Cuma, Mart 29, 2024

Bahçeli: “Ne işimiz var Suriye’de, ne arıyoruz Libya’da?” diyenler, görevli ve taşeron değillerse kesinlikle tarih ve coğrafya cahilleridir

CHP’yi Libya tutumu yüzünden eleştiren Bahçeli, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılmasına yönelik teklif için de “CHP’nin hiçbir teklifiyle işbirliği yapma niyetimiz yok” dedi. Süleymani suikastı üzerinden ABD’ye de tepki gösteren Bahçeli, “Bana göre suçluydu, ölmesi gerekti’ demek eşkiyalıktır, barbarlığın ta kendisidir” diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meyra Otel’de dün başlayan ‘Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Milletvekilleri ve İl Başkanları Ortak Toplantısı’nın kapanış oturumunun ardından basın toplantısı düzenledi:

Gönül coğrafyalarımız yanarken, dirlik ve düzenimizi korumak eşyanın tabiatına aykırıdır. Eğer engel olunmazsa, durdurulmazsa komşu coğrafyalardaki çözülmenin ve çürümenin dayanacağı son sınır Türkiye’dir.

Çevreden merkeze ulaşmak hedefiyle on yıllardır ağlarını ören, taşlarını döşeyen emperyalist husumet ve velayetin asıl hedefinde Türkiye ve büyük Türk milleti vardır. Maksat, Türk milletini bağımsızlığından koparmak, yurdundan, yuvasından sürüp çıkarmaktır.

“Ne işimiz var Suriye’de, ne arıyoruz Libya’da?” diyenler, görevli ve taşeron değillerse kesinlikle tarih ve coğrafya cahilleridir. Muhalefet yapmayı Türkiye’ye muhaliflik ve yabancılara muhbirlikle karşılaştıranların rotalarını kaybettiği ortadadır.

Libya’da Hafter ile saf tutanlar Suriye’de Esad’a yanaşırlar, Mısır’da Sisici olurlar. CHP’nin Lİbya tezkeresine sahip çıkmaması ayıplıdır. Bu CHP, Türkiye’nin yararına ne varsa karşısında hizalanan odaktır. Kılıçdaroğlu salladıkça sallamış, Fizan çöllerinde askerimizin ne işi olduğunu sormaktadır. CHP Genel Başkanı kuru sıkı atmaktadır. Haritada Fizan’ı göster deseniz gösteremez. Türk askeri bir davet üzerine görev yapacaktır. Fizan ile Türk askerinin gideceği yer arasında bir bağ bulunamaz.

– FETÖ’nün siyasi ayağı açıklamamızdan sonra komisyon kurun destek olalım derler ama FETÖ’ye kimin destek olduğunu gösteremezler. CHP’nin sicili kabarıktır. Kılıçdaroğlu’nun sözleri yalandır. Türkiye Libya’da huzurun yanındadır. Libya’da ne aradığımızı söyleyenler Akdeniz’de boğulmamızı isteyen işbirlikçilerdir. Hafter’i makul bulan CHP’nin Türk askerini mahsurlu görmesi utanmazlıktır. Çok uygun görüyorsa Kılıçdaroğlu bir gemiye binip soluğu Hafter’in yanında alması tavsiyemizdir.”

Irak’ın 2003’teki işgalinden sonra 1.5 milyon Müslüman katledildi. Büyük bir kültürel mirasın meşalesi söndürüldü. ABD’nin yanısıra İran’ın da nüfuzu zaman içinde güçlenmiştir. Irak toprak altından petrolün çıkarılıp insanın konduğu yer haline gelmiştir. Terör örgütüne yardımlar Irak halkını bunaltmıştır. Kasım Süleymani’nin de içinde bulunduğu konvoya düzenlenen ABD hava saldırısı böglesel gerilimi zirveye taşımıştır. Bir üsse yapılan saldırıda ABD’li görevlinin öldürülmesi, Bağdat Büyükelçiliği’ne yönelik protesto eylemleri Kasım Süleymani’nin öldürülmesine kadar varmıştır. ABD üslerine balistik füze fırlatılmıştır. Gözler boyanmıştır. (ABD Başkanı Donald) Trump’un barış içinde yaşamaya hazırız vurgusu, İran yönetiminin temkinli açıklamaları krizi yönetebilir düzeye taşımıştır.

ABD-İran arasındaki itiş kakış dengelenmiş ve denetim altına alınmıştır. Kasım Süleymani’ye düzenlenen hava saldırısından sonra pek çok senaryo konuşulmuş sözde uzmanlar abuk subuk değerlendirmelerle kafaları karıştırmıştır. Türkiye’nin bu suikast karşısında aldığı pozisyon çok dengelidir.

İran’ın bu ülkedeki en kilit isminin öldürülmesi bütün olumsuzlukların hesaplandığını da göstermektedir. Herhangi bir ülke suçlu gördüğü bir devlet görevlisine saldırırsa adalet ve hukuk rafa kalkar orman kanunları geçerli olur. Trump’un suçlu bulup öldürdük demesi tam bir kırılmadır. Madem suçluydu suçlunun nasıl yargılanacağı hangi hukuki işlemlere muhatap kılınacağı herkesin bildiği bir husustur. ‘Bana göre suçluydu, ölmesi gerekti’ demek eşkiyalıktır, barbarlığın ta kendisidir. Suçu belirleyip suçluyu cezalandırmak hiçbir ülkenin haddi değildir. ABD Başkanı’nın Kasım Süleymani’yi savaşları önlemek için öldürdük ifadesi uluslararası hukuka aykırıdır.

ABD Başkanı Trump suçlu arıyorsa Pensilvanya’ya bakmalıdır. FETÖ’cülük suç örgüt elebaşı Gülen suçlu değilse bu durumda suç ve suçlunun tanımı nasıl yapılacaktır? DEAŞ liderini öldürenler PKK/YPG’nin ileri gelenlerini de öldürsünler ya da çekilip kahraman Türk evladının neler yapacağını takip etsinler.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER