Perşembe, Mart 28, 2024

Balıkesir mitinginin düşündürdükleri

CHP’nin hem İstanbul hem de Balıkesir mitinginde Kılıçdaroğlu’nun belirgin bir biçimde öne çıkartılması, bu mitinglerin neredeyse tamamen onun adaylığını kabul ettirmeyi amaçlayan halkla ilişkiler çalışmasına döndüğünü gösteriyor.

Geçtiğimiz pazar günü Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir’de görkemli bir miting düzenledi. Balıkesir’de düzenlenen miting, CHP’nin Aralık ayında Mersin’de başlattığı erken seçime çağrı mitinglerinin üçüncüsüydü. Aralık ayında yapılan bu ilk mitingden sonra CHP uzun süre boyunca mitinglere ara vermiş ve Mayıs ayı içinde ikincisini Bursa’da düzenlemeyi planladığı mitingi Canan Kaftancıoğlu’na getirilen siyasi yasak kararı sonrası İstanbul’a kaydırmıştı. Öyle görünüyor ki yaz aylarında CHP mitinglere tekrardan ağırlık verecek.

MUHALEFET NEDEN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI YAPMIYOR?

CHP’nin hem İstanbul hem de Balıkesir mitinginde genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun belirgin bir biçimde öne çıkartılması, iktidarı erken seçime zorlamak için başlatılan bu milletin sesi mitinglerinin artık neredeyse tamamen Kılıçdaroğlu’nun ortak Cumhurbaşkanlığı adaylığını bir yandan muhalif kamuoyuna diğer yandan Altılı Masaya kabul ettirmeyi amaçlayan halkla ilişkiler çalışmasına döndüğünü gösteriyor. Hatta Kılıçdaroğlu’nun Balıkesir’deki konuşmasında erken seçim çağrısının bile yapılmamış olmasının çok çarpıcı bir nokta olduğunu düşünüyorum.

Erdoğan iktidarı, yarattığı ekonomik kriz nedeniyle olası bir erken seçimde kazanma şansını düşük bulduğu için muhalefeti hazırlıksız yakalayıp sandıkta meydana okuma stratejisi gütmüyor. Buna karşın muhalefet de, kendi aralarındaki sorunları çözemediği için, erken seçimde ısrar ederek rest çekemiyor. Sonuç olarak ülkenin içinde bulunduğu kriz giderek daha da büyüyor ve hem Erdoğan hem de Kılıçdaroğlu seçmenlerden sabır bekliyor. Kendi yarattığı kriz karşısında Erdoğan’ın sabır beklemesi belki siyaseten anlaşılabilir, zira artık hükümetin elinde başka bir yöntem kalmamış durumda. Fakat ekonomik kriz nedeniyle Erdoğan iktidarının hiç olmadığı kadar zayıfladığı  bir dönemde muhalefetin bir araya geldiği Altılı Masaya gayri resmi liderlik yapan Kılıçdaroğlu’nun (üstelik 20 senedir iktidarın uzağında kaldığı için bu krizde hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen) neden erken seçim seçeneğini zorlamadığını anlamak son derece güç.

KILIÇDAROĞLU’NUN YÜKSELİŞİ

Son dönemde CHP örgütünün büyük oranda desteğini alan ve anketlerde ilk defa ufak bir farkla da olsa Erdoğan’ı geçen Kılıçdaroğlu Balıkesir’deki mitinge yüksek moralle geldi. İstanbul mitinginde sergilenen düşük performansa kıyasla Kılıçdaroğlu kürsüde daha aktif ve enerjikti. Konuşmanın içeriğine bakıldığında ise daha önceki mitinglerde vurguladığı genel temaları vurgulanmakla birlikte bazı yenilikler de göze çarptı. Bunlardan birisi yapılan Kuva-yı Milliye vurgusuydu. Ancak söylemek gerekir ki kullanılan bu güçlü referansın içi tam olarak doldurulmadığından seçmenlere yapılan çağrı veya verilen mesaj havada kaldı. Hükümetin aciz dış politikasının mitingde gündeme getirilmesi de son derece önemliydi. Ancak bu konu da maalesef ki bugün itibariyle kamuoyunda hararetle tartışılmayan  Süleyman Şah türbesi meselesine odaklanılması nedeniyle hakkettiği etkiyi yaratamadı.

Balıkesir’de en çok dikkat çeken nokta, Kılıçdaroğlu’nun hiç görmediğim oranda kendisinden bahsetmesiydi. Özellikle ‘Bay Kemal’ ifadesini sahiplenmesi psikolojik üstünlüğü alma hamlesi olarak görülebilir, ama…

Bütün bunların yanı sıra Balıkesir mitinginde en çok dikkat çeken nokta, bana kalırsa, Kılıçdaroğlu’nun daha önce hiç görmediğim oranda kendisinden bahsetmesiydi. Özellikle Erdoğan’ın onu küçümsemek için kullandığı ‘Bay Kemal’ ifadesini sahiplenerek bu konuyu iktidarın elinden alması psikolojik üstünlüğü alma hamlesi olarak görülebilir. Nitekim bu nokta muhalif medyada Kılıçdaroğlu’nun çok başarılı bir hamlesi olarak defalarca vurgulandı. Ancak bu durumun ortaya çıkardığı şu soruyu muhalif cenahta kimse sormadı: Madem psikolojik üstünlüğü kazanmak bu kadar kolaydı, Kılıçdaroğlu neden son 10 senedir bu konuda bir manevra yapmadı? Bu soru ortadayken, “Bay Kemal” manevrasının seçmenler nezdinde Kılıçdaroğlu’na bir üstünlük sağladığını gerçekten söyleyebilir miyiz?

Sanıyorum ki Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olduğu tarihten beri ilk defa Erdoğan karşısında kazanma şansının olduğunu düşünüyor ve Erdoğan ile gireceği teke tek mücadeleye kendini hazır hissediyor. Belki de bu sebepten ötürü, 2014 ve 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde parti genel başkanlarının aday olmasının yanlış olduğu yönündeki görüşlerini değiştirdi. Ancak bu kadar önemli bir konuda CHP genel başkanının ve dolayısıyla parti duruşunun fikir değiştirmesi kamuya açık platformlarda açıkça tartışılmadı.

Önümüzdeki mitinglerde bay Kemal-Erdoğan polemikleri yerine CHP’nin Türkiye’nin temel sorunlarına nasıl çözüm önerileri getireceği ve alternatif yönetim vizyonunun ne olduğunun öne çıkması çok daha doğru bir strateji olacak.

Kılıçdaroğlu geçen haftaki mitinginde CHP programından bazı somut vaatleri seçmenlerle paylaştı. Ekonomik kriz ve artan enflasyonun yarattığı sıkıntıları vurguladı, eğitim ve dış politika alanında yaşanan sorunları gündeme getirdi. Balıkesir’in tarımsal üretimin yüksek olduğu bir il olması nedeniyle çiftçilere yönelik partisinin projelerini paylaştı. Hatta birkaç gün önce Kılıçdaroğlu’nun arabalara getirilen ÖTV konusunda yaptığı çıkışla birlikte Kılıçdaroğlu ilk defa sorunlar karşısında somut öneriler getirmeye başladı. Önümüzdeki mitinglerde bay Kemal-Erdoğan polemikleri yerine CHP’nin ve içinde bulunduğu muhalefet bloğunun Türkiye’nin karşılaştığı temel sorunlara nasıl çözüm önerileri getireceği ve alternatif yönetim vizyonunun ne olduğunun öne çıkması çok daha doğru bir strateji olacak.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI