sokakta dolaşırken karşılaştığım süslemelerden sıkılmamış olsam da her markette sürekli bal kabağı ile karşılaşmanın beni bir süre bal kabağından soğuttuğunu söylemem gerek.
Halloween ruhunu yaşayanlar ve yaşatanlar yalnızca kişiler veya marketler değil. Kamu kurumları da bu kutlamalara dahil olmuş durumda. Mesela New York Üniversitesi’nde hafta boyunca bal kabağı boyama ve oyma aktiviteleri yapıldı. Bal kabağının oyulmasının temel amacı ise kötü ruhları korkutup uzaklaştırmakmış.[2] Hala o amaçla yapan var mıdır bilmiyorum ama birçok kişinin eğlenme amacı taşıdığına eminim. En beğenilenlere bakmak isterseniz, üniversitemin sosyal medya hesabını buraya bırakıyorum.[3] Üniversite yurtlarının girişinde de çeşitli süslemelere (mesela kitap okuyan bir iskelet) yer verildi ve çeşitli şekerlemeler dağıtıldı. Belirtmek gerek, Halloween’i tek kutlayan kurumlar üniversiteler değil. Halloween o kadar ciddiye alınıyor ki Beyaz Saray bile bu bayramı kutluyor.[4] Ve Halloween partileri… Aslında partiler de yalnızca 31 Ekim günü gerçekleştirilmiyor. Kostümlü kişileri sokaklarda bir hafta öncesinden görmeye başlıyorsunuz. Bu sene cuma ve cumartesi akşamları çok hareketliydi. Birçok gece kulübü ve otelde çeşitli Halloween partileri düzenlendi. Bazı partilere ücretsiz giriş mümkün; fakat daha popüler mekanlar giriş biletlerini yüksek fiyatlara satıyorlar. Ben parti bileti bakarken ücretlerin 500 dolara kadar çıkabildiğini gördüm. Eminim çok daha yüksek ücret talep eden yerler vardır. Benim Halloween kutlamaları ilgili en beğendiğim şey ise, bu bayramı kutlamak için mutlaka büyük bir etkinliğe gitmek zorunda olmamanız. Nitekim kostümünüzü giyip sokağınızdaki herhangi bir barda da kutlama yapabiliyorsunuz. Bu arada belirtmek gerek, Halloween’e ilgi yalnızca Amerikalılardan değil. Çok farklı ülkelerden gelen arkadaşlarımın çoğu partilere hazırlanırken bir hayli emek harcadılar. En beğendiğim kostüm, Fransız bir arkadaşımın giydiği Kraliçe Marie Antoinnette kostümü oldu. 31 Ekim gecesi ise “Halloween Parade” adında saat 19.00-23.00 arasında bir gece yürüyüşü yapılıyor. Binlerce insanın katıldığı bu yürüyüşte kostümler gündemden etkilenmiş durumda. Covid aşısı, aşı kartı ya da virüs kostümü giyenler de bu senenin popüler dizisi Squid game oyuncuları gibi giyinenler de vardı. Yürüyüşü, yürüyüşün geçtiği sokaklara çıkıp izleyenler de çok. Bu şekilde birçok farklı kostümü görmek mümkün. Halloween Parade’e ilgi ise çok büyük. Bu sene 2 milyona yakın kişinin bu yürüyüşü izlediği söyleniyor.[5] Halloween’e dair tabiri caizse gereksiz bulduğum ve sizinle paylaşmak istediğim şeylerden biri ise, 31 Ekim gecesi yurdumun bulunduğu büyük caddede 3-4 arabanın durup yaptıkları ve benim 16. kattan çok net bir şekilde duyduğum anonstu. Bu akşam polisin olmayacağı ve normalde suç sayılan eylemlerin serbest olduğu anonsunu duyunca “ya inanan olursa” diye düşünmeden edemedim. Neyse ki sonradan Michael Jackson’ın Thriller şarkısını çalmaya başladılar da anonsun Halloween ile ilgisini herkesin kuracağına karar verdim (!). Fakat bu gibi bir anonsa gerçekten gerek var mıydı diye sorgulamaya devam ediyorum. Belki de ben Halloween ruhunu yeteri kadar içselleştirememişimdir. Siz ne düşünürsünüz? Bir sonraki New York tecrübesinde görüşmek üzere. [1] https://www.history.com/topics/halloween/history-of-halloween [2] https://www.halloweenexpress.com/the-history-behind-pumpkins-and-halloween/ [3] https://twitter.com/nyuniversity/status/1455225651737382916 [4] https://twitter.com/WhiteHouse/status/1454210467778420739 [5] https://www.npr.org/2021/10/29/1049132017/new-york-citys-village-halloween-parade-comes-back-to-life-saved-by-a-serious-fa
Editör: TE Bilisim