Sevgili Atilla İlhan…
Hangi Avrupa…
Hangi demokrasi…
Hangi şiir…
Hangi özgürlük…
Hangi eşitlik…
Hangi edebiyat…
Hangi batı…
Hangi doğu…
Hangi laiklik…
Sorgulattığı konular ve eserleridir.
Atilla İlhan’ı baştan sona okuduğumuzda göreceğiz eserlerinin ve konulara yaklaşım tarzının, iyi ve güzelin, doğru ve hakikatin neye doğru Einstein’ın e=mc KARE göreliliğinde yaşamın neye göre yavaşlatıp hızlandıracağının formülünü göreceliğini…
Daha çok sorgulama arzusu ve farklı yaklaşım zenginliği içinde…
***
Yaşam bu zenginin mülk hırsı, hızı ile yoksulun yoksul kalma ivmesi arasında pozitif kolerasyon vardır, solun yokluğunda, neoliberalizmin her alana egemen siyasi anlayışında…
Eşitlik ve özgürlük diye diye iktidar sahipleri, eşit ve özgür zengin ve yoksul yarattılar dünya dibini görmez bollukta, amaçları belliydi; insanları: efendi ve köle diye ayırmak…
***
Ali Haydar Fırat:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin Adalet Yürüyüşü’nden Adalet Kurultayına sürdürdüğü yeniden toplumsallaşma, siyasallaşma ve temel/güncel sorunlardan hareketle kitlelerle buluşma çabası önemli ve yeni hamlelerle devam ediyor. Ancak bütün bu sürecin evrileceği noktada CHP’nin ne kadar hazırlıklı ve öngörülü olduğunu zaman gösterecek. Buradaki temel mesele yeni kitlelerle buluşma ve onların taleplerini siyasal bir program ekseninde kurumsallaştırmasıdır” diye kurumsallaşma ve yeniliğin altını çizerek, sosyal ve siyasal duyarlılığa dayalı solun toplumsallaşması, yani farklı kesimleri de kapsaması gerektiğine ilişkin bir yol öneriyor… (Ali Haydar Fırat, CHP’nin yeni programı nasıl yazılmalı?)
“Hangi sol” diye yazıyor Sayın Ali Haydar Fırat aslında, solda ciddi ve en güçlü aktör olan CHP nezdinde, sola program ve vizyon çiziyor, Sol’a alternatif bir “hangilik” öneriyor olumlu yönde güçlensin diye, toplumun tüm ezilen ve mağdur kesimlerinin esenliği, refahı ve mutluluğu için, köleliğe ve bu ekonomik dengesizliğin ürettiği yoksulluğa dur demek için…
Dolayısıyla toplumsal mutluluk, toplum sözleşmesi ve sosyal adaletin gereği, devrimci bakıştan Sartre’ımsı varoluşçuluğa dönük yorumunun “insan özünü üretir”den geçmesi gibi, solun varoluşu özünü kurarken yeniden yapılanmasının önemine dikkat çekmek gerekiyor.
– Varoluş özden önce gelir.
***
Bir şeye “hangi”si diye baktığımızda aklımızı duygularımızı hareketlendirir ve ciddi emek veririz…
Ali abim bir yol sunuyor bir vizyon, sevgi ve toplumsal duyarlılık ile “hangisi olmalı” diye düşünce üreterek solun alanının ontolojik yapıda ve reel düzlemde toplumsal yükselmesine (ki buna ihtiyaç vardır) fikri ve vicdani katkı sağlıyor…
Bir aydın duyarlılığı ve öngörüsüyle…
– Ben sana mecburum bilemezsin, diyor Attila İlhan.
– Biz sola mecburuz ve onun özünü kurabilecek yeniliklere ihtiyaç vardır, diyor Ali Haydar Fırat…
“Hangi” ve “hangisi olmalı” yaklaşımları ile zenginleştirilmeli sola katkı, solun alanının genişletilmesine dönük sorgulama ve çözümler bugünlerde, ciddi önem taşıyor.
