Sorunlarımızı konuşmadan çözüme ulaşmamız, çözümleri bulmadan verimli ve etkin süreçleri ortaya koymamız ve sonrasında değer üretmemiz maalesef mümkün değil. Birlikten güç doğuracağımız bu güçten de daha etkin ve verimli yönetişime ulaşacağımız da çok açık.

Küçük yaşlarda birlik ve beraber olmanın önemini vurgulamak için kibrit çöpleri ile anlatılan bir hikâye vardır.  Tek kibrit çöpünü kolayca kırabilirsiniz ama ellisini bir arada kırmanız oldukça zordur.

Kolektif davranmanın özünde de bu vardır. Özellikle oyun teorisinde, karşılıklı pazarlıkların kolektif davranan ve bir arada davranan kişi ve kurumların nasıl karşılaştırmalı üstünlüğe sahip oldukları sıkça işlenir. Birlik ve beraberlik içinde davranmak stratejik olarak da önemli kazanımlar elde ettirir. Bunları kısaca maddeler halinde sayarsak

  • Topluluk desteği ile ortak hedeflere daha kolay ulaşmak
  • Daha büyük etki yaratarak görünür ve duyulur olmak
  • Çözüm odaklı olmak ve kısa sürede sonuca gitmek
  • Öğrenme fırsatlarının hem birlikte davranan hem de bu birlikteliğin dışındakiler için mümkün olduğu bir ortamı yaratmak.
  • Daha etkin kaynak kullanımı ile tasarruf etmek
Kurumsal Hazine Yöneticileri Derneği (KHYD) de kolektif bir düşünce ile finans sektörü dışındaki hazine yöneticilerini bir araya getirmek aralarındaki mesleki ilişkileri güçlendirmek ve finans piyasalarındaki işleyiş içinde kurumsal ilke ve değerlere göre her bir hazinecinin bu işi layığı ile yapabilmesi adına katkıda bulunabilmek için kurulmuş bir dernek. Derneğin başkanı sevgili Barış Gökalp’i 2004 yılında, bir banka hazinecisi olarak, hazine işlemlerini konuşmak ve çalıştığı firmanın nakit ve finansal risklerinin yönetimi konusunda yapabileceğimiz işbirliği hakkında bilgilendirmek için İzmir ziyaretim sırasında tanımıştım.

18 Ekim günü Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezinde KHYD’nin organize ettiği Hazine Yönetimi Zirvesi gerçekleştirildi. Sekiz yüz hazine yöneticisinin üzerinde katılımcı, onlarca sponsorun destek olduğu bu zirve kurumsal hazinecilerin bir birleriyle iletişim kurarak güncel finansal gelişmeleri tartıştığı, ekonomide nelerin olup bittiği konusunda fikir alışverişinde bulunduğu, finans teknolojilerindeki son gelişemler hakkında bilgi aldıkları bir organizasyona dönüştü. Birbirlerini tanıyıp uzun süredir göremeyenler, sadece telefonda tanışıp fiziki olarak bir araya gelemeyenler ve birbirlerini ilk defa orada tanıyanlar için sıcak ve samimi bir ortam oluştu.

TAV Hava Limanları Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve TAV İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Sani Şener’in her zaman dinlemekten büyük zevk aldığım konuşmasıyla başlayan zirvede birçok panel gerçekleştirildi. Bu panellerde kurumsal hazinelerin yönetiminde kullanılacak araçların ve teknolojilerin neler olduğu, gelişim alanları tartışıldı. Başkalarının da görüşlerini almak ve biraz da network yapmak amacıyla salon dışına çıkarak yaptığım sohbetlerde şu soruları sordum.

  • Şirketlerinizde nakit akımlarından doğan finansal risklerin yönetimi için finansal enstrümanları bu piyasa şartlarında ve etkin (düşük maliyetli) fiyatlardan bulabiliyor musunuz?
  • Şirketinizin kur riskini farklı enstrümanları kullanarak istediğiniz vadede koruma altına alabiliyor musunuz?
  • Şirketinizin faiz risklerini yönetmek için gerekli enstrümanlar piyasada var mı? Fiyatlamaları içinize siniyor mu?

Bu soruları sadece kurumsal hazine yöneticilerine değil, bu finansal enstrümanları sağlayan banka hazine yöneticilerine de yönelttim.

Verilen cevaplar biraz utangaç, biraz hayret içinde çoğunlukla hayır oldu. Fiyatlama olsa bile hazine jargonu ile ifade edildiğinde alış satış kotasyonunun “Lütfen İşlem Yapmayın” fiyatlaması ile ifade edildiği söylendi.

1990’lı yıllarda banka hazinecisi olarak kariyerime başladıktan ve finansal enstrümanları ve dinamiklerini öğrendikten sonra bankalar arası tezgahüstü piyasalarda nasıl türev enstrüman alıp sattığımızı, kur ve faiz risklerinden korunmak için birbirimizle ne gibi işlemler yaptığımızı anlattığımda genç kurumsal ve banka hazine yöneticilerinin yüzlerindeki hayret dolu ifadeler görülmeye değerdi.

Zirvenin bitişine yakın fuaye alanında Barış beyi gördüm ve fikirlerimi ve izlenimlerimi kendisi ile paylaştım. Konu hakkında bir de yazı yazacağımı ilettim kendisine.

Sorunları konuşmadan ve Farkına varmadan çözümleri bulamayız

Aynı ortak amaca ulaşmak için kurulan derneklerin belirttiğim amaçlarından en önemli olanlarından biri de bulundukları sektörde nelerin olup bittiğini daha güçlü bir şekilde yetkili makamlara duyurabilmektir. Gerek global gerekse ülke olarak kritik bir ekonomik süreçten geçtiğimiz şu günlerde finans piyasalarında yaşanan sorunlar ve bu sorunların şirket nakit akımlarında doğurduğu risklerin yönetilmesi şirketlerimizin sağlığı açısından son derece kritik öneme sahip. Benim beklentim bu zirvede, uygulamada olan düzenlemelerin, ekonomik koşullardaki zorlukların, kurumsal hazine yöneticilerinin gündelik hayatta karşılaştığı zorlukların, şirketler adına uzun vadeli stratejik perspektif oluşturamamanın yarattığı sorunların ve bu sorunların çözümlerinin neler olabileceğinin geniş katılımla tartışılmasıydı. Tartışmanın da ötesinde, tespit edilen noktaların ve çözümlerin zirve sonrasında bir bildiri, bir rapor haline gelmesi ve ilgili makamlara iletilerek KHYD’nin de bu çözümde bir paydaş olarak yer alabileceğinin gösterilebilmesiydi.

Eminim ki sorunlar hakkında farkındalığı olan ekonomi yönetimi, bu sorunları ve çözümleri dile getiren KHYD’yi de sürecin içine katar ve şirketlerimizin finansal risklerini daha etkin yönetme konusunda önlemler alınabilmesinin çabası içinde olurdu.

Zaman en değerli şey. Bu yıl ikincisi düzenlenen zirvede bu gibi konular konuşulmadı belki ama bu noktalara yapılan vurgular sonrası umarım seneye üçüncüsü yapılacak zirvede cesurca bu noktalar dile getirilir ve zaman kaybetmeden sorunlarımızın üzerine gidebiliriz.

Sorunlarımızı konuşmadan çözüme ulaşmamız, çözümleri bulmadan verimli ve etkin süreçleri ortaya koymamız ve sonrasında değer üretmemiz maalesef mümkün değil. Birlikten güç doğuracağımız bu güçten de daha etkin ve verimli yönetişime ulaşacağımız da çok açık.

Editör: Ömer Gencal