Perşembe, Nisan 25, 2024

Bahçeli: Başörtüsü yasağı kaldırılacaksa niye Genelkurmay’ın görüşü alınmaz?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hürriyet gazetenin Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın imzasıyla yayımlanan “Karargâh rahatsız” başlıklı haberine gösterilen tepkileri eleştirdi.

“Darbe teşebbüsünün püskürtülmesinde büyük bir rolü olan bayan gazetecinin ‘darbeci’likle suçlanması da bize göre tuhaf bir çelişki ve çarpıklıktır” görüşünü savunan Bahçeli, “Genelkurmay Başkanı ile ilgili bazı eleştirilere karargahın nasıl baktığı ve cevap verdiği ortaya çıkmıştır. TSK’nın doğrudan medyayla paylaştıysa kamuoyu ile iletişime geçilmişse yine bir sorunun varlığına delalettir” dedi.

“28 Şubat’tan 15 Temmuz FETÖ ihanetine kadar bu vatanda fazlasıyla kanun dışı hareketler görülmüştür” diyen Bahçeli “Artık buna son nokta koyulmalı, demokrasinin tesisi sivil-asker dayanışmasıyla sağlanmalıdır” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

“Darbe varsa demokrasi yoktur. İktidarların seçimle gelip yine bu yolla gitmesi, millet dışında hiçbir iradenin belirleyici olmaması, demokratik kültür ve mirasın geleneğidir. Askeri cunta, şiddet curcunasıdır. Antidemokratik alışkanlığın Türkiye’yi karanlığa itmesine kesin olarak son verilmelidir. Devlet ve toplum alanlarında, sınırları anayasa ile çizilmiş, demokrasiye kast eden fikri oluşumların önüne geçilmelidir. 28 Şubat 1997 post modern müdahalesinin üzerinden geçen 20 yılda neler olduğu gizlenemeyecek kadar ortadadır. Milletimizin tercihlerine saygı duymak, demokrasi ve hukukun temel ilkelerine uymak herkesin asli görevidir. Ama, fakat, ancak demeden, darbelere kılıf aramamak hepimiz için kaçınılmaz bir sorumluluktur.

15 Temmuz’da darbenin ne demek olduğunu acı duyarak, ama asla geri adım atmadan yaşayarak şahit olduk. 15 Temmuz, darbeler tarihimizin en karanlık dalgasıdır. Asker üniforması içine gizlenmiş caniler, 15 Temmuz gecesini kana ve hıyanete bulamıştır. FETÖ artıkları, devleti parçalamak için silaha sarılmıştır. 15 Temmuz’un faili askerimiz değildir. Çok şükür, yanlış hesap Türk milletinden dönmüştür. Ne büyük bir travmadır ki komuta heyeti ele alınmıştır, Genelkurmay Başkanlığı ele geçirilmiş, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları elleri bağlı, derdest edilmiştir. Az evvel söylediğim gibi, zorlu bir coğrafyada yaşıyoruz. Gücünü milletten alan askeri kuvvet, paha biçilmez önemdedir. Türk askeri huzursuz, heyecansız, gergin olduğu müddetçe, karşılaştığımız beka meselelerini, hain terör saldırılarını göğüslememiz akla ve mantığa aykırıdır. El Bab’da Türk milletinin onur mücadelesini veren Türk askeridir, birliğimiz, güvenliğimiz için gece gündüz devriye gezen kahraman Mehmetçiklerdir. Türk askeri aynı zamanda şehitlik anıtıdır. Bölücü teröre karşı amansız bir şekilde mücadele eden, peygamber ocağı gördüğümüz TSK’dır. Bu kadar sorunumuz varken, TSK’nin anlamsız ve sığ tartışmaların içine girmesi ya da çekilmesi so derece yanlıştır. 2007’den bu tarafa TSK çok hırpalanmıştır. FETÖ’nün emniyet ve adaletteki ayaklarıyla eş zamanlı planladığı Balyoz, Ergenekon gibi sözde darbe davaları, hemen ardından gerçekleşen FETÖ darbesi başka söze yer bırakmamaktadır.

“Bugünlerde TSK üzerinden yürüyen tartışmalar vardır. Hürriyet Gazetesi 25 Şubat’ta 7 eleştiriye 7 yanıt manşetiyle tartışmaların seyrini değiştirdi. Darbe teşebbüsünün püskürtülmesinde büyük bir rolü olan bayan gazetecinin ‘darbeci’likle suçlanması da bize göre tuhaf bir çelişki ve çarpıklıktır. Genelkurmay Başkanı ile ilgili bazı eleştirilere karargahın nasıl baktığı ve cevap verdiği ortaya çıkmıştır.

“Elbette olması gerekeni, doğru olanı, Genelkurmay Başkanı’nın rahatsız olduğu konuları silsile yoluyla iktidara iletmesidir. Medya üzerinden mesaj vermek, eski manşetleri hatırlatmaktadır. TSK’nın doğrudan sorumlu olduğu bakan, başbakan ve cumhurbaşkanına hassasiyetlerini aktarması doğaldır, gereklidir. Farklı yerlere çekmek ise anlamsızdır. Genelkurmay Başkanı dün başbakan ve cumhurbaşkanı ile sırasıyla görüşmüştür. Genelkurmay Karargahı’nın düşünce ve itirazlarını hükümet ile paylaşmadan bir gazeteye sızdırıp sızdırmadığıdır. Paylaşmışsa ve yanıt alamamışsa bir sorun var demektir. Paylaşmadan kamuoyu ile iletişime geçilmişse yine bir sorunun varlığına delalettir. Medya üzerinden başlatılan karalama kampanyası doğru mudur? TSK’nın başörtüsü yasağı kaldırılacaksa bununla ilgili Genelkurmay’ın niçin görüşü alınmaz?”

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER