Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, "küresel emperyalizmin yerel seçimlerin ardından Cumhur İttifakı'nı dağıtmaya çalıştığını" öne sürerek, "Asıl hedef 2028 seçimleri öncesinde Cumhur İttifakı'ndan kurtularak, mandacı, batıcı bir yönetime ulaşmaktır. Eğer bu başarılırsa iç ve dış yetki devirleriyle Türkiye'nin parçalanma süreci için çok büyük bir adım atılmış olacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın CHP'ye ziyareti sonrası başlayan siyasette yumuşama ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı "AKP ve CHP ittifak kurabilir biz de destekleriz" açıklaması sonrasında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'dan açıklama geldi. Uçum, X hesabından yaptığı paylaşımda, "Cumhur İttifakına ilişkin bazı tespitler" başlığıyla bir yazı yayımladı. "Cumhur İttifakını bozmaya oynamayın, asla tutmaz" diyen Uçum'un yazısı şöyle: "Cumhur İttifakının iki belirleyici özelliği olduğu söylenebilir: Birincisi ideolojik birliğe dayanan, parti ya da ittifak çıkarlarını değil Türkiye’nin çıkarlarını esas alan toplumsal bir ittifak olmasıdır. Cumhur İttifakı 15 Temmuz gerici ve faşist kalkışma ve işgal girişimi koşullarında doğdu.Cumhur İttifakının temelleri 15 Temmuz gerici ve faşist kalkışma ve işgal girişimine karşı ortaya konan milli ve devrimci direnişle atıldı. Bu direniş halk inisiyatifiyle başladı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Binali Yıldırım ve Devlet Bahçeli’nin çağrılarıyla direnişte halk-siyaset buluşması gerçekleşti ve direniş devrimci sonuç doğuran bir başarıya ulaştı. Yani Cumhur İttifakının temelleri bizzat halk tarafından devrimci direniş koşullarında inşa edildi. Milli ve devrimci bir direnişten doğan Cumhur İttifakı, 15 Temmuz sırasında ve sonrasında Cumhuriyetin ve demokrasinin ana koruyucu kuvveti olan halkın birinci ittifakı ve gücü oldu.

Esasını Milli Devleti koruma ve güçlendirme perspektifi olan Cumhur İttifakının ideolojik-politik hattı;

Tam Bağımsız Türkiye, Anti-emperyalizm, Türkiye’nin coğrafi bütünlüğünü ve siyasi birliğini korumak, Halkın iradesinin her mecrada doğrudan ve dolaylı belirleyici olduğu gelişkin bir demokrasiyi hayata geçirmek, Devletin sermaye devleti olmasının önüne geçmek ve sermayeyle işbirliği yapan devlet olarak işlemesini sağlamak, Sosyal adaleti temel politikalardan biri yapmak, Savunma sanayi başta olmak üzere her alanda kamuyu güçlendirmek yaklaşımlarıyla şekillendi. Bu nedenle küresel emperyalizm Türkiye’ye yönelik projelerinin önünde engel olduğu için 31 Mart seçimlerinden sonra Cumhur İttifakını dağıtmayı ana strateji olarak belirledi. Bunun için iç ve dış odaklarla birlikte sistemli bir saldırı başlatıldı. Asıl hedef 2028 seçimleri öncesinde Cumhur İttifakından kurtularak, mandacı, batıcı bir yönetime ulaşmaktır. Eğer bu başarılırsa iç ve dış yetki devirleriyle Türkiye’nin parçalanma süreci için çok büyük bir adım atılmış olacaktır. İkincisi Cumhur İttifakı siyasi bir ittifakdır ama sıradan bir parti ittifakı değildir. Cumhur İttifakını kendine özgü bir siyasi ittifak olarak tanımlamak gerekir. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekse Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakının sadece seçim ittifakı olmadığını defalarca vurguladılar.Her iki lider de Cumhur İttifakını partilerinin kazancı veya verilen tavizler üzerinden değil Türkiye’nin temel politikaları ve ihtiyaçları üzerinden değerlendiriyor. Bir siyasi ittifak siyasi temsilcilerin parti çıkarları üzerinden anlaşmasına değil, toplumsal gücün ülke perspektifine dayanıyorsa o ittifakı dağıtmak mümkün değildir. Ayrıca parti bakış açısıyla bakılırsa da; ileri sürülenin aksine Ak Parti Cumhur İttifakından ayrılırsa kapsayıcılığı zarar görür bu yüzden ayrılmaz.Mhp’de ittifakın hem toplumsal gücünde hem de fikri bel kemiğinde çok önemli bir yere sahip olduğu için ayrılmaz. Nitekim 2019 Mart seçimlerinden önce “andımız çekişmesi” sırasında iki lider de bir anlamda ittifak bitti dedi ama ittifak bitmedi. Her iki lider de ittifakı sürdürmeyi ve sahip çıkmayı doğru ve öngörülü bir liderlik yaparak zorunlu gördüler. Bugün Cumhur İttifakına destek verenler arasında, ideolojik olarak ittifak karşıtı olanlar da vardır.Ama Cumhur İttifakına sahip çıkmanın zorunlu olduğunu öyle ya da böyle görüyorlar. Bu örnekler Cumhur İttifakının toplumsal gücünün siyaseti belirlediğini gösteriyor.Siyaset ve liderler Cumhur İttifakının sözcülüğünü ve siyasi temsilciliğini yapıyor. Özcesi Cumhur İttifakı Türkiye’nin beka ittifakıdır.Bu nedenle Ülke Lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan da büyük bir siyasi lider olan Devlet Bahçeli de Cumhur İttifakı'nı her türlü saldırıya karşı göğüslerini siper ederek koruyor. Cumhur İttifakı; Ülke esaslıdır, Millidir ve Kurucu bir ittifaktır. Cumhur İttifakı aynı zamanda Cumhuriyet'in ve demokrasinin birinci koruyucu gücüdür. Özetle sakın ola Cumhur İttifakını bozmaya oynamayın, asla tutmaz."