Çarşamba, Nisan 24, 2024

Bir hayalim var

Kurulacak olan hayaller, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek idealler olmalı. Hayalleri çalınan on milyonların ülkesinden; hayal kuran ve onları gerçekleştiren bir ülkeye dönüşebilmeli Türkiye…

Bir vize başvuru formunu doldururken, kendimi hayal kurarken buldum… Bundan bir 5 yıl sonra, Türkiye Cumhuriyeti pasaportları, dünyanın en güçlü pasaportları arasına girmiş. Vize başvurusu gibi eziyetler kalmamış.

Bugün dünyanın en güçlü pasaportu, Birleşik Arap Emirlikleri’ninki olduğuna göre; bir gün neden Türkiye’ninki olmasın?

Tek engel, Türkiye’nin yönetimi; bugün yönetildiği hal. Kendisini zenginleştirecek yerde fakirleştiren; yüceltecek yerde itibarını düşüren biçimde yönetilmesi…

14 Mayıs’taki “kader” seçimlerine geri sayım başlamışken, muhalefetin; özellikle de Millet İttifakı’nın, “hayal” kurdurtabilmesi lazım.

“Geleceğin farklı olabileceğine dair” ümit veren hayal; o anki durum ve ihtiyacına göre insanların, güçlü bir pasaport da olur benimkisi gibi…

Dünyanın en kaliteli ve sosyal güvenlik kapsamında sağlık hizmetleri de olabilir. Türkiye’nin hastanelerinin dünyanın en iyileri arasında yer alıp, “devletin, vatandaşına” sunduğu imkânlar arasında yer alması da…

Türkiye’nin üniversitelerinin, dünyanın en iyi 500’ünde en az düzinelerce akademik kurumla sıralanması da…

Anaokulundan lisansa, doktoraya; dünyanın en iyi eğitiminin verildiği standartı Türkiye’nin, çocuklarına gençlerine sunabilmesi de…

Türkiye’nin gençlerinin, hayallerini gerçekleştirmek için ülke dışına gitmeyi değil; dünya genelinden gençlerin, Türkiye’nin vatandaşlarına sağladığı imkânların hayalini kurduğu bir gelecek de…

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve tüm kamu kurumları, tüm özel kuruluşlarda kadınların, erkeklerle eşit biçimde ve sayıda görev yaptığı, temsil edildiği günler de…

2023 seçimlerinden hemen sonra, İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi de…

Türkiye’de hiçbir çocuğun aç kalmadığı, kâğıt toplayıcılık yapmadığı, çocuk işçi olarak çalışmadığı bir gelecek de…

Türkiye’nin insan hakları ve adalet alanında, dünyada örnek ülke olduğu da…Gayrisafi milli hasılasının dünyanın ilk 10 ülkesi sıralamasına girdiği de…

Bu hayaller neden olmasın? Önümüzde aşılmayacak ne engel var? Kendimizden başka-hayal edemediğimiz için yapamıyoruz. Hayallerimiz çalındığı için…

Ve insanlığın en büyük güçlerinden hayal kurabilmenin sihrini ve o sihrin getirdiği enerjiyi, gücü, hevesi hissetmenin vakti geldi de geçiyor bile… Kura kura en son kurabildiğim hayalin, vize başvurularının olmamasına dair bir hayal olmasını, yaşatılan bir utanç olarak görüyorum.

Hayaller, çoğaltılabilir ama seçimlere giderken önemli olan, siyasetin hayal kurdurabilmesi… Dediğim gibi, geleceğin bugünden çok daha farklı ve çok daha iyi olabileceğine dair hayallerin ateşini yakması.

“Bir Hayalim Var”, ABD’nin hak ve özgürlükler mücadelesinde belleklere kazınan bir konuşma malum. İnsan hakları savunucusu Martin Luther King Jr.’ın 28 Ağustos 1963’te, “İş ve Özgürlükler için Washington’a Yürüyüş”’te yaptığı konuşmanın adı. King konuşmasında, kölelik tarihi ve siyahların ABD’de haklarına bir türlü kavuşamamasından bahsederken; dinleyiciler arasındaki Gospel sanatçısı Mahalia Jackson’ın, “Onlara hayalden bahset Martin” diye bağırması üzerine hazırlanmış konuşmasını bir yana bıraktı. Ve “eşit, adil ve özgür” bir geleceğe dair hayallerini anlatmaya başladı.

Şimdi, Türkiye’nin de seçimlere giderken, hayal kurmaya ihtiyacı var; hayal kurabilmenin gücünü hatırlamaya..

Kurulacak olan hayaller, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek idealler olmalı. Hayalleri çalınan on milyonların ülkesinden; hayal kuran ve onları gerçekleştiren bir ülkeye dönüşebilmeli Türkiye…

Türkiye’nin muhalefeti, bu hayalleri gözler önünde somutlaştıran bir kampanya gerçekleştirebilmeli…

Mesela, ben vize formu doldururken kurduğum hayali ele alalım: Beş yıl sonrasındayız, oğluma dönüp, “Hatırlıyor musun, bundan 5 yıl önce, vize formu doldur; kuyruklarda bekle eziyet çek derken-şimdi, dünyanın en güçlü pasaportlarından birine sahip Türkiye. Birden her şey değişti; hayallerimiz, o Mayıs gerçekleşme yoluna girdi”.

Bir başkasının bambaşka hayalleri de siyasetin kampanyasıyla tuttuğu aynadan yansımalı…

Ve insanlığın en büyük güçlerinden hayal kurabilmenin sihrini ve o sihrin getirdiği enerjiyi, gücü, hevesi hissetmenin vakti geldi de geçiyor bile… Kura kura en son kurabildiğim hayalin, vize başvurularının olmamasına dair bir hayal olmasını, yaşatılan bir utanç olarak görüyorum. Türkiye’nin vatandaşları çok daha iyisine; bu gibi, hayallerin hayatın sıradan gerçekleri olduğu hayatlara layık.

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI