Cuma, Nisan 19, 2024

Bir yer bulalım 6284’ten uzak!

Cemaatler bu olayların kamuoyuna yansımasında İstanbul Sözleşmesinin ve 6284 sayılı kanunun etkili olduğunu düşünerek İstanbul Sözleşmesinin ardından aile yapısını bozduğu gerekçesiyle 6284 sayılı kanunun yürürlükten kaldırılması için propaganda yapmaya başladı.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada 6284 sayılı kanun hakkında “Yıllık evlilik sayıları 6284 devreye girdikten sonra azalıyor. 2 milyon baba da bu kanun yüzünden evden uzaklaştırılıyor. Bir kısmı arabasında kalırken gece donarak öldü. Bir kısmı cinnet geçirdi geldi çocuklarını eşini öldürdü. Belki öldürmeyecekti. Milyonlarca çocuk babasız kaldı. Bizim hukuki gerekçemiz de şu: Bir defa iddia sahibi iddiasını kanıtlamakla mükelleftir. Bizim burada söylediğimiz Türk Ceza Kanunu’nda bunlar var. Kadıncağız gözü morarmış, kolu kırılmış gidiyor polise. Böyle bir noktada tabii ki uzaklaştırma verilecek. Hatta tabii hapse de atılacak. Ama delil olmadan ispat olmadan sadece beyanla uzaklaştırmanın uygun olmadığı hukukun temel kaidesine karşı olduğu” ifadelerini kullandı.

Erbakan’ın bu açıklamasından iki gün sonra tüm Türkiye ana akım bir TV kanalında Erbakan’ın “mahallesinden” bir genç kadının evlilik içi tecavüze direndiği için kendisini camdan atan adama isyanını izledi. Sanırım Erbakan ailesi Kızılcık Şerbetini izlemiyor; şayet izliyor olsalardı Sayın Erbakan savunduğu faillerden birinin nasıl gencecik bir kadının hayatına kastettiğini de görmüş olacaktı. Üstelik bu genç kadın Erbakan’la aynı “mahalleden” olan son derece muhafazakâr yetiştirilmiş ve bu zamana kadar patriyarkaya hiçbir şekilde isyan etmemiş düzene boyun eğmiş bir kadın.

Eğer İstanbul Sözleşmesinden çekilmemiş olsak ve onun tamamlayıcısı olan 6284 sayılı kanun uygulanıyor olsa Nursema kendisini zorla evlendirenlere karşı çıkacak, devlet tarafından korunabilecek ve camdan atılmayacaktı. Fatih Erbakan’ın yürürlükten kaldırılması şartıyla Cumhur İttifakına katıldığı 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 20 Mart 2012’de İstanbul Sözleşmesinin tamamlayıcısı olarak yürürlüğe girdi. Yürürlüğe girdiği ilk dönem adında yer alan ailenin korunması ibaresi nedeniyle feminist çevrelerden kadını birey olarak değil aile kurumu üzerinden tanımlaması nedeniyle eleştiri aldı.

Başta İstanbul Sözleşmesi, Cedaw ve 6284 sayılı kanun gibi sözleşme ve yasalardan kurtularak(!) aileyi tehdit olarak gördüğü faktörleri püskürtme çabasının yattığını yazmıştım. Fatih Erbakan’ın 6284’ü tehdit olarak görmesinin altında tam da bu yatıyor. Ancak bu kez Erbakan’a kendi mahallesinin kadınları da karşı çıkıyor.

Kanunun evli olmayan bireyleri de koruması, şiddet uygulayan kişi tanımının genişletilmesi, şiddetin tanımının yapılması ve fiziksel şiddetten farklı şiddet türlerinin dahil edilmesi ve önleyici ve koruyucu tedbirlerin dahil edilmesi ve zorlama hapsinin getirilmesi sadece aile içerisinde değil şiddet gören her kadın ve kız çocuğuna destek olunması bazı muhafazakâr yayın organlarında ve dini cemaatlerde kanunun “Türk aile yapısını bozduğu” gerekçesiyle rahatsızlık yarattı.

Özellikle son dönemde adları sık sık çocuk istismarına karışan cemaatler bu olayların kamuoyuna yansımasında İstanbul Sözleşmesinin ve 6284 sayılı kanunun etkili olduğunu düşünerek İstanbul Sözleşmesinin ardından aile yapısını bozduğu gerekçesiyle 6284 sayılı kanunun yürürlükten kaldırılması için propaganda yapmaya başladı. Geçtiğimiz aylarda PolitikYol için yazdığım “İktidarın “aileyi” koruma savaşı”* isimli yazımda iktidarın ve muhafazakâr kesimin aile yapısını korumak istemesinin altında özellikle genç nesil muhafazakârların artık evlilikten ve aile kurmaktan kaçınması ve bu sebeple onları evlilikten kaçırdığını düşündüğü dış faktörler aramaya yönelmesi yatıyor.

 

Bu sebeple başta İstanbul Sözleşmesi, Cedaw ve 6284 sayılı kanun gibi sözleşme ve yasalardan kurtularak(!) aileyi tehdit olarak gördüğü faktörleri püskürtme çabasının yattığını yazmıştım. Fatih Erbakan’ın 6284’ü tehdit olarak görmesinin altında tam da bu yatıyor. Ancak bu kez Erbakan’a kendi mahallesinin kadınları da karşı çıkıyor. Nitekim AK Parti milletvekili Özlem Zengin tartışmaların ilk gününde yaptığı açıklamada “6284 sayılı kanun, bizim için önemli bir konudur ve kırmızı çizgimizdir” diyerek bu kez İstanbul Sözleşmesinin aksine geri adım atmayacaklarını belli etti.

6284 YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILACAK MI?

Yeniden Refah Partisi dün AK Parti’yle imzaladığı mutabakat metninin ardından Cumhur İttifakına katıldı. İsmail Saymaz’ın sosyal medya hesabından paylaştığı mutabakat metnine göre 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nda “ailenin bütünlüğünü bozucu maddelerin” ayıklanmasına ilişkin YRP’nin talebi AK Parti tarafından yumuşatılarak kabul edildi. Cumhur ittifakının seçimi kazanması durumunda kanun içerisinde düzenlenme yapılması bekleniyor. Ancak seçimi kazandıktan sonra ittifakın kendi içerisinde bu konuyu nasıl çözeceğini ve iktidarın “kırmızı çizgisinin” ne kadar keskin olacağını seçimden sonra göreceğiz.

*İktidarın “aileyi” koruma savaşı: İstanbul sözleşmesi https://www.politikyol.com/iktidarin-aileyi-koruma-savasi-istanbul-sozlesmesi/

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI